Gizli Tanık, Ergenekon Sanıklarına Ağır Suçlamalarda Bulundu
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen Ergenekon ana davasında gizli tanık 17`nin savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, gizli tanık 17`ye, "Mahkemede verdiğiniz ifadede Sami Hoştan`ın, derneğe para yardımında bulunduğunu söylediniz. Bu konuyu açıklar mısınız?" diye sordu. Gizli tanık 17 ise olay günü Fikri Karadağ tarafından kendisine buluşma yerinin söylendiğini ve parayı almaya kendisinin gittiğini söyledi. Gizli tanık 17, "Bana zarf içerisinde bir miktar para verdi. Parayı görmedim ama çok kalın değildi zarf. Sami Hoştan, `Bu parayı paşama verirsin. Ellerinden öperim.` ifadelerini kullandı." dedi. Gizli tanık 17`nin çapraz sorgusu sırasında, bugün görülen duruşmada isimleri sık sık geçen tutuksuz sanıklardan Sami Hoştan`ın ardından Hüseyin Görüm, Kahraman Şahin ve Erol Ölmez de duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklar, gizli tanık 17`nin çapraz sorgusunu dikkatle izledi. Öğleden önce verdiği ifadesinde Hüseyin Görüm ile Kahraman Şahin`in bağımlı esrarkeş olduğunu, Görüm`ün Kur`an-ı Kerim`i bilmediğini belirten gizli tanık 17, tutuksuz sanıkların duruşmaya katıldığını fark ettikten sonra Hüseyin Görüm yerine `Hüseyin ağabey` ifadesini kullandı. Kur`an-ı Kerim`i bilmese de Hüseyin Görüm`ün inançlı birisi olduğunu da söyleyen gizli tanık, tutuklu sanık Hayrettin Ertekin`in "Tutuksuz sanıklar duruşmaya katıldıktan sonra hitap şeklin değişti. Hüseyin Görüm`den korkuyor musun yoksa?" diye sordu. Gizli tanık 17 ise korkmadığını söyledi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Siz de bir süre içinde yer aldınız. Kuvayı Milliye Derneği`nin amacı neydi?" diye sordu. Gizli tanık 17 ise "Provokasyondan başka birşey yoktu. Yaptıkları faydalı bir şey varsa kendileri söylesin. Konuştukları şeyler hep hıyanetti. O şöyle hain, bu böyle hain." ifadesini kullandı. "DIŞARIDA KİRLİ İLİŞKİLER İÇERİSİNDEYDİLER, BURADA BİRBİRLERİNE SIRTLARINA DÖNMÜŞ GİBİ GÖRÜNÜYORLAR" Kuvayı Milliye`nin hedefi ile ilgili olarak da gizli tanık 17, "Önlenemeyen muhafazakâr oylar vardı. Bunun önüne geçmenin yolu, illegal, marjinal yapılanmalardı ki bunun en önemlisi İşçi Partisi. Bunlar o kadar kirli ilişkiler içerisindeydiler ki burada herkes birbirine sırtını dönmüş gibi görünüyorlar. Amaçları askeriyeyi bir darbeye çağırmaktı. Kahraman beni çağırıyor ve `Genelkurmay`a yürüyeceğiz` diyordu. Ben de `biz kimiz ki Genelkurmay`a yürüyeceğiz` cevabını veriyordum. Demokrasiyi yok etmek, Kemalizm denilen bir akımı getirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı." diye konuştu. Gizli tanık 17, çapraz sorgusu sırasında kendisine yöneltilen bir soru üzerine Ergenekon ismini ilk kez soruşturma haberlerini gazetelerden okuduğunda duyduğunu ancak gizli bir yapılanmanın varlığının da farkında olduğunu söyledi. "BAĞDAT CADDESİ SAKİNİ KADINLARDAN GENELKURMAY`A MEKTUP YAZIP BASKI YAPILIYOR DİYE ŞİKAYET ETMELERİ İSTENDİ" Gizli tanık 17, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel`in, "Dernekte AK Parti`yi kapatma davası ile ilgili bir çalışma var mıydı?" sorusuna, "Vardı. Derneğe gelen Bağdat Caddesi sakini kadınlara, Genelkurmay`a mektup yazarak, telefon açarak, sosyal yaşamlarından şikayet etmeleri, hayatlarından memnun olmadıklarını ve rahat yaşayamadıklarını söylemeleri isteniyordu." dedi. Davanın diğer savcısı Murat Alkuş ise gizli tanık 17`ye, "Dernektekilerin sözüne uysaydım, daha uzun yıllar hapis yatardım." şeklindeki ifadesini hatırlatarak ne demek istediğini sordu. Tanık 17, "O zaman devlet yok gibiydi, Vatansever Kuvvetler ve Kuvayı Milliyeciler gibi provakasyon yapan dernekler o zaman, o kadar çoğalmıştı ki şaşırıyorduk. Ama dernekte kimsenin vurulması, kırılması söz konusu değildi. Bu dernekte değil bir bıçak, çakı dahi görmedim. Orada sadece kelimeler ile bölücülük yapılıyordu. Şu şöyle hain, bu böyle diye." şeklinde konuştu. GİZLİ TANIKTAN PERİNÇEK`E: SİZİN HAYATINIZ PROVOKASYON Daha sonra da gizli tanık 17`nin ifadesinde adından sıkça bahsedilen tutuksuz sanık Doğu Perinçek de bazı soruları olduğunu belirterek söz istedi. Perinçek`in "Beni hiç Kuvay-ı Milliye 1919 Derneği`nde ya da Mehmet Fikri Karadağ, Kahraman Şahin ve diğer dernek üyesi kişiler ile yan yana gördün mü?" sorusu üzerine gizli tanık "Hayır" cevabını verdi. Perinçek`in, gizli tanığa ifadesinde "Perinçek Sivas katliamıyla ilgilidir." dediğini hatırlatması üzerine, gizli tanık 17, "Benim internetten okuduklarıma göre, siz Sivas Başbağlar katliamı ile ilgilisiniz. Olayın yıl dönümünde oranın belediye başkanı çıktı ve `bu olayları Doğu Perinçek tertip etti` dedi. Ben internetten okuduklarımdan biliyorum ki, Doğu Perinçek doğuda PKK`yı kullanarak Türk-Kürt ve Sünni-Alevi çatışması çıkarmak için provokasyonlar çıkarıyordu." cevabını verdi. Doğu Perinçek, "Hangi provokasyonuma tanık oldunuz? Gördüğünüz, yaşadığınız, beş duyu organınızla şahit oldunuz mu?" diye sorunca, tanık 17, "Sizin yaşantınız provokasyon." ifadesini kullandı. Gizli tanık 17`nin "Önceleri Maocuydun. Daha sonra Abdullah Öcalan`a yanaştın. Öcalan size yüz vermedi, Kemalist oldunuz" sözleri üzerine Perinçek, "Abdullah Öcalan, bana zamanında 4 milletvekilliği teklif etti ama kabul etmedim." dedi. Perinçek, daha sonra da "Orduyu nasıl darbeye zorladım?" diye sordu. Tanık 17 ise "Sizin kanalınız var. Oradan 3–4 saat darbe yayını yapıyorsunuz. Darbe olsun diye konuşuyorsunuz. Bu gün İstiklal Mahkemeleri tekrar kurulsun demek dahi darbeciliktir." cevabını verdi. Bu arada gizliği tanığın söylediklerine sinirlenerek, tepki gösteren Hikmet Çiçek de duruşma salonundan dışarı çıktı. Tutuklu sanık Doğu Perinçek, tanığın yalan ifade verdiğini, söylediği birçok konunun gerçekle alakası olmadığını iddia ederek mahkeme heyetine hitaben, "Çöplükten tanık toplamayın" dedi. Tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük de gizli tanığın kendisini Kuvayı Milliye Derneği`nde Fikri Karadağ`ın odasında gördüğünü söylediğini belirterek, ``Öyle bir yer olduğundan haberim olsaydı giderdim.`` dedi. Gizli tanık da, Küçük`ün geldiği zaman 10–15 kişiye kendisinin çay servisi yaptığını anlattı. Gizli tanık, yaklaşık 7 ay kadar kaldığı Kuvayı Milliye Derneği`ne üye olurken vatan, millet, ölme ve öldürme üzerine yemin ettiğini, derneğe üye olan herkese bu yeminin ettirildiğini söyledi.