Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Malatya'da

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Malatya'ya gelen Eker, Valiliği ziyaret etti. Eker, burada yaptığı açıklamada, yaz dönemlerinin büyük bölümünü sahada çalışarak geçirdiklerini, paydaş sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek illerde eylem ve uygulama planı oluşturduklarını belirtti.

Malatya'nın tarım potansiyeli olan bir kent olduğunu ifade eden Eker, fakat kentteki tek çeşitli, mono tarım yerine polikültür tarımın yapılması gerektiğini vurgulayarak, ''Malatya önemli bir tarım potansiyeline sahip. Meyvecilik potansiyeli var ama tek ürün üzerine yoğunlaşmış. Bütün ekonomiyi tek ürün üzerine bağlarsak riski artırırız. Bunu mutlaka çeşitlendirmemiz lazım'' diye konuştu.

-Damacana sularla ilgili iddialar-

Bir gazetecinin yapılan araştırmalar neticesinde bazı damacana sularının sağlıksız olduğunun tespit edildiğini ve bunların hangileri olduğunun henüz açıklanmadığını belirtmesi üzerine Bakan Eker, Sağlık Bakanlığı'nın konuyla ilgili çalışmaları bulunduğunu kaydetti.

Su denetimlerinin Sağlık Bakanlığı'nın takibindeki bir konu olduğunu anımsatan Eker, Bakanlığın gerekli açıklamayı yapacağını belirtti.

Eker, Valiliğin ardından Malatya Belediyesi'ni ziyaret etti. Malatya'nın yapılan çalışmalarla her geçen gün büyüyen bir kent olduğunu ifade eden Eker, Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ı çalışmalarından dolayı tebrik etti.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nda meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Eker, uygulamaya koydukları projelerle Türkiye'nin tarımsal varlığının her gün biraz daha iyi noktalara taşındığını ancak daha kat edecek yolları bulunduğunu söyledi.

Avrupa ülkeleri içinde tarımsal hasıla bakımından Türkiye'nin birinci ülke olduğunu vurgulayan Eker, Fransa, İtalya ve İspanya'nın Türkiye'nin gerisinde kaldığını dile getirdi.

198 dünya ülkesi arasında da Türkiye'nin 7. sırada olduğunu ifade eden Eker, Türkiye'nin önündeki ülkelerin alan itibariyle 10-12 kat daha büyük olduğunu, bu ülkeler arasında nüfusu milyarları bulan Çin, Amerika ve Brezilya'nın yer aldığını söyledi.

-Tarım Çerçeve Kanunu'nun önemi-

Tarım ürünleri ihracatının 2023 yılında 40 milyar dolar olarak hedeflendiğini belirten Eker, ''Ben bunun çok rahat 50 milyar dolara ulaşacağına inanıyorum'' dedi.

Türkiye'nin aynı tarımsal alan üzerinde, önceki yıllara göre 40 milyar dolar daha fazla tarım hasılası olduğunu kaydeden Eker, şöyle devam etti:

''Peki nasıl oldu bu. Türkiye bizim dönemimizde bir strateji belgesi hazırladı. 'Türkiye tarım ülkesi' denmiş ama 2006 yılına kadar Türkiye bir Tarım Kanunu'na sahip değildi. Cumhuriyet 1923'te kurulmuş, Türkiye'nin Tarım Çerçeve Kanunu 2006'da çıktı ve biz çıkardık. Tarımdaki hedeflerimizi, tarımdaki kavramları o çerçeve kanun içinde belirtiyoruz. Tarımla ilgili tarifler o kanun içerisinde yer alıyor. Eğer o kanunun yoksa doğru, rasyonel, sürdürülebilir politikanız oluşmaz.''

Eskiden, kara düzen, atadan kalma yöntemlerle tarımın yapıldığını, şimdi ise yaptıkları çalışmayla nereye hangi ürünün dikilmesi noktasında bir düzen kurduklarını ifade eden Eker, ''Bu, Türkiye tarım arazilerinin emarını çekmektir. Milim milim içinde Ne Var Ne Yok bunu biliyoruz. Tarımsal desteklemelerimizi bununla ilişkilendirdik'' dedi.

Malatya'da 425 bin hektar arazi bulunduğunu ancak bunun 200 bin hektarının kayıtlı olduğunu dile getiren Eker, kayıt dışılığın büyük bir sorun olduğunu söyledi.

Eker, kayıt dışı tarımın da devletin verdiği desteklerden istifade edemediğini belirtti.

Amerika'daki kuraklık nedeniyle buğday fiyatlarındaki artışa da değinen Eker, tarımın tabiat olaylarıyla çok ilişkili olduğunu vurguladı. Eker, bu nedenle kentlerde tek çeşit tarım yerine çeşitlendirilme yapılmasının önemine dikkati çekti.

Eker, ayrıca Malatya'da gıda, tarım ve hayvancılık alanlarında verilen destekleri katılımcılara anlattı .