'Halep'te Edindiğimiz Kültürü İstanbul'a Taşıdık'

Suriyeli ressam El Ahmed:'Mülteci olsam da sürgün edilsem de sanatımı yapmaya devam edeceğim. Sanatın dili dünyanın dilidir ve her yerde anlaşılır''Bu tarihin tamamen yok olması kimseyi rahatsız etmiyor. Halep'in camileri yıkıldı. Taş üstünde taş kalmadı. İnsanlık hafızası yok oldu''Türkiye'yi 15 Temmuz'da, elinde bayrakla sokağa çıkan insanlar kurtardı'

SAMET DOĞAN - Türkiye'de yaşayan Suriyeli ressam Adnan El Ahmed, 'Mülteci olsam da sürgün edilsem de sanatımı yapmaya devam edeceğim. Sanatın dili, dünyanın dilidir ve her yerde anlaşılır. Halep'te edindiğimiz medeniyet algımızı İstanbul'a taşıdık.' dedi.

Eylül ayında yapılan 3. Uluslararası İstanbul Trienali'nde eserleri sergilenen El Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'te doğup büyüdüğünü ve sanatla ilgilenmeye orada başladığını söyledi.

Ressam El Ahmed, sanatının Suriye halkının hatıralarını taşıyan uzun bir yolculuk olduğunu ve tarihten gelen bir mesajı taşıdığını aktararak, 'Ben bir sanatçıyım, hayatımın hiçbir evresinde sanat çalışmalarımı durdurmadım. Mülteci olsam da sürgün edilsem de sanatımı yapmaya devam edeceğim. Sanatın dili, dünyanın dilidir ve her yerde anlaşılır. Halep'te edindiğimiz kültürümüzü ve medeniyet algımızı İstanbul'a taşıdık. Şam, Süveyda ve Halep'in hatıralarını, Arap halkının ümidini buralara kadar getirdik.' ifadelerini kullandı.

Yaşadığı zorlukları da anlatan sanatçı, 'Kimi zaman cebimde hiç para kalmadı. Ailece aç geçirdiğimiz günler oldu ama asla sanatımı icra etmekten geri durmadım.' diye konuştu.

- 'Mimar Sinan yüzünden İstanbul'dan ayrılmak istemiyorum'

'Biz kelimeyle ilgileniyoruz. Bu kelime, Allah'ın Peygamber'e ilettiği 'Oku' emridir. Kültür, insanlık tarihinin en önemli taşıyıcı etkenlerinden biridir.' diyen El Ahmed, şöyle devam etti:

'İnsan yapmakla yükümlüdür, yıkmakla değil. Savaşın sesi dünyanın her yerinde kötü bir sestir. Biz ise sanatımızla insanlık tarihine güzel bir mesaj göndermek istiyoruz. Dünya bir araya gelse Suriye'deki savaşı durduramaz mı? Durdurabilirler. Sürekli konferanslar düzenliyor, Suriye'nin dostu olduklarını söylüyorlar ama bir sonuç çıkmıyor. Halep, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Bu tarihin tamamen yok olması kimseyi rahatsız etmiyor. Halep'in camileri yıkıldı. Taş üstünde taş kalmadı. İnsanlık hafızası yok oldu.'

El Ahmed, Avrupa'daki arkadaşları çağırdığı halde, İstanbul'dan ayrılmak istemediğinin vurgulayarak, 'Mimar Sinan'ı okudum, fikirleriyle büyülendim. Aşkla yapılmış eserlerin sahibi Mimar Sinan. Onun tarafından yapılan bu yapıtları dünyanın başka bir yerinde bulamazsınız. Tam da bu yüzden İstanbul'dan ayrılmak istemiyorum.' ifadelerini kullandı.

Ressam El Ahmed, Türk halkının Yunus Emre kültüründen geldiğini ve çocuklarını Allah'a olan aşk şiirleriyle büyüttüğüne vurgu yaptı.

Savaşları başlatanların unutulup gideceğini ancak Yunus Emre'nin halkın hafızasında daima kalacağını aktaran sanatçı, 'Yunus Emre, Mehmet Akif Ersoy, Nizar Kabbani ve Mahmud Derviş unutulmayacak. Çünkü bu insanlar aşkın tarihini yazdılar. Mevlana'yı düşünün, ilahi aşkın tarihini yazdı. Hitler'i kim bu şekilde hatırlıyor ki? Oysa Türk halkına Yunus Emre tek başına yeter.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Siyasiler, Abdülhamid Han gibi bir duruş sergilediğinde değerli olur'

El Ahmed, sanatın gücüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:

'Mesela Türkiye'de, Mehmet Akif Ersoy meclise girdiğinde yanında sadece şiiri vardı. Herkes onu ayakta alkışladı. Çünkü onda şiirin gücünü hissediyorlardı ve herkes karşısında saygıyla eğildi. Bir halk bu şekilde, şiirlerle ayakta kalabildi. Şimdi Halep'e bakın, dünyanın en güzel şehirlerinden biriydi ve yıkılıp gitti. Siyasiler, Sultan Abdülhamid Han gibi bir duruş sergilediğinde değerli olur. Kudüs'ü isteyen Avrupalılara, Kudüs'ün, İslam ve Arap şehri olduğunu söyleyerek karşı çıkmıştı. Bu duruşu, halkın zihininde nesilden nesile aktarıldı ve aktarılmaya da devam edecek.'

Türkiye'nin ikinci vatanı olduğunu dile getiren sanatçı, gençlere çok okumaları ve bu toprakların değerini anlamaları tavsiyesinde bulunarak, 'Bu ülkenin en büyük sorunu okumamak. Ben Orhan Pamuk'u okuyarak İstanbul'u öğrendim. Okumayan üretemez.' dedi.

Adnan El Ahmed, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişime de değinerek, 'Türkiye'yi 15 Temmuz'da, elinde bayrakla sokağa çıkan insanlar kurtardı. Her görüşten insanın bir arada olması, darbeye karşı büyük bir güç oluşturdu. Türkiye, sıfırdan başlayarak kendini büyük bir yere taşıdı. Bunu herkes biliyor.' ifadelerine yer verdi.

İstanbul'da sanatsal çalışmalarına devam eden sanatçı, çalışmalarını Kuzguncuk'taki Kelimat Sanat Galerisi'nde sergiliyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile