Bakan Eker, bir otelde düzenlenen "Genç MÜSİAD Başkanları Çalışma Kampı ve Türkiye Sektör Kurulları Genişletilmiş İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, dünyanın 2008'den bu yana etkilerinden kurtulamadığı bir ekonomik kriz yaşadığını söyledi.
Türkiye'nin krizlere rağmen kendi reçetelerini uygulayabildiğini ve kendi iktisadi politikalarını geliştirebildiğini ifade eden Eker, "Geçen yıl mayıs ayında IMF'ye olan borcun son taksitini de ödedik. Bunun sembolik değeri ise şudur; Bu ülkenin yöneticileri, bu ülkenin evlatları, siyaset kurumu ve devlet yönetimi artık kendi yarasını tedavi edebilecek bilgi ve hikmete hamdolsun ulaşmış demektir" diye konuştu.
Türkiye'nin sıçramalarına, bölgesel güç ve model olma durumuna bazı kesimlerin karşı çıkabileceğini vurgulayan Eker, şunları kaydetti:
"Ortadoğu'da özellikle Arap baharıyla gelişen süreçte Türkiye'nin ekonomik olarak gücünü sürekli geliştirmesi, kendi yarasını, iç mesellerini çözebilecek iradeyi ortaya koyması birilerini rahatsız etti. Bu nedenle Türkiye'yi hedef haline getirdiler. Türkiye Cumhuriyeti hükümetini istikrarın kurumu olarak kabul edip oraya saldırıların, Türkiye'nin siyasi istikrarının gerçekte sembol ismi olan Sayın Başbakan'a yönelik saldırıların altında bu vardır. Türkiye'nin düzenli bir şekilde istikrar içerisinde büyümesi, 3. köprü ve havaalanı gibi büyük projeleri başlatması, enerji ihtiyaçlarını gidermek için çok büyük adımlar atması, nükleer enerji aşamasına geçiyor olması, silahlarını üretecek noktaya gelmesi birilerini rahatsız etti."
- Çözüm süreci
Eker, Türkiye'nin bu büyük projelerinin yanı sıra "en can yakıcı" sorununu gidermek için çözüm süreci projesini hayata geçirdiğini anlattı.
Türkiye'nin iç barışı temin edecek şekilde bir çözüm süreci geliştirmesinin de aynı şekilde bazı kesimleri rahatsız ettiğini dile getiren Eker, Türkiye'nin bir yandan ekonomisini büyüttüğüne, bir yandan da kendi sosyal meselesini çözebildiğine, hükümete ve Başbakan Erdoğan'a yönelik saldırıların en önemli sebeplerinden birisinin bu olduğuna işaret etti.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Eker, ilk kez milletin cumhurbaşkanını seçeceğini ve cumhurbaşkanının siyasi bir şahsiyet olması gerektiğini kaydetti.
Bakan Eker, halkın seçtiği, 5 yıl süreyle Türkiye'yi doğrudan, halktan aldığı yetkiyle yönetecek cumhurbaşkanının siyasi tecrübesi, birikimi, hizmet ve medeniyet tasavvurunun önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Muhalefet partilerinin kendi içlerinden siyasi geçmişi olan, siyasi hizmet alanında tecrübesi olan birini çıkartmalarını beklerdik. Ama temeli olmayan bir binanın hayal ürünü çatısını oluşturmaya çalıştılar. Milletimizin önüne sandık konduğunda bunu en iyi şekilde değerlendireceğine olan inancımızı muhafaza ediyoruz. Biz de günü geldiğinde AK Parti olarak adayımızı açıkladığımızda, millet Türkiye'de gerçekten bundan sonraki süreçte Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek olan cumhurbaşkanının hangi vasıflara sahip olduğunu, milletin değerleriyle nasıl barışık olduğunu, milletin içinde milletle birlikte yürüdüğünü görmüş olacağız."
Türkiye'nin sanayi, hizmet ve tarım alanında önemli potansiyeli olan bir ülke olduğunu aktaran Eker, tarımın, tarihsel ve ulusal bir servet alanı olduğunu ve her zaman ihtiyaç duyulan bir sektör olduğunu belirtti.
Tarım sektörüne yapılan reformlar ve geliştirilen stratejilerle üretimi artırdıklarına dikkati çeken Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, 11 yıl önce 7,5 milyon insanı tarım sektöründe çalışan bir ülkeydi. 7,5 milyon insan 24 milyon hektar tarım arazisini işliyor ve karşılığında 23 milyar dolar tarım hasılası elde ediyordu. Türkiye bu hasılayla 190 ülke içerisinde 11'inci sıradaydı. Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde de ancak 4'üncü sırada yer alabiliyordu. Türkiye'de bugün aynı alanlarda 6,5 milyon insan tarım sektöründe çalışıyor. Ama bu insanlar aynı alanda 62 milyar dolar tarım hasılası elde ediyor. Türkiye 190 ülke içerisinde artık 7'inci büyüklük sırasına ulaştı. Avrupa'da da birinci sırada yer alıyor. İspanya, Fransa, İtalya'yı geçmiş durumdayız. 2008 yılından beri birinci sıradayız."
Bakan Eker, dünyada Yeni Zelanda hariç tüm ülkelerin tarım sektörünü desteklediğini, Türkiye'nin ilk kez kendi dönemlerinde tarım kanununa kavuştuğunu, tarım sektörünün aldığı yıllık 1 milyar 800 milyon lira desteğin 9 milyar 700 milyon liraya çıkarıldığını sözlerine ekledi.
Toplantıya, Vali Hasan Basri Güzel, AK Parti İçel Milletvekilleri Nebi Bozkurt, Ahmet Tevfik Uzun ve Çiğdem Münevver Öktem ile davetiler katıldı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker Açıklaması
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, CHP ve MHP'nin çatı adayı önerisine ilişkin "Muhalefet partilerinin kendi içlerinden siyasi geçmişi olan, siyasi hizmet alanında tecrübesi olan birini çıkartmalarını beklerdik. Ama temeli olmayan bir binanın hayal ürünü çatısını oluşturmaya çalıştılar" dedi.