Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), South Sudan Law Society (SSLS), Legal Action Worldwide (LAW) adlı insan hakları örgütlerinin 'Güney Sudan'daki Silahlı Adamların İşlediği Cinsel Suçlar İçin Hesap Verebilirlik' başlıklı raporunda, ülkedeki cinsel saldırıların çoğunu güvenlik güçleri veya milis kuvvetlere bağlı silahlı erkekler tarafından yapıldığını ortaya koydu.
Legal Action Worldwide Yöneticisi Antonia Mulvey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en çok üniformalı erkeklerin suçlu olduğunu söyledi.
Raporda sadece sorunlara değil, çözümlere de yer verildiğini belirten Mulvey, Güney Sudan dışından gelebilecek başka yasal telafi yollarına da bakıldığını belirtti.
Antonia Mulvey, Güney Sudan'daki cinsel şiddetin, savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlara eşit olduğu ifade etti.
SSLS Yöneticisi ve araştırmacılarından David Deng de ülkede 2013'ten bu yana süren savaşta cinsel saldırıların arttığını söyleyerek, milis kuvvetleri ve askerlerin cinsel şiddeti bir 'savaş silahı' olarak kullandığına dikkati çekti.
Deng, daha önce de hazırlanan bir çok raporda ortaya koyulan cinsel şiddet olaylarının mağduru kadın ve kızların sayısının oldukça yüksek olduğunu, ancak bölgedeki güvensizlik nedeniyle net bir rakamın söylenemeyeceğini belirtti.
Raporda, Nisan-Eylül 2015 tarihlerinde meydana gelen bin 300 tecavüz ile bin 600 kadın ve çocuk kaçırılma vakası incelendi.
Güney Sudan'da, 2013 Aralık ayında Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit'in, yardımcısı Riek Machar'ı 'darbeye teşebbüs' ile suçlaması ile başlayan iç savaş, kabileler arasında etnik çarpışmaya dönüştü.
İç savaşta yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybederken, 12 milyonluk ülkede nüfusun yüzde 70'i gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlara muhtaç hale geldi.
Güney Sudan'da 2 milyondan fazla insan, ülke içinde ve komşu devletlerde sığınmacı durumuna düştü.
Güney Sudan'da Cinsel Şiddetin Sorumlusu 'Üniformalı Erkekler'
Kenya'nın başkenti Nairobi'de sivil toplum kuruluşlarının yayımladıkları raporda, Güney Sudan'daki cinsel şiddetin çoğunluğundan ordu ve milis kuvvetlerin sorumlu olduğu öne sürüldü.