Günay: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Evsahibi Sıfatıyla Paris‘e Gitmeliydi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Nisan 2011‘de imzaladığı EXPO İzmir başvurusunu teyit için Paris’e giden heyete katılmayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sitem etti. Evsahibinin bulunmamasının çok büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Günay, “Şehrin evsahibi olarak Büyükşehir Belediye Başkanı‘nın da Paris’e gitmesini isterdim. Evsahibi sıfatını esas o taşıyordu ve Paris’e gitseydi çok yakışırdı. İzmir’i, Akdeniz‘in öbür ucundaki Barselona gibi yapmak istiyoruz. Böyle bir potansiyelimiz var, İzmir için kurduğumuz hayal gerçekleşebilir.” dedi.

Seçim çalışmalarına devam eden Bakan Günay, turizm hamlesini İzmir merkezli başlatmak üzere şehre geldiğini, turizmin bereket ve zenginlik olduğunu söyledi. 25 Mayıs 2011‘de ihalesine çıkılacak olan Karaburun Marinası alanında incelemelerde bulunan Günay, bu ilçede trafik kazalarını azaltacak yol yapım çalışmaları için Karayolları Genel Müdürü’ne talimat verildiğini bildirdi. Bu bölgelerin turizme kazandırılması gerektiğini anlatan Günay, “Dünyada turizimde önde giden yedi ülke arasındayız. Antalya şu anda 9 milyon turist aldı, binlerce insan da turizmden ekmek yiyor. Turizmin gelmesi, bereketin ve zenginliğin gelmesi anlamını taşıyor. Hedefimiz bu, İzmir’e bunun için geldim. Kültür ve Turizm Bakanı olarak dört yıldır çalışıyorum. Türkiye’yi, aldığımız noktadan daha ileri bir yere getirdik. İzmir’de ise planlamalarda yerel yönetimlerin çok istekli davranmamasından dolayı yerinde sayma var. Burada da hep birlikte olmalıyız.” şeklinde konuştu.

Halkın seçtiği belediye başkanlarının başının tacı olduğunu fakat Ankara’ya gelerek kendisiyle işbirliği yapmaları gerektiğini belirten Bakan Ertuğrul Günay, doğayı ve tarihi koruyarak sürdürülebilir, yepyeni bir turizm anlayışını İzmir‘e getirmeye çalışacaklarını açıkladı. Yeşili yok etmeyen, denizi kirletmeyen bir yapılaşma anlayışıyla damak tadını, geleneksel kültürü, Avrupalıların sadece konaklamayacağı, hayatın içinde yer alıp gezerek Türk kültürünü öğreneceği ve daha uzun süre kalacağı bir turizm planlamasını yapılması gerektiğine dikkat çekti.