'Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık' Projesinde Belediyelerin Rolü Mercek Altına Alındı

TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in başkanlığında telekonferans aracılığıyla gerçekleştirilen toplantıda, “Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık” projesiyle dünyaya rol model olma amaçlandı. Sürdürülebilir kalkınmanın Corona Virüs (COVID-19) döneminde insani ve çevresel kalkınma ile birlikte ciddi bir önem taşıdığı konusunda fikir alışverişi yapıldı. Türkiye genelinde gıda israfının önüne geçilmesini engelleyecek ana başlıklar ele alındı ve bu doğrultuda projeye katkı sağlayan ülke genelindeki belediyelerin rolü değerlendirildi.

Telekonferans aracılığıyla organize edilen programa, TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yanı sıra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Dr. Viorel Gutu’nun katılım sağladı.

"İsrafa karşı kararlı duruşu kampanyanın başarısını ortaya koyacak"

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir, Türkiye’de gıda israfını yüzde 2 düşürüldüğünde 360 bin ailenin 1 yıllık geçim giderini karşılayabilindiğini belirterek, "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık Projesi ile bu konuda da dünyaya rol model olmayı hedefliyoruz. Son 18 yılda bakanlığın yaptığı yatırımlar ve verilen desteklerle güçlü bir tarım ve orman altyapısı kazandırıldı. Tarımsal hasılamızı 7,5 kat artırarak 275 Milyar liraya çıkardık. 310 Milyar Lira tarımsal destek verdik. 585 baraj inşa ettik, 6,6 milyon hektar araziyi sulamaya açtık. 4,7 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Tohumluk üretimimizi 8 kat, Tohumluk ihracatımızı 10 kat artırdık. Ayrıca 18 milyar dolarlık tarımsal ihracatımız ve 5,3 milyar dolarlık dış ticaret fazlamız ile tarımda net ihracatçı konuma geldik. 821 milyon insan açlıkla karşı karşıya! 670 milyondan fazla yetişkin ve 140 milyon genç ise obezite sorunu yaşamakta. Üretilen gıdanın, her yıl üçte biri, yani 1,3 milyar ton gıda kayıp ve israfa gidiyor. Bir yanda gıdalar çöpe atılırken, diğer yanda ise insanların açlık nedeniyle hayatını kaybetme riski var. İsraf edilen gıdayı üretmek için gerekli ekili alan Çin’in yüzölçümü kadar yani, 9,6 Milyon kilometrekare. Belediyelerimizin hali hazırda gıda kayıp ve israfı ile ilgili çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu kararlı duruşunun kampanyamızın başarısını ortaya koyacağına inanıyoruz. En büyük amacımız geniş kitlelere duyurulması. Belediyeler aynı zamanda pazar yeri, market, bakkal gibi gıda erişimi sağlayan yerleri denetleyen kurumlar. Başta işletmelerimizi ve vatandaşlarımızı bilinçlendirme farkındalık oluşturma çalışmalarında belediyelerimize son derece ihtiyacımız var” diye konuştu.

"Oluşturulan bu farkındalığı tabana yaymamız lazm"

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin ise sürdürülebilir kalkınma pandemiden sonra insani ve çevresel kalkınmayla birlikte çok daha önemli hale geldiğinin altını çizerek, "Yeni tanımlamaları çok iyi bir şekilde görmemiz ve analiz etmemiz gerekiyor. Dünyada her 9 kişiden 1’i açlıktan vefat ederken 9 kişiden 1’i de obeziteyle mücadele ediyor. Güçlü liderlik, sağlık altyapısı, koordinasyon ve dayanışmayla diğer ülkelerden pozitif ayrıştık. Artık güçlü devlet tanımlaması altın ve petrole sahip olmakla alakalı değil. Sağlıklı kentler, çevreyi havayı toprağı koruyan tedarik zincirini oluşturanlar verimliliği yerel olarak sağlayanlar güçlü devlet olacaklar. Cumhuriyetimizin 100’ncü yıl hedeflerinde bu başlıklar çok önemli. Dirençli, akıllı, sağlıklı kentler, yeşil ekonomi, kentsel ekonomi gibi yeni tanımların içinin doldurulması gerekiyor. Uygulamada en önemli paydaş belediyeler. Belediyelerimizi yeni dünyaya hazırlamamız gerekiyor. TBB olarak kurumsal kapasitemizi dönüştürdük. Genel Sekreterimizle birlikte pandemiden sonra hangi başlıkları güncellemeyiz bunun çalışmasını yaptık. Gıda konusunda çok büyük kayıplardan bahsediyoruz. Zihinlerimizi buna kodlamamız gerekiyor. Yerli üretim, tedarik zincirini güçlendirme çok önemli, yeşil ekonomi bundan başlıyor. ‘Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz’ diyen bir medeniyetten geliyoruz. Bu farkındalığı tabana yaymamız lazım” ifadelerine yer verdi.

"Gıda kaybının azaltılması doğal kaynakların üzerinde baskıyı azaltacaktır"

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Dr. Viorel Gutu ise gıda kaybı ve israfın önlemesi konusunda müşterek atılmayan hiçbir adımın dönüştürücü bir etkisi olmayacağını ifade ederek şunları söyledi:

“Gıda kaybını çözmek istiyorsak çabalarımızı birleştirmemiz lazım. Salgın sırasında temel ihtiyaçlarımız üzerinde düşünme fırsatımız oldu. Gıda kaybının azaltılması doğal kaynakların üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Dünyada birçok ülke, gıda kaybını önlemek için harekete geçti. Kampanyanın başarılı olabilmesi için yerel yönetimlerle sıkı işbirliğine ihtiyaç duyuluyor."