Gül Macunu Mesir Macununa Rakip Oldu

Yaklaşık bir yıl süren AR-GE çalışmaları sonrası gül yaprağı, şeker ve 16 baharatın karışımıyla gül macunu üreten Gülbirlik, yeni ürünü tüm ülkeye hatta dünyaya pazarlamayı amaçlıyor Yeni ürünü basın mensuplarına tanıtan Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, gül orjinli gıda ürünlerinin geliştirilmesi konusunda hem Isparta ekonomisine, hem de tüketicilere ulaştırma noktasında büyük adımlar attıklarını kaydetti.

Kendilerini takip eden bu sektördeki paydaşların kaliteyi tüketiciye ulaştırmada katkı sağladığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu: “Bugüne kadar Sweetrose markasıyla Rosense tarafından gül şurubu gibi geleneksel ürünlerin dışında ne gibi ürünler geliştirebiliriz noktasında yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucunda 2012 başında drajeli lokumu bu sektöre kazandırdık. Biz yine ne yapabiliriz diye sorduk. Özellikle reçel konusunda Türk mutfağına geleneksel gül orjinli gıda ürünlerine alternatif yeni ürün yapabilir miyiz diye tartıştık. Bugün de karşımıza gül macunu diye isimlendirdiğimiz ürün çıktı. Gül macunu Osmanlı tarihinde 500 yıllık geçmişi olan bir ürün.Sektör içinde kendisine ayrı yer tahsis edilmiş bir ürün. Neden gül orjinli bir macun olmasın sorusundan hareketle uzun bir uğraş sonrası bu ürünü elde ettik.” BAĞIRSAK SORUNU VE BOĞAZ AĞRISINA İYİ GELİYOR Gül macununun kıvamını sağlayabilmek, sağlık açısından tüketilebilir hale getirmek, raf ömrünü uzatmak ve damak tadına uygun ürün olmasını sağlamak açısından uzun uğraş verdiklerini kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonunda herkesin beğendiği ve yiyebileceği böyle bir ürünü sektöre kazandırdık. Gül macunu özellikle bağırsak problemleri boğaz ağrıları olan kimselerde fevkalade düzenleyici özelliğe sahip. İçerisindeki baharatların zaten doğal yapısıyla rahatlatma özelliği var. Bu rahatsızlıkları tedavi edici özelliği de var. Burada ortaya yeni bir tat çıktı. Bu ürünü üreticilere ulaştırmaktan hatta dış pazarlara ulaştırmaktan mutluluk duyacağız.” ŞİFA VE LEZZET KAYNAĞI Gıda grubunda Gülbirlik’in 13’uncu ürünü piyasaya sunduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Herhangi bir ürüne rakip olmak anlamında yola çıkmadık. Gül macunu kendi şahsına münhasır bir ürün. Mesir macununun içinde bulunanların gül macununda artısı var. Gül petallere (yaprak) mesir macununda yok. Bu nedenle belki mesir macununun çok çok üstünde taleple karşılaşacağız. Mesir macununa rakip olacağız diye bir düşüncemiz yok. Ama kendi kulvarımızda bu işin en iyisini yaptığımıza inanıyoruz. Gülün özelliği hem mide dostu, hem bağırsakları düzenleyici olması. Baharat karışımıyla birleştiğinden sadece baharatlardan beklenen karşılığı veren ürün değil aynı zamanda gülün tedavi edici özelliği ile birleştiğinden iki kat tedavi edici özelliğiyle karşımıza çıkıyor. İnsanlar sadece baharat ya da reçel tüketmek istemeyebilir. Biz ikisini harmanladık. Tam bir şifa ve lezzet kaynağı. Hem görünüşü hem tadıyla hem içindeki aromasıyla iştah açıcı özelliğe sahip. Öğüne bağlı değilsiniz. İstediğiniz zaman yiyebiliyorsunuz. Özellikle kahvaltıda tercih edilecek bir ürün.”