Girişimci Tavsiyeleri

Girişimci Tavsiyeleri

Şanlıurfa Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı ve Cevahir Konuk Evi İşletmecisi İşkadını Asuman Cevahir Yazmacı, girişimciliğin önemini ve girişimci olmanın kurallarını anlattı.

Cevahir Yazmacı, girişimciliğin adından da anlaşılacağı üzere sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektöre açılması olduğunu söyledi.

Başka bir yönüyle yıllardır üzerinde çalıştığı bir sektörde ürettiği malı veya hizmeti farklılaştırarak sunmak olduğunu belirten Yazmacı, şöyle konuştu: "Girişimci risk alarak yenilik ve geliştirme yapan kişidir. Girişimci olmak aslında bir kişilik özelliğidir. Herkes girişimci, herkes patron olamaz. Bilinçlenme, deneyim, kendine güven, cesaret ve atılım gerekir. Girişimci ruh; inanç ve cesaret ister. Herkese ve Her Şeye Rağmen kendi bildiği yolda cesaretle yürüyenlerin kurduğu bir dünyada yaşadığımızı unutmamalıyız.Girişimcilik bir fikirle başlar. Yapabilmek için önce yeteneğe bakmak, bir fizibilite ortaya koymak gerekir."

Girişimcinin lider olması gerektiğini anlatan Yazmacı, şunları söyledi: "Pazarda var olan ihtiyaçları belirleyen, riski üstlenen girişimcilerin başarılı olacağı inancındayım. Girişimcilikte ticari girişimden önce bilinçlerde bir girişim ruhu oluşturulması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bana göre devrim önce niyetle başlar, kararda devam eder ve eylemde Sona erer. Bu nedenle girişimcilerin kendilerine olan inançlarını artırmak, onların içlerindeki güce onları inandırmak ve onları cesaretlendirmek gerekir. Aslında girişimcilik dediğimiz şey de bundan başka bir şey değildir."

BİR KADIN OLARAK ÇOK FAZLA GÜÇLÜKLE KARŞILAŞTIM
Kadın girişimcinin ve iş kadını olmanın çok zor olduğunu ve fazla güçlüklerle karşılaştığını belirten Yazmacı, bunda başarılı olduğunu söyledi

Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı, İşkadını Cevahir Asuman Yazmacı, çok fazla güçlükle karşılaştığını belirterek şöyle konuştu: "Güneydoğu’daki kadın anlayışı ve kadına bakış önümde çok fazla engel meydana getirdi. Şanlıurfa’da bir kadın mesleği olarak görülmeyen turizm sektöründe çalışmaya karar vermem ve bunu uygulamam hiç kolay olmadı. Bir devlet kurumunu ihaleden almamdan tutun da işletme ve yönetimine kadar bir çok sorun meydana geldi. Beni bu amacımdan vazgeçirmek isteyen birçok engelle karşı karşıya kalmama rağmen bu duruşumdan asla taviz vermedim. Bir kadından emir almak istemeyenler emir alır oldu, benimle çalışmayı kabul ederek patronluğumu kabul ettiler. Üstelik ben sıradan bir işletme değil de Batı’daki veya İstanbul’daki örnek bir işletme kriterlerini uygulamak için ısrar ettim ve bunun için yoğun bir çaba sarf ettim ve amacıma ulaşmak için engel tanımadım. Konuk memnuniyetine büyük önem verdiğim için, perSonel yetiştirmeye ve eğitimine ciddi yatırımlar yaptım."

Hiç kimsenin hakkını yemeden patronluk yapmak gibi bir ideali benimsediğini belirten Yazmacı, sözlerine şöyle devam etti: "Bundan vazgeçmedim. Bunların uygulamanın da ne kadar zor olduğu herkesin malumudur. Önyargıları kırmamda kararlılığım, dürüstlüğüm, duruşum ve bilgim yardımcı oldu. Çok iyi dostlarımın olması ve şerefli insanlarla çalışmam hayatımın iyi tarafı idi. Yardımıma koşan dostlarım onlardan çıktı. Elbette rol modelim de vardı. Tabi hayata bakışımı değiştiren ana unsur sürekli empati yapmamdı. Yaptığı işlerde sürekli empati yaparım, kendimi karşımdaki insanın yerine sürekli koyarım. Beraber çalıştığım çalışma arkadaşlarıma da hep bunu tavsiye ediyorum. Kendinizi her zaman konuklarımızın yerine koyun, eğer siz konuk olmuş olsaydınız perSonelden nasıl bir davranış tarzı beklerdiniz, o beklediğiniz davranış tarzını konuklarımıza gösterin. Bu yaşam felsefesi de doğal olarak başarıyı kendiliğinden getiriyor." Girişimde bulunacak bayanlara özellikle fikir sunan Yazmacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben çalışma hayatına başlarken bazı veciz sözlerle hayatıma ışık tutmaya başladım. Mesela ulusal marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un bir sözü çalışma hayatımda bana hep rehber olmuştur. 'Her kim kazanmaz ise bir ekmek parası olur dostunun yüz karası, alemin maskarası' Bu söz çalışma hayatımda önemli bir yol gösterici olmuştur. Önce şuna karar vermemiz gerekiyor, çalışmak istiyor muyuz yoksa istemiyor muyuz." Hayatta kişiyi başarıya götüren belli kriterler olduğunu belirten Yazmacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ter, başarının kriteridir. Ama iki türlü ter vardır. Birinci akıl teri ikinci alın teri, sadece alın teri akıtırsak işi amelelikten öteye götüremeyiz. hep akıl teri hem alın teri akıtmamız gerekir. Ter tuzludur ama Sonu tatlıdır. Ter kanıttır. Başarılı olmak için arı gibi çalışmak gerekiyor. Biliyorsunuz başarı baş-arı kelimesinden oluşuyor başarılı olmak için arı gibi çalışmak gerekiyor. Belki birçok okuyucumuz bu röportajı okurken evet demiştim. Başarı arı gibi çalışmaktan geliyor demiştir. Ama kaçımız başarılı olmak için arı gibi çalışıyor. Elimizden gelen tüm gayreti gösterecek ve Son uca kadar gitmek gerekiyor. Eğer Son uça kadar gelip Sonuçta ulaşamıyorsak o zaman evet ben yapamıyorum diyebiliriz. Ama denemeden buna nasıl karar verebiliriz ki."

İnsanların önünde iki yol olduğunu anlatan Yazmacı, şunları söyledi: "Ya bu hayatta tozu dumana katacağız ya da tozu dumanı yutacağız tercih bizim. Tabi amaçta çok önemli. Genç yaşında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Hanın tek amacı efendimizin (a.s.v) hadisindeki padişah olmak idi. Mesela Ferhat, dağları delerken hep Şirin'i düşünüyordu, amaç amaç amaç, çok önemli. Bu bağlamda üç tavsiyem şu olabilir.İlk tavsiyem; sağlam bir kişilik ve karakterden asla vazgeçmemek, ikincisi; kolay yollara sapmak için yapılan baskılara direnerek, zor da olsa doğruyu ve şerefli olanı yapmak. Üçüncüsü, yaptığın işi sevmek, insanları severek hizmet etmek ve saygılı olmak. "
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile