İddianamede, şüphelilerin bombanın konduğu kabı nasıl hazırladıkları ve örgüt ile bağlantıları anlatıldı. Şüphelilerin PKK/Kongra-Gel terör örgütü adına kırsal alanda faaliyet gösteren örgüt mensupları ile irtibat kurarak 'Demokratik Kurtuluş Birliği' için kırsal alana eleman aktarımında bulundukları kaydedildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden 18 Şubat 2010'da alınan teknik takip kararıyla şüphelilere yönelik çalışma başlatıldığı belirtildi. Şüphelilerden Seyithan Özer'in yanında Mehmet Kazım Sevim ile birlikte 18 Haziran 2010'da 34 MGA 32 plakalı bir araçla saat 16.04'te Güvercintepe Meydanı'nda görüldüğü, buradaki bir eve girdiği, daha sonra evden çıkıp aynı araca binerek Tuna Caddesi'ndeki demirci atölyesine gittikleri, atölyeden çıkıp bir süre sonra tekrar geri döndükleri anlatıldı.
Şüphelilerin atölyeden çöp kovası şeklinde siyah renkli sacdan profil yaptırdıklarının görüldüğü ifade edilen iddianamede, bu profili bir çuvala koyarak atölyeden çıkarıp arabanın bagajına koydukları kaydedildi. Atölyede bir ajandanın içine bir şeyler yazdıktan sonra tekrar atölyeden çıkıp aynı araçla Güvercintepe Mahallesi 17. Sokak'taki bir evin önüne geldikleri, şüpheli Sevim'in çuvalı eve götürdüğü, daha sonra evden çıkıp araçla Halkalı yönüne gittiği anlatıldı. İddianamede şüpheli Sevim'in Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi Sultan Murat Caddesi'nde şüpheli Seyithan Özer'in kullandığı araçtan inerek bir tekstil firmasına gittiği ve Özer'in de araçla yola devam ettiği ifade edildi.
İddianamede şüphelilerin demircide yaptırdıkları saksı benzeri metal kutunun altına iki delik açtırdıkları belirtilerek şüpheli Sevim'in bomba kabı metal kutuyu eylemde kullanılması için ismini açıklamadığı örgüt üyesi ya da üyelerine verdiği belirtildi.
İddianamede, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 20 Haziran 2010'da aldığı istihbarata göre Diyarbakır kırsalında faaliyet gösteren beyaz saçlı "Topal" kod adlı örgüt mensubuna bağlı ve İstanbul'da örgütsel faaliyet gösterdiği iddia edilen "Halil" kod adlı şüpheli Seyithan Özer ile "Melle" kod adlı şüpheli Mehmet Kazım Sevim'in başka kişilerle sansasyonel nitelikli eylem gerçekleştirme arayışı içinde oldukları gerekçesiyle 21 Haziran'da gözaltına alındıkları anlatıldı.
Şüphelilerin yakalanmasından bir gün sonra Küçükçekmece Atakent Mahallesi'ndeki Jandarma Lojmanı'ndan Maslak İl Jandarma Komutanlığı'na askeri personel taşıyan 34 UF 1721 plakalı servis aracına 07.10'da Halkalı Altınşehir'de uzaktan kumandayla bombalı saldırı düzenlenerek, vahim nitelikte terör eylemi gerçekleştirildiği iddianamede yer aldı. Bu saldırı sonucu Çağlar Bölük, Uğur Ekiz, Bekir Çelik, Duran Bayram, Mehmet Boşnak ve asker kızı Buse Sarıyağ'ın şehit olduğu 15 kişinin yaralandığı ifade edilen iddianamede, bombalı saldırıda kullanıldığı öne sürülen metal kutunun fiziki özelliğine göre patlama meydana geldiğinde basıncın ve parça tesirli materyallerin tek yöne gitmesinin sağlandığının belirlendiği aktarıldı. Bomba imha uzmanlarınca metal kutu üzerinde yapılan incelemede, metal kutuda kullanılan demir ile şüpheli Ahmet Hakverir'in atölyesinde bulunan demirlerin benzerlik gösterdiği de kaydedildi.
İddianamede şüpheliler Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim'in "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım etmek" suçundan 15 yıldan 20, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 olmak üzere toplam 22,5 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianamede şüphelilerden Ahmet Hakverir'in de "örgüt adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianamedeki diğer 10 şüpheliyle ilgili korsan gösteriye katılmak gibi suçlardan çeşitli yıllarda cezalara çarptırılmaları istendi öğrenildi.
22 Haziran'da Halkalı'da meydana gelen olayda 6 kişi hayatını kaybetmiş 15 kişi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin soruşturma ise devam ediyor.
