Eskişehir'in biyolojik zenginliklerini koruma ve geliştirmeye yönelik çalışmaların çevreye duyarlı herkesin görevi olduğunu vurgulayan Gürsoy, şöyle konuştu:
"Gürleyik köyüne Hidroelektrik Santrali yapılması talebi üzerine 2008'den bu yana bölgenin doğasını ve tarihini korumak amacıyla mücadele veriyoruz. Mücadelemiz sonunda elde edilen hakkımız bölge halkı için hayırlı olsun. Derneğimiz bundan sonra bölge için çalışmalarını sürdürecek. Hedefimiz Gürleyik'i ekolojik köy yapmak, şair ve yazarlar için ilham kaynağı olmasını sağlamak."
-"Tehlike Altındaki Doğal Habitatlar" kategorisinde yer alıyor
Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Yücel ise Gürleyik köyünün sahip olduğu nadir ve tehlike altındaki türler, habitat çeşitliliği ve arkeolojik değerler bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.
Söz konusu bölgenin sit alanı ilan edilmesinin ardından köyde pek çok çalışma yapıldığını ifade eden Yücel, şunları kaydetti:
"Zengin biyolojik çeşitliliğe sahip Gürleyik köyü sınırları içinde yetişen 332 bitki türünden 31'i ülkemiz için endemiktir. Bölgede karaçam, sarıçam, kızılçam, meşe ve tehlike altında endemik bitki türleri bulunduğu bilinmektedir. Sündiken Dağı silsilesi içinde yer alan bu bölge, Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'ne göre 'Tehlike Altındaki Doğal Habitatlar' kategorisinde yer almaktadır ve bölgenin korunması gerekmektedir."
"Zengin biyolojik çeşitliliğe sahip Gürleyik köyü sınırları içinde yetişen 332 bitki türünden 31'i ülkemiz için endemiktir. Bölgede karaçam, sarıçam, kızılçam, meşe ve tehlike altında endemik bitki türleri bulunduğu bilinmektedir. Sündiken Dağı silsilesi içinde yer alan bu bölge, Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'ne göre 'Tehlike Altındaki Doğal Habitatlar' kategorisinde yer almaktadır ve bölgenin korunması gerekmektedir."