Gül: ABD'nin takas tepkisi iç politikayla ilgili

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerikan yönetiminin, İran'la yapılan uranyum takası anlaşmasından rahatsız olmasının iç politikayla ilgili olduğunu söyledi. Gül, bin ...



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerikan yönetiminin, İran'la yapılan uranyum takası anlaşmasından rahatsız olmasının iç politikayla ilgili olduğunu söyledi.

Gül, bin 200 kilogram az zenginleştirilmiş uranyum karşılığında İran'a nükleer yakıt verilmesi teklifinin başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun teklifi olduğunu vurguladı. Dört günlük resmi ziyaret için Kazakistan'a giden Cumhurbaşkanı, uçakta gazetecilere önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dört günlük resmi bir ziyaret için Kazakistan'a giderken uçakta beraberindeki gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Gül'e, İran'la varılan takas anlaşmasına ABD'nin tepki gösterdiği hatırlatılarak, "Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu yöneltildi. Gül, öncelikle İran konusundaki görüş ayrılıklarına rağmen "Tabii ki, ABD bizim müttefikimizdir." dedi. "Komşumuzda bir ateş varsa yakmasa bile sizi ısıtıyor. Irak savaşının Türkiye'ye nelere mal olduğunu biliyoruz." diyerek İran nükleer krizinin diplomasi yoluyla çözülmesinin Türkiye milli menfaatleri açısından önemli olduğunu kaydetti. Nükleer krizde rol alarak Türkiye'nin uluslararası arenada kendini göstermek istediği yönündeki iddiaları da reddetti. ABD'de Obama yönetiminin, selefi George Bush'un izlediği "Ya bendensin, ya değilsin" siyasetini terk ederek angajman politikası izlediğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Obama, Bush'tan farklı bir politika izliyor. Başkan Obama'nın söylediği politikaların uygulaması bu aslında. ABD'nin sahiplenmesi gerekir." diye konuştu. Takas anlaşması için, "AB'nin, (ABD, Rusya, Fransa ve Uluslararası Atom Kurumu'ndan oluşan) Viyana Grubu'nun, (BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya'dan müteşekkil) P5+1'in, uluslararası sistemin özellikle ABD'nin isteğiydi. Verdikleri tepki bence; ABD'nin iç politikalarıyla da ilgili." tespitinde bulundu. Amerikan yönetimi, takas anlaşmasının hemen ardından İran'a ek yaptırımlar öngören bir karar tasarısını BM Güvenlik Konseyi'ne sunmuştu. Gözlemciler, Obama yönetiminin, kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinde, ulusal güvenlikte zayıf olduğunu savunan Cumhuriyetçiler karşısında hezimete uğramamak için müeyyide konusunda acele ettiğini düşünüyor.
Cumhurbaşkanı Gül, takas anlaşmasının 'güven artırıcı bir adım' olduğunu belirterek, "Bu adımdan sonra diğer konular üzerinde konuşmak gerekecek. Peşinen karşı çıkılması doğru değil. Bunun dışındaki yolun sonu savaştır." ifadelerini kullandı.
Gül, askıya alınan Ermenistan'la normalleşme sürecine de değindi. Bu konuda "sessiz ve kararlı çalışmak gerektiğini vurgulayarak, "Bugünkü statüko, ilgili bütün ülkelerin, herkesin aleyhinedir. Sessiz çalışma devam ediyor." dedi. Gül, Deniz Baykal'ın CHP genel başkanlığından istifası ve yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi ile ilgili gelişmelere değinmekten ise kaçındı. Bu konudaki bir soru üzerine, "Siyasetçi şapkamı bıraktığım için cevap vermiyorum." karşılığını verdi. Siyasetteki gerilim ve üslup konusundaki bir soruyu, "Türk siyasetinin maalesef geleneği böyle. Geçmişte de böyleydi. 10, 20, 30 sene öncesinde de şikayetçiydik. Bu geleneği değiştirmemiz lazım. Zamanla olur, herkese bir görev düşüyor." diye cevapladı.
"Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye kesin bir üyelik tarihi vermeyişi, iç politikada gerilime ve başka arayışlara sebep oluyor." eleştirileri var. Bu konudaki görüşleriniz?" sorusuna ise, "Konu, kendimizle ilgilidir. Dışarıda aramamak lazım. Bir komplo görüyorsan, onu bozmak bizim elimizdedir. Angajman politikası, sadece dışarısı için değil, içerisi için de geçerlidir. AB reformlarını partiler üstü bir anlayışla el birliği ile gerçekleştirmeliyiz." karşılığını verdi. Gül, "Türkiye'nin sizce en önemli meselesi nedir?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Kiminin Güneydoğu, kiminin Kürt sorunu, kiminin terör dediği meseledir. Olgun şekilde çözülmesi gerekir. Terörün bitmesi gerekir. Bu meselenin çözümünde mesafe alırken, antitezini doğurmadan gitmek lazım. Demokratik standartlara ulaşılması önemli. Kıbrıs, Ermeni meseleleri de önemli. Ama evin düzenli olması çok önemli.
Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan ziyareti kapsamında dün Çimkent'te Kazak lider Nursultan Nazarbayev ile görüştü. Bugün, Türkistan kentine geçerek Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi'nde incelemelerde bulunacak olan Gül, daha sonra Astana'da resmi görüşmelere başlayacak.

Türk dünyasına olağanüstü önem vermeliyiz
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, beraberinde çok sayıda işadamı götürdüğü Kazakistan ziyaretine çok önem verdiğini söyledi. Gül, ziyaretin önemini şöyle açıkladı: (Kazakistan ziyaretine) Çok önem veriyorum. Türk dünyasına olağanüstü önem vermeliyiz. Bir kopukluğu, hiç kaldıramayız. Türk dünyası ile yılda 3-5 defa bir araya gelinmelidir. Resmi, gayri resmi sık sık ziyaretler olmalıdır. Bu gezinin başka bir önemi, Nahçıvan'da temelini attığımız Türk Konseyi'nin, kuruluşundan sonraki ilk ziyaret olmasıdır. Bu organizasyon, aynı İslam Konferansı, Avrupa Konseyi gibi bir boyuta sahiptir. Ben ve Nazarbayev, buna öncülük ettik. Kazakistan'la aramızdaki ikili ilişkiler de hızla gelişiyor. 11 milyar dolarlık inşaat bitirilmiş. 27 Türk lisesi, iki üniversite var. Ahmet Yesevi Üniversitesi için 150 milyon dolar verdik. Geniş bir işadamı heyeti ile geldik. TÜBİTAK ve YÖK başkanları da burada. Pek çok anlaşma imzalayacağız. Haziranda İstanbul'da önemli bir zirve daha yapılacak. AGİT'in (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı), Asya karşılığı olan CICA ( Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı) zirvesi. Çin, Hindistan, Pakistan, İran, İsrail dahil bütün Asya ülkeleri katılacak. Vietnam da İstanbul da dahil olacak.

Zaman
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile