'Glokomlularin Yarisi Hastaligindan Habersiz'

'Glokomlularin Yarisi Hastaligindan Habersiz'

Dünya çapinda yaklasik 80 milyon kisinin glokom hastasi oldugu tahmin edilirken bu hastalarin yüzde 50’si glokom oldugundan habersiz. Tedavi edilmediginde körlüge kadar ilerleyebilen glokom teshisinin tek yolu ise rutin göz muayeneleri oldugunu belirten Göz Hastaliklari Bölümü Uzmani Doç. Dr. Sait Alim, glokom hakkinda bilgi verdi.

Optik siniri etkileyerek görme kaybina neden olan glokom, belirti vermedigi ve sinsice ilerledigi için tehlikeli göz hastaliklari arasinda yer aliyor. Dünya Glokom Dernegi’nin verilerine göre dünyada yaklasik 80 milyon kisinin glokom oldugu tahmin ediliyor. Tahminlere göre de bu hastalarin neredeyse yarisinin hastaligindan haberi bulunmuyor. Medicana International Istanbul Hastanesi Göz Hastaliklari Bölümü uzmanlarindan Doç. Dr. Sait Alim, “Halk arasinda göz tansiyonu olarak bilenen glokom ilerleyici göz siniri hasari ile seyreden sinsi ve kronik bir hastaliktir. Genellikle göz içi basincinin yüksekligine bagli olarak gelisen glokom göz içi basincinin normal olmasi durumunda dahi görülebilen bir hastaliktir. Glokom hastaliginda olusan göz siniri hasari geri dönüsümsüzdür. Dolayisiyla da körlükle sonuçlanabilir” açiklamasi yapti.

Göz içi basincin artmasina bagli gelisiyor

Glokomda göz içi basincinin arttigini söyleyen Doç. Dr. Alim, "Gözler, kendisini destekleyen bir sivi üretir. Bu sivi gözbebeklerinden gözün önüne dogru akar. Saglikli bir gözde sivi, iris ve kornea arasinda bulunan kanallardan çikar. Göz tansiyonunda bu kanallarda ki direnç artar, hareket edemeyen sivi gözde birikir ve göze baski uygular. Bu baskinin olusturdugu basinç, optik sinire zarar verdiginde göz tansiyonu olusur. Glokom genellikle belirti vermedigi için hastalar, hastaligin farkina varamayabilir. Sinsi bir hastalik oldugu için özellikle 40 yastan sonra ve ailesinde glokomu olanlar senelik göz kontrollerini yaptirmalidir. Hastalar muayene geldikleri zaman tonometre denilen cihazlarla göz içi basinçlari ölçülmektedir. Göz içi basinci yüksek çikan hastalara, göz dibi muayenesi, göz retina tomografisi ile göz siniri kalinligi ve maküla gangliyon hücre kompleksi kalinligi ölçülmekte ve görme alani testleri yapilmaktadir. Tüm bu tetkikler sayesinde de tani konulmaktadir” seklinde konustu.

Erken teshis edilirse körlüklerin yüzde 90’i önlenebilir

Glokomun ana risk faktörlerinden birinin yüksek göz tansiyonu olduguna dikkat çeken Doç. Dr. Alim, söyle devam etti:

“Yas ilerledikçe hastaligin görülme sikligi da artmaktadir. Glokom her yasta görülebilir. Özellikle 40’li yaslardan sonra görülme sikligi artmaktadir. Glokom için en önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Ailesinde glokomu olanlar bu hastalik riskini tasimaktadir. Ayrica ilerlemis yas, seker hastaligi, miyop göz bozuklugu, göz yaralanmasi geçirenler ve kortizon tedavisi gören bireyler daha çok risk tasimaktadir. Glokomun dar açili ve açik açili olmak üzere iki türü vardir. Glokom, dünya çapinda geri dönüsü olmayan körlügün ilk nedenidir. Üstelik teshis edilip kontrol altina alinan her vakaya karsilik, sokakta yürüyen ve glokom hastasi oldugunu bilmeyen bir kisi var oldugu tahmin edilmektedir. Yani glokom vakalarinin yaklasik yüzde 50’sinin teshis edilemedigi tahmin edilmektedir. Hastaligin tedavi edilemez oldugu dogru olmakla birlikte, erken teshis ve tedavi ile glokomdan kaynaklanan körlügün yüzde 90’inin önlenebilecegi de bir gerçektir.”

Teshisin tek yolu rutin göz muayenesi

Glokoma bagli görme kaybini önlemen için yapilacak en önemli seyin rutin göz muayenelerinden geçmek oldugunun altini çizen Doç. Dr. Sait Alim, “Glokom teshisi konulduktan hemen sonra hastalara tedavi planlamasi yapilmaktadir. Tedavi planlamasi hastadaki glokom çesidine, göz içi basinci yüksekligine ve gözün etkilenme durumuna göre degismektedir. Her hastada hedef göz içi basinci belirlenmektedir. Hedef göz içi basinci degeri her hastada farkli olmaktadir. Hastalarda öncelikle ilaç tedavisi baslanmaktadir. Bu ilaç tedavisi hastanin hedef göz içi basincina göre tek ilaç, iki ilaç veya üç ilaç seklinde olabilmektedir. Ilaç tedavisi yetersiz gelen hastalara lazer tedavisi de yapilir. Eger lazer tedavisi de yeterli gelmezse bu sefer hastalara glokom (göz tansiyonu) ameliyati uygulanir. Ilaç ve lazer tedavisi yeterli gelmeyen hastalara öncelikle trabekülektomi denilen ameliyatlar yapilir. Eger bu ameliyat da yeterli gelmez veya basarili olmazsa bu sefer Seton ameliyatlari uygulanir” dedi.

Doktorla temas kurmaktan kaçinmayin

Göz tansiyonu bulunan kisilerin düzenli doktor kontrolünde olmalarinin önemli olduguna deginen Doç. Dr. Sait Alim son olarak, "Verilen ilaçlar düzenli kullanilmalidir. Bunun yaninda saglikli beslenmek, sigara içmemek, kolesterol ve seker kontrolünü saglamak önem tasimaktadir. Glokom hastaliginin tedavisinin ömür boyu sürdügü unutulmamalidir. Burada en önemli konu doktor ile temas kurmaktan asla çekinilmemesi gerektigidir” önerisinde bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile