Çocukluğunda ameliyat olduğunu ve ilkokulu bitirdikten sonra gözlerinin iyice kapandığını belirten Baykal; "Kırk yıldır sadece güneşin ışığını sezebiliyorum ona da şükür, mezarda o da olmayacak. Ben buraya sabah gelirim yıkanacak araba var mı? Silinecek cam var mı? Kimsenin bir şey dediği yok ya kendim istiyorum hem vakit geçiyor. Ben buradaki esnaflara para için yardım etmiyorum kimseye bana şunu al karnımı doyur demem ama kendileri isterse verirler. Ben halka hizmet Hakka hizmet diyorum bunu bilir bunu söylerim. Her şey para demek değildir. 40 yıldır bu düzene alıştım, esnafın camlarını silerim, çöpü vardır dökerim. Mesela komşuların odunu gelir, dal takoz fark etmez. Önce hedefi bulur ondan sonra vurur parçalarım 2-3 ton odun kesmek benim için çocuk oyuncağı. Yine komşuya gelen 3--5 ton kömürü taşımak bana vız gelir" şeklinde konuştu.
Düğünlerde 30 yıl müzisyenlik yapan Baykal yardımcısı olmadığı için artık bu mesleği yapamadığına değindi. Nasılsın diyene "Hiçbir şey değişmedi yalnızım, bekarım" diyerek kendine uygum bir eş aradığını söyleyen Baykal konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; " Evlenmek istiyorum ama karşıma bir nasip çıkmadı. Bir defa evlendim o da soydu gitti. Velhasıl para kazandım elimde kalmadı dolandırdılar, hanım aldım durmadı, iyi kötü bir arabam vardı sağ olsun onu da dayıoğlum dolandırdı, o da kalmadı, ne ettiysem olmadı ama yine de şükür. Esra Erol’a yazıldım 3 yıldır bekliyorum, bilmiyorum ne zaman gelir artık. Olmuyor işte biz ne desek boş."
Konuşmasında ilginç mesajlar da veren Sedat Baykal şöyle konuştu; "Beni böyle görenler duyanlar haylaz haylaz gezenler utansın, ibret alsın. Baba parası yiyenler, hazırdan yiyenler, akşama kadar kahve köşesinde oturanlar. Hele askere bomba atanlar, hele market soyanlar hırsızlık yapanlar çok utansın çok. Bütün insanlar çalışsın destek olsunlar birlik olsunlar. Çevremizdeki Suriye’den, Irak’tan ibret alsınlar, birlik olalım, tek olalım, tek yürek olalım."
Sedat Baykal’ın esnaf arkadaşı Terzi Osman Viran Baykal hakkında şunları söyledi; " 2008’den bu tarafa Sedat’ı tanıyorum. Mahallemizin medarı iftiharıdır. Esnaflar arasında hoşgörülü ve yardımsever bir insan olarak tanınır ve bir karşılık beklemeksizin herkesin işine elinden geldiği kadar koşmaya çalışır. Özgüvenli ve kendisiyle barışık bir kişiliği var. En ufak bir menfaat, çıkar beklemeden esnafa yardım eder. Esnaflar arasında gerçekten sevilen bir kişi."
Emlak ve oto kiralama işi yapan Ali Yeşil de Sedat Baykal’ı "Sedat ağabey bizim mahallemizin sokağımızın neşesidir, neşe kaynağıdır. Esnaflar olarak biz elimizden geldiği kadar ona yardımcı olmaya çalışıyoruz. O da sağ olsun bizim ufak tefek işlerimizi yapıyor. Biz kendisini çok seviyoruz. Buradaki bütün esnafların dükkanlarına girer çıkar, kendi dükkanı gibi eşyalarını koyar, alır. Sedat ağabey çok güzel masaj yapar, sokak esnafının yüzde 90’ı Sedat ağabeyimizin elinden geçmiştir."
Baykal’ın komşusu Tuncay Acar; Sedat Baykal’ın hayatla barışık neşe dolu bir insan olduğunu belirterek mükemmel bir insan olduğunu söyledi.
Görme Özürlü Sedat Baykal; 'Hayat Beni Değil Ben Hayatı Yendim'
Uşak’ta yaklaşık 40 yıldır yüzde 90 görme özürlü olarak yaşayan Sedat Baykal (52) yaptıklarıyla herkese örnek oluyor. Odun kıran, araba temizleyen, cam silen, bebek bakıcılığı yapan, saz çalan, zurna üfleyen ve samimiyetiyle dörtyol mevkiindeki bütün esnafın sevgisini kazanan Sedat Baykal; " Benim bu halim sapasağlam olup da kahvehane köşelerinde işsiz güçsüz oturanlara örnek olsun. Hiçbir zaman yılmadım hayat beni değil ben hayatı yendim" dedi.