Yönetmen ve senarist Yüksel Aksu, 'Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, çocukken çok etkilendiğim 'Çocuk ve Allah' kitabı vardır. İzleyiciyi bu filmde, bir çocuğun Allah telakkisi, kavrayışı, saf inanç peşine düşmesi bekliyor' dedi.
'Dondurmam Gaymak', 'Entelköy Efeköy'e Karşı' gibi filmlere imza atan Yüksel Aksu, yazıp yönettiği, 27 Ocak'ta 32 ilde aynı anda gala yapacak son filmi 'İftarlık Gazoz'a ve yeni projelerine dair AA muhabirine açıklama yaptı.
Aksu, 'İftarlık Gazoz' setinin çok yorucu, yıpratıcı, bir o kadar da keyifli geçtiğini söyleyerek, 'Bu filmde mahalle kültürü, 70'li yılların sıcaklığı, dayanışma, dostluk, imece, eski ramazanlar, eski yazlık sinemalar, aile, komşuluk, dostluk ilişkileri var atmosfer olarak. Bir de ramazan, insan, çocuk, inanç kavramları. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, çocukken çok etkilendiğim 'Çocuk ve Allah' kitabı vardır. İzleyiciyi bu filmde, bir çocuğun Allah telakkisi, kavrayışı, saf inanç peşine düşmesi bekliyor' ifadelerini kullandı.
Cem Yılmaz'ın oyunculuğunu önceden de çok beğendiğini aktaran Aksu, 'Cem Yılmaz sadece bir 'stand up'çı değil, sadece tiyatro oyuncusu ya da sadece bir tür mizahın oyuncusu değil. Cem Yılmaz bazı filmlerde figüranlık bile yaptı. Biz 'Dondurmam Gaymak'tan beri bir şey yapmayı hep hayal ediyorduk. Bu projeye nasip oldu' diye konuştu.
- 'Cem'e zaman harcamadım. Her şey tıkır tıkır'
Cem Yılmaz'ın sette çok kolay çalışılan biri olduğuna vurgu yapan Aksu şunları söyledi:
'Ben Cem Yılmaz'dan çok memnunum ama galiba o benden o kadar memnun değildi. Ben sette, böyle ömür boyu ezilmiş, iteklenmiş bir adam olarak, bir buçuk aylık bir iktidar yakalayınca tuhaflaşıyorum. Yıllarca hor görülmüşsün, hakir görülmüşsün, ezilmişsin büzülmüşsün, Cem Yılmaz var star. Fırsatını bulmuşken, ezmedim de kılkuyruklaşıyorum, e top da bende, kovamayacaklarına göre. O bir buçuk ay açıkçası biraz agresif oluyorum. Cem hep teskin etti, ara bulucu oldu, kalabalıklarla aramı düzeltti. Cem'e hiç oyun vermeyle, tekrarla zaman harcamadım. Her şey bir cümlede, tıkır tıkır.'
Yüksel Aksu, senaryonun ilk halinde Cem Yılmaz'ın oynadığı 'Gazoz Ustası' rolünün daha küçük olduğunu dile getirerek, 'Senaryoyu Cem'e uyarlanan bir hale getirdim. Eski hali biraz daha 'Muhsin Bey' gibi, 'Cinema Paradiso'daki 'Alfredo' gibi, daha oturaklı bir ustaydı. Cem'le beraber daha seyrek akıllı, biraz gelmeli gitmeli, eserekli, çocuksu, muzip, reşit olmayan ama çok da kadim bilgiler öneren, arızalı bir karakter yaptım ve yakıştı ona. Biraz o da evirdi çevirdi, takla attırdı' şeklinde konuştu.
- 'Vaadimiz ikisi bir arada, gülmekten ağlatmak'
Filmde, bir çocuğun oruç tutmaya niyetlenerek saf bir inanç oluşturmasına değindiklerinin altını çizen Yönetmen Aksu şunları söyledi:
'Ege sıcağında, yazları bir çocuk için gazoz gerçekten çölde bir vaha, bir büyük piyango gibi bir şeydir. Böyle genzini yaka yaka içmek onu, azıcık paran varsa varyasyonlar yapmak, leblebi, nohut atmak. Azıcık daha paran varsa yanına bir bisküvi, ağızda böyle çevirirsin gazozu ve bisküviyi. Azıcık daha durumun müsaitse yanına simit. Bunun gibi hazlarla ilgili bir filmdi, sonra o böyle kendi kendine bir trajikleşti, hüzünlü hale geldi, iç yakıcı hale geldi ama vaadimiz ikisi bir arada, gülmekten ağlatmak. Gülmek de ağlamak da garanti.'
Kendisi de Muğlalı olan Aksu, son yıllarda sinema ve televizyonda Ege yöresinin çokça kullanılmasına dair şu sözleri kullandı:
'Ege, Türkiye'nin bir parça ferah yüzü. Türk sineması ve edebiyatı genel olarak daha karasal, daha orta Anadolu, daha doğu Anadolu'yu tercih etmiş. Çünkü buralar sinematografik coğrafyalar. Açık diyaframlı, geniş, trajedilerin ve destanların hala sıkça yaşandığı yerler olması hasebiyle, önemli bir literatür biriktirdi. Ege bu manada daha Akdenizli, daha batılı ama tamamıyla batılılaşmamış, kendi yerelliğini de bütün turizm bombardımanına rağmen muhafaza eden bir yer. Bu insanların ilgisini çekiyor diye düşünüyorum.'
'İftarlık Gazoz' fikrinin, yerel gazoz markalarıyla ilgili bir gazete kupüründen çıktığını ifade eden Aksu, 'Bu film, ayakta kalmaya çalışan yerel gazoz firmalarına can suyu olur. İnşallah olur, olmalı' sözlerine yer verdi.
Sonraki projelerinin arasında bir metropol hikayesinin de olduğuna dikkati çeken Aksu şunları dile getirdi:
'Ben İstanbul'da yaşamayı çok seviyorum. Evde yazıp çizebilen bir mesleğe sahip olduğum için, trafik saatlerinde çıkmıyorum. Bir de kendi küçük kasabamı oluşturdum. Semt kahvesinden, bakkalından, fırınından hala kredi kartsız alıyorum. Poşeti doldurup evime gidiyorum. Yazıyorlar, sonra veriyorum. Cihangir'de bir sürü esnafa veresiye borcum var hala. Taşıyorum kültürümü. Kredi kartı çıktıktan sonra veresiyecilik olayı bitti. Güven de bitti.'
- İftarlık Gazoz
80 öncesi yılların ülkeyi sarsan siyasi etkilerinin gölgesinde, sıcak bir Anadolu kasabasında yaşananları, tadına doyulmayacak bir usta-çırak ilişkisini merkeze alarak çırak Adem'in (Berat Efe Parlar) gözünden anlatan filmde, Adem'in ustası Gazoz Ustası Cibar Kemal rolünde ünlü oyuncu Cem Yılmaz var.
Filmin senaryosuna da imza atan Aksu, çocukluğunun izlerini Adem'le sürerken, o günlerin masumiyetini İftarlık Gazoz'la izleyiciye ulaştırmayı hedefliyor. Boşnak görüntü yönetmeni Mirsad Herovic de kamerasıyla o yılları günümüze taşıyor.
Filmin müzikleri ise Babam ve Oğlum filminden de tanıdığımız Yunanlı besteci Evanthia Reboutsika'ya ait.
'Gülmek De Ağlamak Da Garanti'
Yönetmen, senarist Aksu: 'İzleyiciyi bu filmde, bir çocuğun Allah telakkisi, kavrayışı, saf inanç peşine düşmesi bekliyor' 'Ben Cem Yılmaz'dan çok memnunum ama galiba o benden o kadar memnun değildi' 'Cihangir'de bir sürü esnafa veresiye borcum var hala. Taşıyorum kültürümü. Kredi kartı çıktıktan sonra veresiyecilik olayı bitti' 'Senaryoyu Cem'e uyarlanan bir hale getirdim. Eski hali biraz daha 'Muhsin Bey' gibi, 'Cinema Paradiso'daki 'Alfredo' gibi, daha oturaklı bir ustaydı'