Hacettepe Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı düzenlenen törenle açıldı. Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen tören Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nın Şef Burak Tüzün yönetiminde verdiği konserle başladı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, konuşmasına yeni akademik yılın üniversiteye, öğretim üyelerine ve öğrencilere hayırlı olmasını dileyerek başladı.
Özlü, “Sözlerimin başında samimiyetle ifade etmek isterim ki; Hacettepe bir markadır. 1950’li yıllardan itibaren, Hacettepe markasına emek veren, hayat veren ve bu eğitim kurumunun bugünlere gelmesini sağlayan herkese teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün hayatta olmayan ve adı Hacettepe ile anılan tüm hocalarımızı, rahmet ve minnetle anıyorum. Marka olmak kolay değildir. Önemli olan, bu ismin ve markanın itibarını devam ettirmektir. Hacettepe Üniversitesi’nin, her geçen yıl itibarının yücelmesi, burada doğru işlerin yapıldığının açık bir kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
“Araştırma üniversitelerini özel olarak destekleyeceğimizi paylaşmak isterim”
Hacette Üniversitesi’nin, 2018-2022 Stratejik Planı’nda yer alan ‘araştırma odaklı üniversite’ kimliğine emin adımlarla yürüdüğünü görmekten mutluluk duyduklarını belirten Özlü, şöyle konuştu:
“Bizde Bakanlık olarak tüm üniversitelerimize ısrarla bir çağrıda bulunduk. Üniversitelerimizin araştırma geliştirme ve inovasyona önem vermelerini istedik. Bu yönde kendilerine her türlü desteği vereceğimizi açıkça ifade ettik. Bizim, üniversitelere çizdiğimiz projeksiyonla, Hacettepe Üniversitesi’nin kendi projeksiyonunun birebir örtüşmesi, bu açıdan bizim için ayrı bir umut kaynağı olmuştur. Yaklaşık 1,5 yıllık bir süreç sonunda, üniversitelerimiz için model oluşturacak araştırma üniversitesi statüsünü geliştirdik. Araştırma üniversiteleri; eğitimde yakalamak istediğimiz standardın adıdır. Çünkü, yükseköğretim alanında ciddi hedeflerimiz var. Bu hedefler konusunda, üniversitelerimizin de kendilerini yeniden gözden geçirmelerini istiyoruz. İşte bu amaca yönelik olarak, ciddi bir değerlendirme sonucu, Hacette Üniversitesi’nin de aralarında olduğu, 10 araştırma üniversitemiz belirlendi. Ancak; bu araştırma üniversitelerimiz için, yeni bir sorumluluk daha var. Araştırma Üniversitesi statüsü, sadece bir unvan değildir. Asıl zorlu yolculuk bundan sonra başlayacak. Sizler, çalışmalarınızla diğer üniversitelere rehber olacak, onlara yol göstereceksiniz. Onlar sizi örnek alırken, bizde sizlerden daha fazlasını bekleyeceğiz. Ama sizden daha fazlasını beklerken, üzerimize bizde düşen ne varsa fazlasıyla yapacağız. Araştırma üniversitelerini özel olarak destekleyeceğimizi paylaşmak isterim.”
“Ülkemizi, dünya devletleri arasında, süper lige çıkaracak temel dayanağımız, gençlerimizdir”
Yakında Cumhuriyetin 94. yıl dönümünün kutlanacağını hatırlatan Özlü, “Cumhuriyetimiz kurulurken, 14 milyona yakın nüfusumuz vardı. Bugün sadece ilk ve orta öğretimde, 17 milyondan fazla öğrencimiz bulunuyor. Bu, iftihar edilecek bir tablodur. Ancak bu tablo, mutlak surette doğru yönetilmeyi de gerektiren bir tablodur. Artık eğitimin bütün aşamalarında, nicelik kısmı geride kalmış, nitelik aşamasına geçilmiştir. Bundan sonra üzerinde durmamız gereken husus, her aşamada eğitimin kalitesini ve niteliğini artırmak olmalıdır. Türkiye; imkanları, kaynakları ve potansiyeliyle bunu başarabilecek güçte bir ülkedir. Dünyanın gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmemizin şartı, insan gücümüzün niteliğini artırmaktır. Bu anlamda, bilgiyi üreten ve ürettiği bilgiyi teknolojiye transfer eden zemini, hep birlikte oluşturmak durumundayız. En yeni, en iyi teknoloji transfer edilemez. Ancak üretilir. Bu yüzden yaşadığımız çağda, bilim en büyük çözüm ortağımızdır. Büyük ve güçlü Türkiye’yi, ancak bu şekilde inşa edebiliriz. Bu süreçteki en büyük güvencemiz gençlerimizdir. Ülkemizi, dünya devletleri arasında, süper lige çıkaracak temel dayanağımız, gençlerimizdir. Yetişmiş insan gücüyle ve geniş ufuklu gençleriyle; Türkiye artık kendi kabuğuna sıkışıp kalmış bir ülke değildir. Türkiye, her alanda dünya ile yarışan bir ülkedir. Bu yarışta üniversitelerimiz, ön saflarda yer alacaklardır. Bilgi üreten ve ürettiği bilgiyle teknoloji üretilen üniversitelerimiz, ülkemiz ekonomisine de katkı sunacaklardır” ifadelerini kullandı.
“ Bilimle, teknolojiyle, Ar-Ge ve inovasyonla açamayacağımız hiçbir kapı yoktur”
“Eğer Türkiye’yi, üzerine oyunlar oynanmaktan korkulan bir ülke haline getireceksek, bunu hep birlikte yapacağız” diyen Özlü, “Bunu, üretecekleri bilgiyle, ekonomimizi dünya ölçeğine çıkaracak üniversitelerimizle birlikte yapacağız. Türkiye, bilimi, teknolojisi ve bunlara bağlı üretimleriyle ne kadar güçlü olursa, bizim duruşumuzun etkisi de o kadar güçlü olur. Bilimin pasaportu kırmızıdır. Bilimle, teknolojiyle, Ar-Ge ve inovasyonla açamayacağımız hiçbir kapı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
“4. Sanayi Devrimi olarak bilinen konuyu hepimiz gündemimizin birinci sırasına koymak zorundayız”
Bugün üzerinde çok konuşulan bir konunun da 4’üncü Sanayi Devrimi olduğunu ifade eden Bakan Özlü, şunları kaydetti:
“4. Teknoloji Devrimi demiyoruz. 4. Sanayi Devrimi diyoruz. Çünkü bilimin, üretilen bilginin çıktısının teknolojiye girdi olduğu teknolojinin çıktısının sanayiye girdi olduğu bir büyüme modelini benimsemiş bulunuyoruz. Burada bütün dünyanın üzerinde mutabık kaldığı kimilerinin ileri imalat yöntemleri diye ifade ettiği Japonya gibi ülkelerinde süper toplum 5.0 diye ifade ettiği bizim ülkemizde daha çok 4. Sanayi Devrimi olarak bilinen konuyu hepimiz başta üniversitelerimiz gündemimize almak, gündemimizin birinci sırasına koymak zorundayız. Bu büyük dönüşümü, bulunduğumuz coğrafyada birileri yapacaksa, bu ülke emin olunuz Türkiye’dir. Tüm Ortadoğu ve Avrasya’da, bu konunun öncülüğünü yapacak yegane ülke Türkiye’dir. Çünkü bu geniş coğrafyada serbest girişimi, Gümrük Birliği’ni, Batı ile entegre ekonomiyi ve girişimciliği içselleştirmiş bir başka ülke daha yoktur. Ben kesinlikle inanıyorum ki; Türkiye işletmeleriyle, mühendisleriyle, girişimcileriyle, bilim insanlarıyla, üniversiteleriyle birlikte bu dönüşüm sürecini takip etmekle kalmayacak, aksine bu sürecin önemli aktörlerinden birisi olacaktır. Ancak kabul etmemiz gerekir ki; önümüzde kat etmemiz gereken zor bir yol var. Araştırma geliştirme ve inovasyon yatırımlarımızı artırmak, bunları dünya standartlarına çıkarmak zorundayız.”
Gençlere seslenen Özlü, “Gençleri karanlıkları lanetlemeyin, bir ışık yakın. Bu ışık bilimin ve teknolojinin ışığı olsun. Mesleğiniz ne olursa olsun mesleğinizde en iyisi olun. Bilim, teknoloji, araştırma geliştirme, inovasyon ve tasarım yarışında; Hacettepe Üniversitesi’nin bundan sonra da ön saflarda yer alacağına yürekten inanıyorum.”
Bakanı Özlü’ye Hacettepelilik Ödülü
Hacettepe Üniverbitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen ise genç beyin göçüyle ilgili bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Özen, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü’ye bu yıl ilk kez oluşturulan Hacettepelilik Ödülünü takdim etti.
Daha sonra 2016 yılı Fen ve Mühendislik Bilimleri, Sağlık Bilimleri, Sanat ve Topluma Hizmet ödüllerini kazanan akademisyenlere ödülleri Rektör Özen tarafından verildi.
Hacettepe Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “4. Sanayi Devrimi olarak bilinen konuyu hepimiz başta üniversitelerimiz gündemimize almak, gündemimizin birinci sırasına koymak zorundayız. Bu büyük dönüşümü, bulunduğumuz coğrafyada birileri yapacaksa, bu ülke emin olunuz Türkiye’dir. Tüm Ortadoğu ve Avrasya’da, bu konunun öncülüğünü yapacak yegane ülke Türkiye’dir” dedi.