Görmeyen Gözleriyle Aynı Kaderi Paylaşan Öğrencilerinin Işığı

Erzurum'da görme engelli Türkçe öğretmeni Alper Tanyeli, görev yaptığı kendisi ile aynı kaderi paylaşan öğrencilerin eğitim gördüğü okulda, mesleğini büyük özveri ile yerine getiriyor Okul yıllarında örnek aldığı öğretmeninin yolunu takip eden Tanyeli, görme engelli öğrencilerini derslerin yanı sıra sosyal etkinliklerle de buluşturuyor, sinemaya götürüyor ve tümüne görmeyen gözleriyle ışık olmaya çalışıyor Tanyeli: 'Görme engelliler okuluna gidince benim gibi insanların olduğunu gördüm. 'Neden biz de birilerini hayata kazandırmayalım' diye düşünüp bu yüzden okudum. Öğrencilerimize 'okursanız, kendi ayaklarınızın üzerinde durursanız, toplumda büyük bir yer edinebilirsiniz.' demeye çalışıyoruz' Engelli öğrenci Kurt: 'O da bizim gibi bu sıralardan geçtiği için bizi daha iyi anlıyor. Zorlandığımız yerde çok yardımcı oluyor'

MUHAMMET MUTAF - Doğuştan görme engelli 30 yaşındaki Erzurumlu Türkçe öğretmeni Alper Tanyeli, büyük bir çaba sonucu edindiği mesleğini sürdürdüğü görme engelliler okulundaki 'ışıksız' öğrencilerine, kendi ayakları üzerinde durabileceklerini anlatmaya çalışıyor.

Halk arasında 'Tavuk karası' olarak bilinen gece körlüğü hastalığı olan ve yüzde 85 görme engeli bulunan Tanyeli, Atatürk Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra engelli kamu personeli sınavını kazanarak 5 yıl önce Palandöken ilçesindeki yatılı Görme Engelliler İlköğretim Okuluna, Türkçe öğretmeni olarak atandı.

Kendisini yetiştiren görme engelli öğretmenlerinin izinden giden fedakar öğretmen, tüm imkansızlık ve zorluklara rağmen ışıksız gözleri ile aynı kaderi paylayan engelli öğrencilerinin toplumda bir yer edinebilmesi için çaba harcıyor.

Tanyeli, derslerin dışında da bir araya geldiği öğrencilerini, sinema ve spor gibi sosyal etkinlikler ile buluşturuyor.

'Eğitim fedaisi' Tanyeli, doğuştan görme engelli olduğunu ve öğretmenlerinin desteğiyle çalışarak hayalindeki mesleği kazandığını söyledi.

Kendisi gibi görme engelli öğrencilerinin, geleceğin birer eğitim neferi olmalarının tek isteği olduğunu ifade eden Tanyeli, şöyle konuştu:

'Görme engelliler okulunda okurken, görme engelli bir öğretmenim vardı. Onu kendime idol olarak almıştım ve ben de 'bu öğretmen gibi olabilirim' düşüncesinden hareket ettim. Bunu bir hedef olarak belirledim ve devam ettim. Daha sonra bu okullardan bizim gibi insanların çıkabileceğini bazı kesimlere göstermek istedik. Bu amaçla öğretmen olmak istedim. 'Neden biz de birilerini hayata kazandırmayalım' diye düşünüp bu yüzden okudum. Görme engelliler okulu bana okumayı öğretti. Biz de şimdi öğrencilerimize 'okursanız, kendi ayaklarınızın üzerinde durursanız, toplumda büyük bir yer edinebilirsiniz. Siz de kendiniz gibi okumuş, bizim gibi okumuş çocuklar yetiştirebilirsiniz. Doktor, mühendis, avukat ve öğretmen olabilirsiniz. Bakın biz olduk siz de olabilirsiniz' demeye çalışıyoruz. En azından fiziksel olarak örnek olabiliyoruz.'

- Görmeyen gözlere ışık oluyor

Geçmişte aynı sıralarda oturan biri olarak öğrencilerini çok iyi anladığını belirten Tanyeli, bir görme engellinin nasıl öğrenebileceğini, kendi dünyasından hareketle düşünüp bu şekilde öğrencilere eğitim verdiğini anlattı.

Öğrencilere kabartma alfabesi kullanarak eğitim verdiğini dile getiren Tanyeli, 'Öğrencilerle özellikle birebir ilgilenerek eğitim veriyoruz. Bulunduğumuz okul öğrencilerle özel bir eğitimi gerektiriyor. Derste birebir ilgileniriz, çok vakit ayırırız ve emek veririz. Öğretmenlik yaparken bize idol olmuş öğretmenlerimizi örnek alıyoruz. Görme engelli bir öğretmenim çocuklarla birebir ilgilenir ve kabartma alfabenin öneminden bahsederdi. Ben de özellikle bütün görme engellilerin kabartma alfabesini öğrenmesini zorunlu olarak görüyorum çünkü gören insanlar bir şeyleri zihinlerinde canlandırabiliyorlar ama biz kabartmayı öğrenmediğimiz sürece bu canlandırmayı, somutlaştırmayı yapamıyoruz.' diye konuştu.

- Öğrencileriyle top oynuyor, film izliyor

Tanyeli, dolu dolu geçen derslerin yanı sıra, etüt ve sosyal etkinlikler yaptıklarını da anlattı. Sağlıklı insanların yaptıkları etkinlikleri öğrenciler ile gerçekleştirdiklerini aktaran Tanyeli, şöyle konuştu:

'Öğrencilerle birlikte oturup film ve maç izliyoruz, çay içiyoruz, çekirdek yiyoruz. Dışarıda top oynayıp, kol kola geziyoruz. Bağımsız hareket eğitimi veriyoruz. Sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri için gerekli becerileri kazandırmaya çalışıyoruz. Kişisel olarak bakımlarını yapabilecekleri durumlara getirmeye çalışıyoruz. Çocukların elinden tutup da tırnaklarını kesmiyoruz, kesmesini öğretiyoruz. Saçlarını yıkamıyoruz, yıkamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Yani burada çocuklarımız kısacası hayatı öğreniyorlar.'

- 'Bizi gören öğretmenlerimizden daha çok anlıyor'

Tanyeli'nin öğrencilerinden Berrak Başak, öğretmenlerinin, kendileri ile aynı sıralardan geldiğini, bu nedenle çok iyi anladığını söyledi.

Başak, büyük fedakarlıkla kendilerini geleceğe hazırlayan öğretmenlerini çok sevdiğini belirterek, 'Bizi gören öğretmenlerimizden daha çok anlıyor. Alper hocamızla ders işlerken gülüyoruz, çok eğleniyoruz. Programlar hazırlıyoruz, şiirler, sunumlar hazırlayarak okulumuzda gösteriler hazırlıyoruz.' dedi.

Öğrencilerden Kemal Kurt da, öğretmenlerinden çok iyi bir eğitim aldıklarını kaydederek, 'O da bizim gibi bu sıralardan geçtiği için bizi daha iyi anlıyor. Zorlandığımız yerde çok yardımcı oluyor. Hocamızı çok seviyoruz. İnşallah liselerde de böyle hocalarla karşılarız.' ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile