'Göç Ve Medya Konferansı'
Eski AA Genel Müdürü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanvekili Hilmi Bengi, Kadir Has Üniversitesi'nce düzenlenen 'Göç ve Medya Konferansı'na katıldı Eski AA Genel Müdürü Bengi: 'Suriye'den Türkiye'ye olan göç ile dünyanın belki ilk kez tanık olduğu bir göç olayıyla karşı karşıyayız. Başlangıçta geçici bir vakıa gibi görüldü ama Orta Doğu'daki meseleler devam ettikçe, Türkiye'nin göç hadisesine alışması gerektiği ortaya çıktı' 'Türkiye'ye göç eden Suriyelilerin, ülkelerine geri dönecekleri gibi bir iyimserliğin içerisinde olmamak gerekir. Artık Suriyelilerle birlikte yaşamak durumundayız ve bunu kabullenmemiz gerekmektedir. Ayrıca diğer bir hadise ise geri dönenler bile muhtemeldir ki gidipgeleceklerdir. Bundan sonra Türkiye ve Suriye arasında bir mekik hadisesi ve gidişgelişler yaşanacaktır'
Kadir Has Üniversitesi-Galata Salonu'nda gerçekleşen konferansta, AA muhabirine açıklama yapan Bengi, göç meselesinin Türkiye'ye, Osmanlı Dönemi'nden tevarüs ettiğini belirtti.
Bengi, "Göç ve Medya" konulu konferansta ele alınan konunun, Osmanlı Dönemi'nden itibaren yaşanan göç olaylarından farklı bir seyre sahip olduğuna belirterek, "Suriye'den Türkiye'ye olan göç ile dünyanın belki ilk kez tanık olduğu bir göç olayıyla karşı karşıyayız. Başlangıçta geçici bir vakıa gibi görüldü ama Orta Doğu'daki meseleler devam ettikçe, Türkiye'nin göç hadisesine alışması gerektiği ortaya çıktı." dedi
Konferansta, göç meselesinin toplumsal boyutları ve medyaya nasıl yansıdığının ele alındığını dile getiren Bengi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Basında, göç konusuna iki yönlü bir bakış var. Biri göçü bir vakıa olarak kabullenip, bunun toplumsal boyutları üzerine kafa yormak ve bunun bir insanlık meselesi olduğunu kavrayıp, bu çerçeve üzerine yoğunlaşanlar. Diğerinde de maalesef ön yargılı bir yaklaşımın olduğunu gözlemliyorum. Göç hadisesine sadece siyasi iktidarın meydana getirdiği ve politikaları nedeniyle vuku bulan bir mesele gibi değerlendirenlerin olduğunu görüyoruz. Onlar da meseleye farklı bir pencereden baktıkları için çoğu zaman gerçeği tam manasıyla yansıtamıyorlar."
- "Suriyelilerle birlikte yaşama durumunu kabullenmemiz gerekmektedir"
Bengi, Suriyeli göçmenlerle alakalı, Türkiye'de yaşanan gelişmelerle birlikte farklı bir bakışın hakim olmaya başladığını ifade ederek, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra tersine göç olaylarının gündeme gelmesiyle birlikte, bu işin yavaş yavaş kendi mecrasına doğru oturduğu ve akması gereken yöne doğru akmaya başladığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatıyla birlikte, Suriyelilere karşı ön yargılı sürecin yerini rahatlamaya bıraktığını sözlerine ekleyen Bengi, şunları kaydetti:
"Türkiye, bölgedeki hakimiyetini sağladığı sürece, insanlar da mutlaka bıraktıkları topraklara güven içerisinde yeniden dönebilmeyi arzu edecektir. Fakat bu durum hiç bir zaman bütünüyle, Türkiye'ye göç eden Suriyelilerin, ülkelerine geri dönecekleri gibi bir iyimserliğin içerisinde olmamak gerekir. Artık Suriyelilerle birlikte yaşamak durumundayız ve bunu kabullenmemiz gerekmektedir. Ayrıca diğer bir hadise ise geri dönenler bile muhtemeldir ki gidip-geleceklerdir. Bundan sonra Türkiye ve Suriye arasında bir mekik hadisesi ve gidiş-gelişler yaşanacaktır."
Konferansta, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu İletişim Komitesi Başkanı ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Deniz Bayrakdar, UNESCO IFAP Hükümetlerarası Konsey Başkanı ve UNESCO Granada Daimi Üyesi Ms. Chafika Haddad ve Prof.Dr. Hasan Bülent Kahraman'ın da aralarında bulunduğu konuşmacılar, medyaya yansıyan Suriyeli mültecileri, milliyetçilik kavramını, göç meselesinin sosyal ve toplumsal yaklaşımını konu edindikleri sunumlarını gerçekleştirdi.