Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü açıklamasına göre, dünyada halen yaklaşık 61 milyon civarında olan glokomlu hasta sayısının 2020 yılında 80 milyon, 2040 yılında ise 111,8 milyona çıkması bekleniyor.
Abdi İbrahim'den "12 Mart Dünya Glokom Günü" dolayısıyla yapılan açıklamaya göre, glokom, tüm körlük nedenleri arasında ikinci sırada geliyor.
Geri dönüşsüz körlüğün başlıca nedenlerinden olan glokomun her geçen yıl artması önemli bir sağlık problemi olduğuna işaret ediyor.
Tüm körlük nedenleri arasında yüzde 12,3 ile ikinci sırada yer alan glokomla ilgili Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalar çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Raporda yer alan 2011 verilerine göre, tüm dünyada yaklaşık 61 milyon glokom hastası bulunuyor. Önleyici tedbirlerin alınmaması halinde, hastalığın 2020 yılında 80 milyon, 2040 yılında ise 111,8 milyon olacağı öngörülüyor.
- Göz içi basınç artışı risk taşıyor
Glokom, gözün retina tabakasında, retina gangliyon (sinir hücresi grupları) hücrelerinin tahrip olması sonucu, ilerleyici görme alanı kayıplarına neden olan bir optik sinir (görme siniri) hastalığı. Göz içi basınç artışı, glokomun oluşmasında ve ilerlemesinde risk taşıyor. Hastalık tedavi edilmezse, bu basınç artışı görme sinirini daha fazla etkileyerek körlüğe kadar giden görme kayıplarına sebep olabiliyor.
Erken tedavi ile glokoma ilişkin körlüğün yaklaşık yüzde 90'ı önlenebiliyor. Hastalığın bilinirlik ve farkındalığının artırılması bu noktada büyük önem taşıyor. Glokomla ilgili, gelişmekte olan ülkelerde farkındalık düzeyi düşükken, gelişmiş ülkelerde ise farkındalık üst düzeyde.
Ailede glokom hastalığının olması, 60 yaşın üstünde olmak, hipertansiyonun olması, yüksek derece miyop olmak glokom riskini artırsa da herkes glokom olma riski taşıyor.
- En sık görülen glokom tipi, primer açık açılı glokom
Glokomun, primer açık açılı ve kapalı açılı olmak üzere iki farklı tipi bulunuyor. Daha sık görülen bir tip olarak primer açık açılı glokom, göz içindeki aköz sıvı drene olamadığında, göz içi basıncı artarak görme sinirine zarar vermesi sonucu oluşuyor. Primer açık açılı glokom, ağrı yapmadığından başlangıçta görmede bir değişiklik yaratmıyor.
Görme siniri normal göz içi basıncına duyarlı olan kişilerde, glokom gelişme riski diğerlerinden daha yüksek olabiliyor. Düzenli göz muayeneleri ile hastalığın erken tespiti, optik sinirin hasarının önlenmesi açısından önem taşıyor.
Glokomun bir diğer tipi olan kapalı açılı glokom ise görmenin aniden bulanıklaşması, gözde şiddetli ağrı, baş ağrısı, bulantı ve kusma şikayetleri ile ortaya çıkıyor. Bu tarz belirtilerin oluşması durumunda acil olarak bir göz doktoruna başvurulması gerekiyor.
Optik sinirde bir hasar oluşmaksızın, göz içi basıncı yüksek olması göz tansiyonuna (oküler hipertansiyon) sebep oluyor. Glokom şüpheli ve glokom riski yüksek olarak adlandırılan bu hastaların göz doktoruna düzenli olarak gitmesi gerekiyor. Glokom, sürekli takip ve tedavi gerektiren bir hastalık niteliği taşıyor.
'Glokomlu Hasta Sayısı 2020'De 80 Milyona Çıkabilir'
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü: 'Dünyada halen yaklaşık 61 milyon civarında olan glokomlu hasta sayısının 2020 yılında 80 milyon, 2040 yılında ise 111,8 milyona çıkması bekleniyor' 'Ailede glokom hastalığının olması, 60 yaşın üstünde olmak, hipertansiyonun olması, yüksek derece miyop olmak glokom riskini artırsa da herkes glokom olma riski taşıyor' 'Erken tedavi ile glokoma ilişkin körlüğün yaklaşık yüzde 90'ı önlenebiliyor'.