'Halep'te Çocukların, Kadınların Ve Yaşlıların Katliamları Sürüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Halep’te çocuk, kadın ve yaşlılara yönelik katliamlarının sürdüğünü belirterek, “Geçici de olsa ateşkes ve sivillerin tahliyesine ait koridor açılmasına bile ateş açma ve tahliyenin sağlıklı yürümesine fırsat vermeyen bir insanlık dışı süreci yaşıyoruz” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, Memur-Sen’i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Müezzinoğlu, bölgedeki sorunlar ve Türkiye’de yaşanan olağanüstü durumlar nedeniyle 2016’nın Türkiye için zor bir yıl olduğunu söyledi.

Müezzinoğlu, “2015’ten başlayan terörle olağanüstü mücadele süreci, yine 2015 sonlarında Rusya ile yaşanan ve toparlama döneminde olan kriz süreci ama en önemlisi 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi dolayısıyla ülke olarak yaşadığımız olağanüstülüklerle dolu sıkıntılı bir yılı geride bıraktık. Bu üç başlığa dünyanın herhangi bir ülkesi muhatap olsaydı bugünkü koşulları çok farklı olurdu. Ama büyük bir millet ve geleceğe dair idealleri olan bir millet olmamız nedeniyle bütün zorluklara rağmen yarına güvenle bakan bir süreci götürüyoruz. Bu anlamda da 2017 inanıyorum ki 2016’dan çok daha güzel olacaktır” diye konuştu.



"HER ÇALIŞANIMIZIN YARININI BUGÜNDEN DAHA İYİ YAPMA GAYRETİMİZ OLACAK"

AK Parti hükümeti olarak özellikle memurlara ve kamu çalışanlarına yönelik çok büyük yol kat ettiklerini belirten Müezzinoğlu, “Burada önemli olan siyasi iktidarın sorunları azaltmak ve koşulları iyileştirme iradesinin var olmasıdır. Sorunları azaltma iradesi ve koşulları iyileştirme iradesi AK Parti’nin kuruluşundan bu yana devam etmektedir. Her çalışanımızın yarınını bugününden daha iyi yapma gayretimiz olacak. Özellikle Kamu Personel Danışma Kurulu olarak 15 gün önce yaptığımız değerlendirmede daha önce danışma kurulunun üzerinde hem fikir kaldığı birçok konu başlığında çalışmalar yapıldı. Bir kısmı çözülüyor, bir kısmı da tarih verilerek çözüm hedefi verilmiş” şeklinde konuştu.

Müezzinoğlu, yıllık izinlerin gelecek yıla devriyle ilgili olarak, “Maliye Bakanlığımızın ve hükümetin bu anlamda görüşü açıkçası olumsuz. Çünkü o yıla ait olan sözleşmenin izinlerinin gelecek yıla aktarılması bu sözleşmenin yıllık olmadığı anlamına gelir gibi bir hukuki süreci karşımıza çıkarıyor. Bu anlamdaki bakış açımız olumsuz. Ama bundan sonraki süreçlerde gerek bu konularda, gerekse de diğer konularda çözüm odaklı çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.



“TÜRKİYE, HALEP’TE BÜTÜN GEREKENLERİ YAPIYOR"

Halep’te yaşanan insanlık dramına değinen Müezzinoğlu, “Bu ülkenin insanı ve bu milletin medeniyet değerleri nerede bir mazlum varsa ‘ağzındaki lokmayı paylaşır’ tabiriyle her türlü imkanını paylaşıyor. Orada vicdanının bütün gereklerini yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Halep’te çocukların, kadınların, hastaların, yaşlıların katliamları sürüyor. Geçici de olsa ateşkes ve sivillerin tahliyesine ait koridor açılmasına bile ateş açma ve tahliyenin sağlıklı yürümesine fırsat vermeyen bir insanlık dışı süreci yaşıyoruz. Türkiye’nin ve Türk milletinin duruşu bellidir. Memur-Sen’e teşekkür ediyorum. Yalnız bu hadisede değil buna benzer insani ve vicdani duyarlılık gerektiren bütün konularda Memur-Sen duyarlılık gösteriyor. 3 gün öncesinde bir kampanyayı da başlattılar ve startını verdiler. Bu bizim kendi vicdanımızı rahatlatıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“15 TEMMUZ YAŞADIĞIMIZ ÇOK DERİN BİR YARA"

15 Temmuz sonrasında kamuda başlayan ihraç süreçlerine ilişkin konuşan Müezzinoğlu, ihraçların hükümetin uğraştığı en önemli konulardan biri olduğunu vurgulayarak, “Biran önce normalleşmeyi en çok isteyen bizleriz. 15 Temmuz yaşadığımız çok derin bir yara. Bu derin yaranın hızla toparlanmasını istemek hepimizin arzusu. Ama 15 Temmuz sonrasındaki süreçte FETÖ terör örgütünün veya PKK terör örgütünün çok yönlü dinamikleri veya çok yönlü farklı örgütler tarafından yönlendiriliyor olmasının ağır bedellerini ödüyoruz. Bu süreçleri yaşamış bir yapı olarak tabiri caizse ‘sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyoruz.’ Derik Kaymakamının şehit edilmesinde kendi yazı işleri müdürü organizasyonun elemanları arasında. Biz de net belge isteriz. Ama FETÖ’nün ByLock kısmı çözülmemiş olsaydı veya ByLock organizasyonu devletin elinde veri olarak olmasaydı FETÖ terör örgütünün mensuplarını tespitte işimiz çok daha zor olacaktı. O nedenle süreç tabii ki mağdur üretmemek. Ama zalim veya zulüm edeceklere karşı kararlı olmalıyız. Mağduriyetler oluşturmamak kararlılığı da güçlü bir kararlılık olacak. Tedbiri elden bırakmadan bu yolculuğu yapmak zorundayız. Biraz sabır, iyi niyet, samimiyet ve gayret. İnşallah en kısa zamanda ülke olarak 2017’ye daha güvenli geçeriz” ifadelerini kullandı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile