Gönüllü Kuruluşlar Platformlardan Anayasa Değişikliğine Destek

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu hükümetin anayasa değişikliği paketine destek verdi

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu hükümetin anayasa değişikliği paketine destek verdi. Memur Sen Bursa İl Başkanı Numan Şeker, yargı reformu eksenli kısmı anayasa değişikliğini desteklediklerini ifade ederek, şu an millet egemenliğinin siyaset üstü bir mesele olduğunu söyledi.
Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu üyeleri Örnekli Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu olarak yapılan yargı reformu eksenli kısmi anayasa değişikliğini desteklediklerini belirten Memur-Sen İl Başkanı Numan Şeker, "Ancak bu değişim, milletin hakkı olan egemenliğin milletin idaresini sağlamada yetersiz kalacaktır. Unutmamalıdır ki, şimdiki anayasa bu millete anarşi tehdidi ile sunulmuş ve ruhunda da millete karşı sistemi koruma refleksi taşımaktadır. Şu an milletin egemenliği siyaset üstü bir meseledir. Tehdit altında kalmayan sivil bir irade ile yapılacak, ruhunda insanını ve milletini yaşatacak bir öz taşıyan, yeni sivil ve demokratik bir anayasa en kısa zamanda yapılmalıdır. Millet bu haklı davasını bizzat takip etmekte ve bu zor günlerde yanında olanları tarihinin değer verilecekler sayfasına yazacaktır" dedi.
"HER ŞEY ÜRETEBİLİYOR, FAKAT HUKUK ÜRETEMİYORUZ"
Diğer ülkelerde büyük sosyal patlamalara, toplumsal kargaşaya sebep olacak gelişmeleri Türkiye'nin ufak tefek badirelerle atlatmasının altında tarihi geçmişinin etkisinin çok büyük olduğunu belirten Başkan Şeker, "Dünya standartlarında mal, hizmet, politika ve kültür üretiyor, fakat hukuk üretemiyoruz. Bunun en önemli göstergesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile olan ilişkilerimizdir. AİHM'de Türkiye'den 10 bin kadar dosya var. Bunun bin 700 kadarı karara bağlanmış ve yaklaşık yüzde 90'ı aleyhte sonuçlanmıştır. Demek oluyor ki, Türkiye'nin iktisadi, politik, kültürel standartları gelişmiş, ama hukuki standartlar konusunda dünyada ancak 10 üzerinden 1 alıyor" şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANLIĞI VE HSYK ÇÖZÜLMEDEN DEMOKRATİK BİR DÜZENE GEÇMEK MÜMKÜN DEĞİL"
1960 darbesiyle egemenliğin meclisten alınıp anayasal kurumlara verildiğini belirten Şeker şunları söyledi:
"Anayasal kurumların oluşmasını yasama ve yürütmenin inisiyatifi dışında tutarak, hiç bir zaman halkta karşılığı olmayan ve iktidar şansı olmayan, kendi ideolojilerini kim seçilirse seçilsin sürekli iktidarda tutacak bir yapı kurmuşlar. Bu yapının iki önemli kilidi var. Birisi Cumhurbaşkanlığı makamı, diğeri de Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'dur (HSYK) Bu iki kilit çözülmeden demokratik bir düzene geçmek mümkün değil. Hatta bir anayasa değişikliğine gitmek bile mümkün görülmüyor. Erzincan örneğinde de görüldüğü gibi, bunları yargılamak bile mümkün olmuyor. Bu yüzden beklentimiz HSYK'nın ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştirilmelidir" diye konuştu.
Demokratik devletlerde iç tehdit oluşturanın halk değil, şuç işleyen vatandaşlar olduğunu kaydeden Şeker sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun muhatabı da iç güvenlikle alakalı birimlerdir. Fişleme, takip ve darbelere yasal dayanak oluşturan bazı uygulama ve maddelerin değiştirilmesi gerekmektedir. 28 Şubat 1997'taki Milli Güvenlik Kurulu kararları doğrultusunda her ay her il ve ilçede yapılan çalışmalara da son verilmelidir. Başbakanlık takip kurulunun lağvedilmesi gerekir. Meşhur iç hizmetler ve il özel idaresindeki kanunlarda askere kapı açan düzenlemeler kaldırılmalıdır. Güçlü ve büyük Türkiye'nin yolu, içe karşı demokrat, dışa karşı güçlü bir Türkiye ilkesinden geçmektedir".
Şeker, platform tarafından cuma günü Ördekli Kültür Merkezi'nde yapılacak "Bursa buluşması"nda yeni anayasanın tartışılacağını bildirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile