Gönül Elçileri Koruyucu Aile Projesi Değerlendirme Toplantısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Bütün çocuklarımızı aileye kavuşturmadan vicdanımızın sesi susmayacak. Zira vicdanını yitirmiş bir toplum merhametini yitirmiştir, adalet duygusunu yitirmiştir, yolunu yitirmiştir. Kısacası geleceğini yitirmiştir" dedi.
Erdoğan, Gönül Elçileri Koruyucu Aile Projesi Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, çocuklar için çıkılan uzun yolculukta bir durak olarak gördüğü toplantıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.
Toplantıda, koruyucu aile uygulaması ile kaç çocuğun aile özleminin dindirildiğini, uzanan kaç elin tutulabildiğine, kaç çocuğa sıcak bir aile ortamı sağlanabildiğinin değerlendirileceğini ifade eden Erdoğan, "Daha çok çocuğumuza ulaşabilmenin, kimsesizlerin kimsesi olabilmenin yollarını tartışacağız. Ülkemizin dört bir yanına dağılmış gönül elçilerimizin tecrübe ve tespitlerine kulak kesileceğiz. Gönülden gönüle giden yollardaki engelleri aşarak çocuklarımızı ait oldukları aile ortamına biran önce kavuşturmuş olacağız" dedi.
Çocuklar söz konusu olduğunda yüklenen sorumluluğun katlanarak arttığını dile getiren Erdoğan, gelişmiş ülkelerde korunmaya muhtaç çocukların yüzde 80'inin koruyucu aile hizmetinden yararlandığını, Türkiye'de Gönül Elçileri Projesi'nden önce bu oranın yüzde 7-8'ler civarında olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Kardeşlerimizin gayretli ve sabırlı çalışmaları ile şimdi yüzde 25'e ulaştı. Yeterli mi? Elbette değil. Bu sonucun hepimize verdiği mesajlar, hepimize yüklediği sorumluluklar bulunuyor" diye konuştu.
- "Önce de sonra da aile demeliyiz"
Erdoğan, özverili çalışmalarla koğuş tipi yurt ve yuvaların terk edildiğini, kapasitesi düşürülen kurumlarda sıcak ev ortamlarının oluşturulduğunu kaydederek, Aileye Dönüş Projesi, Sevgi ve Çocuk Evleri gibi alternatif hizmet modellerinin hayata geçirildiğini bildirdi.
Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ne yaparsak yapalım biliyoruz ki, hiçbir hizmet modeli, hiçbir düzenleme bir çocuğun kendi ailesinin ya da koruyucu ailesinin yanındayken duyacağı güveni, mutluluğu sağlayamaz. Dolayısıyla önce de sonra da aile demeliyiz. Çocuklarımızın Sevgi Evleri'nde yaşıyor olması, bizleri mutlu etse bile ulaşmak istediğimiz sonuç bu değil. Bundan geçici bir süre için huzur duyabiliriz. Çünkü biliyoruz ki, bütün çocuklarımızı aileye kavuşturmadan vicdanımızın sesi susmayacak. Zira vicdanını yitirmiş bir toplum merhametini yitirmiştir, adalet duygusunu yitirmiştir, yolunu yitirmiştir. Kısacası geleceğini yitirmiştir. Vicdanımızın rahat olmasını istiyorsak, hem onun sesine her zaman kulak kabartmalıyız, hem de bu sesi bastırmaktansa gereklerine uygun davranışları göstermeliyiz. Çocuklarımızın kimsesizliğinden vicdanı rahatsız olan iç sesinin peşine düşüp çocuklarını onaran tüm kardeşlerimiz, hem çocukların çocuk olarak yaşama hakkını, hem de insanlığı çoğaltıyorlar. 'İnsan çok insanlık az' diye yakınmak dünyanın en kolay işi. Aslolan dünyayı herkes için daha yaşanılır ve mutlu kılmak için çalışmak."
Gönül Elçileri Projesi'nde sorumluluk üstlenen 81 ilin vali eşlerinin dünyayı daha yaşanılabilir kılmak için çalıştığını belirten Erdoğan, bunun her türlü değerin ve takdirin üzerinde olduğunu söyledi.
- "Yunus gibi sabırla, inançla, sevgi ile çalıştılar"
Türkiye'nin imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni anımsatarak çocukların öncelikle aile yanında bakımı, bu mümkün olmadığı takdirde uygun bir aile yaşamı içinde hayatını sürdürmesinin öngörüldüğünü dile getiren Erdoğan, "Dolayısıyla en insani en güzel çözüm yolu toplumun sevgiye ve aile sıcaklığına hasret çocuklarımıza kucak açması, elini uzatmasıdır. İşte bu insani çözümün adresi koruyucu aile hizmet modelidir" dedi.
Erdoğan, koruyucu aile hizmetini topluma en iyi şekilde anlatmakla yükümlü olduklarına dikkati çekerek, toplumda bu konuda farkındalık ve duyarlılık oluşturulmasının hizmetin tanıtımı ile mümkün olacağını vurguladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu kapsamdaki çalışmalarına Gönül Elçileri Projesi ile yeni ve güçlü bir ivme kazandırıldığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Proje başlamadan önce yılda yaklaşık 200 çocuğumuz koruyucu aile yanına yerleşiyordu. 81 ilimizde gönül elçisi olan vali eşlerimiz bu göreve gönüllerini koydular, gönüllerini verdiler, gönüllü oldular. Derviş Yunus gibi 'Gönüller yapmaya geldim' diye yola çıkan kardeşlerimiz Yunus gibi sabırla, inançla, sevgi ile çalıştılar. Yunus gibi yüreklerimizde hiç sönmeyecek ateşler yaktılar. İçimizi ısıttılar. Gönlü kırık çocuklarımızın gönüllerini onardılar. Gönüllerini kazandılar. Bu gerçekten de bir gönül işidir. Zorla, baskı ile rica ile para ile yapılacak bir iş değildir. Böyle olduğu için de fevkalade anlamlı ve önemlidir. Bir hizmete gönlümüzü verdiğimizde aldığımız sonuçlar önümüzde duruyor. Daha bir yıl bile dolmadan koruyucu aile yanına yerleşen yavrularımızın sayısı yüzde 837 artışla 3 bin 115'e ulaştı."
Çalışmalar sayesinde bazı illerde kurum bakımı veren yurt ve yuvaların kapandığının altını çizen Erdoğan, birçok kurumun da kapasite altında hizmet verdiğini söyledi.
Bundan 4-5 yıl önceye kadar çocukları koğuş bakımından kurtarıp Sevgi ve Çocuk Evleri'ne yerleştirmek için gayret sarfedildiğini dile getiren Emine Erdoğan, ortak çabalar ve hayırseverlerin de desteği ile kurum bakımında büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştiğini, çağdışı hizmet modellerinin, hantal ve soğuk binaların geride kaldığını kaydetti.
- "Kadınlarımız yarım kalan eğitimlerini tamamlayacak"
Artık mümkün olan en kısa sürede çocukların aile ortamına kavuşturulmasının hedeflendiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bundan sonra başarımızı yurt ve yuvaların çoğalması ile değil, azalması ile ölçeceğiz. Gönül elçilerimizin, gönüllü kardeşlerimizin, sosyal sorumluluk duygusu yüksek kişi ve kurumların el ele vermesi ile bunu başaracağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Gönül elçilerimiz büyük ve hayırlı bir projenin ilk etabında çocuklarla, koruyucu aileler arasında muhteşem köprüler oluşturdular. Bir anlamda toplumun gözünü açtılar. Bugün aynı zamanda Türkiye'nin en büyük gönüllü hareketinin, gönül elçileri projesinin ikinci aşaması olan 'Kadınlar için Mesleki Eğitim'i başlatıyoruz. Kadınlarımız yarım kalan eğitimlerini tamamlayacak. Bir meslek, bir iş sahibi olacak ve böylece hem kadınlarımız hem de Türkiye kazanacak. Gelin hep birlikte bu kez eğitimini yarım bırakmış kadınlarımıza elimizi uzatalım."
Gönül elçilerine teşekkür eden ve gelecekteki çalışmaları için başarı dileyen Emine Erdoğan, "Desteğimiz, ilgimiz, gönlümüz, duamız sizlerle" dedi.
Erdoğan, konuşmasını "Sözcüklerle ifade edilemeyecek kadar kutsal ve önemli bir sorumluluğu üstlenen" diye nitelediği koruyucu ailelere şükranlarını sunarak bitirdi.