Hakkari'de ''21. Yüzyılda Sivil Toplum Ve Sorumluluklarımız'' Konulu Panel

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Hakkari Şubesi konferans salonunda düzenlenen panele, Sağlık-Sen ve Memur-Sen üyeleri, kurum amirleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Hakkarili yazar Bedri Çallı ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Hakkari Şube Başkanı Nihat Gür'ün konuşmacı olarak katıldığı panelde, sivil toplum ve sorumlulukları ile ilin sorun ve sıkıntıları ele alındı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Sağlık-Sen Hakkari Şube Başkanı Veysel Çiftçi, insanın toplumsal bir varlık olduğunu belirtti. Bazen amaçta, bazen özlük haklarında bazen de dünya görüşünde benzerlikler oluşturan bu toplulukların sorunlarını çözme, hedeflerine varma ve daha iyiye ulaşma amaçlı çeşitli organizasyonlar olduğunu dile getiren Çiftçi, ''Uygar toplumların gelişkin demokrasilerinde ortak akli ifade eden sivil toplum kuruluşlarının ayrı bir konumu vardır. Katılımcı yönetim anlayışında ortak akıl platformu bir nimet olarak algılanmaktadır. Azami derecede sivil toplum kuruluşlarının yaklaşımlarından istifade edilmektedir. Diliyoruz ki uygar toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de sivil toplum örgütleri hak ettiği konumu alır ve önemsenir'' dedi.
Hakkarili yazar Bedri Çallı ise, birçok federasyon, konfederasyon ve dernek oluşumlarında yer aldığını belirterek, sivil toplum örgütlerinin toplumda çok ciddi ve önemli yeri olduğunu belirtti. Sivil toplum örgütlerinde çalışmanın büyük bir fedakarlık istediğini ifade eden Çallı, ''Birçok yerde yaptığım konuşmalarda önce 'ülkem' diyorum. Çünkü başka ülkemiz yok, biz bu ülkenin bir parçasıyız. Ülkemizde bazı değişiklikleri, demokratik şeyleri istiyoruz. Ama neticede Türkiye bizim ülkemiz. Bizler memleketimiz için birçok konuda fedakarlık yapmamız gerekiyor'' diye konuştu.
Sınır kapılarının açılması ve eğitim ile sağlık konularına da değinen Çallı, bu alanlarda yaşanan sıkıntıların giderilmesi gerektiğini belirtti.
Eğitim-Bir-Sen Hakkari Şube Başkanı Nihat Gür de, insani ve kalkınma yardımları, yoksullukla mücadele, altyapı, eğitim, kültür, gençlik, kadın ve aile etkinlikleri, sağlık, su ve gıda güvenliği, çevre, bilim ve teknoloji, insan hakları ve iyi yönetişim, barış ve güvenlik alanlarındaki sorunların ortadan kaldırılması ve toplumun harekete geçirilmesi bakımından sivil toplum kuruluşlarının öneminin inkar edilemez olduğunu söyledi. Kendi sorunlarına, kendi çözümlerini bulmak, olumlu değişimin yolunu açmak, sivil toplum kuruluşlarının öncelikli sorumlulukları arasında olması gerektiğini ifade eden Gür, ''Sivil toplum kuruluşlarının etkin bir çaba göstermesi de olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır. Toplumların kendi kimliklerini koruyarak çağa ayak uydurabilmeleri, sivil toplumun aktif katılımıyla mümkün olacaktır. Sivil toplum kuruluşları hükümetlerle halk arasında köprü olacak ve ilerleme çabalarını kolaylaştıracaktır. Toplumsal, ulusal ve milletsel sorunların çözümü için özgür, erdemli ve kendi öz değerlerimizle var olmak için sivil toplum kuruluşları güçlendirilmeli ve bizler sorumluluk sahibi insanlar olarak yaradana olan kulluğumuz gereği bilinçli bir şekilde sorumluluklarımızı ifade etmeliyiz'' dedi.