KESK binasında basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Eşbaşkanı Şükran Sönmez Güldal, okullarda ve diğer eğitim kurumlarında yıllardır üvey evlat muamelesi gören ve iş tanımı hâla yapılmayan yardımcı hizmetlilerin, kadro bekleyen 4-C’li çalışanların, memur ve teknik personelin sorunları, üniversitelerde yaşanan soruşturma ve görevden almaların yaşandığını söyledi.
Her geçen gün artan akademik, idari sorunlar ve özellikle Eğitim-Sen üyelerine yönelik mobbing uygulamaları, baskı ve tehditler gibi pek çok sorun 2014-2015 eğitim-öğretim yılına damgasını vurduğunu belirten Sönmez Güldal, öğrencilerin özellikle sınava girecekleri yıl kayıtlarını her biri “özel işletme” olan temel liselere aldırmaları, devlet okullarındaki öğretmenlerin daha başarısız olduğu algısını yaşatmakta olduğunu ileri sürdü.
Sönmez Güldal, ”Temel liselere öğrenci akışının sürmesi durumunda önümüzdeki dönemden itibaren çok sayıda branş öğretmeni ’norm fazlası’ durumuna düşecek ve yeni bir mağduriyet ortaya çıkacaktır" dedi.
Eğitim Sen’in, kamu kaynaklarının özel okullara, temel liselere değil devlet okullarına aktarılmasını, tüm okullarda kadrolu ve güvenceli istihdamı savunduğunu anlatan Güldal, sözlerini şöyle sürdürdü: "MEB’in 2013-2014 örgün eğitim istatistiklerine göre açık öğretim lisesinde okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 12 bin 349 iken, 2014-2015 eğitim öğretim yılında bu sayısı belirgin bir artışla 1 milyon 470 bin 434’e çıkmıştır. Bu artışın temel nedeni muhtemelen TEOG sistemi nedeniyle istemediği halde meslek lisesi ya da imam hatip lisesine otomatik kaydı yapılan öğrencilerin bu okullarda okumak yerine açık liseye kayıt yaptırmalarıdır.”
MEB’in resmi verileri 4+4+4 ile örgün eğitimin 12 yıla çıktığı tezinin koca bir yalan olduğunu gösteren Güldal, sözlerine şöyle devam etti:
"Sadece son iki yılda açık lisede okuyan öğrenci sayısının yüzde 46 artışla 458 bin kişi artmış olması bu görüşümüzü doğrulamaktadır. Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ve her bireyin kendi anadilinde olmasına, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve ana dilinde eğitimin önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir.”
Hakkari Eğitim-Sen'den Basın Açıklaması
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Şükran Sönmez Güldal, 2014-2015 eğitim öğretim yılında eğitimin sorunlarına çözüm üretilemediğini iddia etti.