Halef ve selefin ortak mesajı: TSK saldırıya uğradı

Başbuğ, Genelkurmay koltuğunu devrederken, 'TSK'nın yaşadığı bu dönemin tesadüf olduğunu düşünmüyorum' dedi. Koşaner: 'TSK bu saldırılar karşısında hukuk çerçevesinde kaldı ama iftiralara hedef oldu'


TOLGA AKINER

ANKARA - Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde Orgeneral İlker Başbuğ ve Orgeneral Işık Koşaner, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik saldırı olduğu vurgusunu yaptı. Başbuğ, “Silahlı Kuvvetlerin yaşadığı bu zor dönemin bir tesadüf olduğunu da düşünmüyorum” derken, Koşaner de, “İddialar, belli merkezlerce kamuoyuna birer gerçekmiş gibi sunulmakta ve bunda da başarılı olunduğu görülmektedir” diye konuştu.
30 Ağustos’ta emekli olacak Başbuğ, dün görevini Orgeneral Koşaner’e ( yanda) devretti. Devir teslim törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kuvvet komutanlarının yanı sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.

Başbuğ’a madalya yok
Başbuğ görevini devrederken 12 yıldır uygulanan bir gelenek bozuldu. Başbuğ’a Devlet Şeref Madalyası takılmadı. Başbuğ, madalya ile ilgili sorular üzerine resepsiyonda “Bu konu beni ilgilendirmiyor. Şimdilik bunu düşünmüyorum” demekle yetindi.
Başbuğ’un duygulu konuşmasında şu unsurlar öne çıktı:

SANAL ALEMDEN SALDIRI: Günümüzde ciddi şekilde ortaya çıkan bir güvenlik sorunu siber savaştır. Bilişim teknolojisinin kontrol edilemeyen bir hızla gelişmesi, derinleşmesi ve dünya çapında yayılması, beraberinde hukuk dışılığı, görünmezliği ve kötü niyetli gruplar arasında koordinasyon yeteneğinin artmasını ve bilginin kontrol edilebilirliğinin zayıflamasını da getirmiştir.Son yıllarda ülkemiz ve özellikle TSK’da benzer bir tehditle karşı karşıyadır. Bu yeni tehdidin en önemli özelliği, sanal ortamın denetlenememezliğinden neredeyse sonsuz manevra alanından azami ölçüde yararlanmasıdır. 

GEÇMİŞİ HATIRLATMAK: TSK, devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilmiş görevleri yerine getirmektedir. TSK, cumhuriyetin temel niteliklerinden birini oluşturan demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Hal böyleyken, bunu defalarca ifade etmemize rağmen geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin, toplumu huzursuz ve TSK personelini rahatsız ettiğini ve toplumun tansiyonunun gereksiz yere yükseltildiğini düşünmekteyiz.

ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER ZOR GEÇEBİLİR: Son yıllarda yaşadığımız ağır saldırılarla yıpranacağımızı düşünenler, Türk ordusunun da ülkesinin de zayıflayacağını düşünenler bu toplumu, bu kurumu ve bu tarihi başkalarının gözleriyle okuyanlar, başkalarının zihniyle düşünenlerdir. Böylesi büyük yanılgılardan dönülmediği sürece önümüzdeki günler de bir hayli zor geçebilir. 

TESADÜF DEĞİL: Zor bir dönemde Genelkurmay başkanlığı görevini yürüttüğüm doğrudur. Bu zor dönemde, hukuk içinde kalarak ve başkalarının bizden yapmamızı istediği şeyleri değil, doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapmaya çalışarak görevimi tamamlıyorum. TSK’nın yaşadığı bu zor dönemin bir tesadüf olduğunu da düşünmüyorum. Eğer Ocak 2008’de birileri; ‘Bazılarına göre 2008 yılının Şura’dan sonraki ilk altı ayı hazırlık evresi, 2009 yılının ilk çeyreğinden sonraki en uygun takvimde eylem zamanı’ diye yazabiliyor ve siz de 2009 yılının ikinci yarısından sonra, gittikçe artan sorunlarla karşılaşıyorsanız, bu durum ve yaşananlar tesadüf değildir. Zaman her şeyi açığa çıkarır ve TSK bu süreçten daha güçlü çıkacaktır. 

Orgeneral Koşaner de özetle şu mesajları verdi: 

TSK’YA İFTİRA: TSK ve bazı personeline yöneltilen, birçoğu doğruluğu henüz ispatlanamamış ve yargı sürecinde olan iddialar, belli merkezlerce kamuoyuna birer gerçekmiş gibi sunulmakta ve bunda da başarılı olunduğu görülmektedir. Onur, vatan, millet ve bayrak sevgisi gibi duygularla yoğrulmuş insanlara karşı, bu duyguların değerini düşünmeyen kişi ve çevrelerin hukuk dışı ve maksatlı söz, yazı ve davranışları Türk Silahlı Kuvvetlerini ziyadesiyle üzüntüye sevk etmektedir. Bu saldırılar karşısında, itidalle hukuk çerçevesinde kalmaya çalışan Türk Silahlı Kuvvetleri, yargıya müdahale olarak değerlendirilmemek için sınırlı şekilde ve daha dikkatle hareket etmek mecburiyetinde kalmış, ancak maalesef iftira ve hukuk dışı uygulamalara hedef olmuştur. Hukuka saygılı olması gereken kurum sadece Türk Silahlı Kuvvetleri değildir.

‘Barındırmayız’
SANSASYON YERİNE: Türk Silahlı Kuvvetlerini veya personelini suçlamak için elinde bilgi ve belge olduğunu iddia edenler, eğer samimi iseler, bunları basına verip sansasyon yaratmak yerine, yetkili ve ilgili makamlara vermelidirler. Türk Silahlı Kuvvetleri, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davranışlarda bulunan personelini, dayanaksız iddialara göre değil ancak,eylemleri doğrulandığı takdirde içinde barındırmayacaktır.

‘Bedelli yok’ mesajı
Genelkurmay karargâhında düzenlenen devir teslim töreninde Genelkurmay Başkanlığını devreden Orgeneral İlker Başbuğ, “Askerlik hizmetinin tek tip askerlik şekline dönüştürülmesinin uygun olacağını” değerlendirmesinde bulundu. Genelkurmay Başkanlığını devralan Koşaner’in ise, “Hiç kimseye, hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanınmamalı, bu hizmet hakça ve eşit şartlarda yapılmalıdır” sözleri bedelliye sıcak bakmıyor yorumlarına neden oldu.
Koşaner, şu sözlerle bedelli askerliğe sıcak bakmadığını dile getirdi: “TSK’da Mehmetçiğin yerini alabilecek hiçbir alternatif yoktur. TSK’nın bazı unsurlarında, tecrübe gerektiren görevler için, sınırlı sayıda profesyonel personel görevlendirilmesi hiçbir şekilde ’profesyonel orduya geçiş’ demek değildir. ’Özel ordu’ tabiri ise son derece yanlıştır. Türkiye’de bir tane ordu vardır o da TSK’dır. Alternatifi yoktur ve olamaz.Vatan hizmeti herkes için hak ve ödev olduğuna göre hiç kimseye, hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanınmamalı, bu hizmet hakça ve eşit şartlarda yapılmalıdır. Ülkemizde vatan hizmetine alternatif başka bir hizmet de yoktur ve olmamalıdır. TSK’nın temel taşı kahraman Mehmetçiktir ve böyle olmaya devam edecektir.”

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile