'Halkımız, Kendini Sanatçı Zannedenlerin Önünde Gidiyor'

Besteci ve piyanist Uğurlu: 'Halkımız, bu ülkede kendini sanatçı zannedenlerin çok önünde gidiyor. Yani o 'göbeğini kaşıyan adam' diye gırgır geçtikleri adam var ya insanların yürüyüşünden nereye gittiğini hemen anlıyor. Burada bizim, sanatın ve sanatçının ne olduğu konusunda lügatlerimizi yeniden yazmamız gerekiyor' '15 Temmuz sürecini Avrupa da NATO da hiç anlayamadı ve Türkiye'yi kaybettiler. Hükümetler, makamlar, devletler nezdinde ilişkiler devam eder ama gönüllerde iş bitti. 16 Temmuz sabahı biz yeni bir Türkiye'ye uyandık. O yeni Türkiye'de artık devletin milleti dönemi bitti. Milletin devleti dönemi başladı' 'Yurt içi ve yurt dışı bütün basın organlarına, Türkiye'de görev yapan bütün yabancı misyon temsilciliklerine, kanaat önderlerine, Avrupa Parlamentosu'na ve onun üyelerine, Avrupa Birliği'nin (AB) bütün teşkilatlarına, 55 yıldır Türkiye'ye her gün yapılan bu hakaretin artık bir son bulması gerektiğini söyleyen ve Avrupa'nın ikircikli, yandaş ve maalesef son zamanlarda teröre destek veren tutumunu eleştiren bir metin yolladım'

MUSA ALCAN - Besteci ve piyanist Tuluyhan Uğurlu, Türkiye'de halkın, 'kendini sanatçı zannedenler'in çok önünde olduğunu belirterek, 'Burada bizim, sanatın ve sanatçının ne olduğu konusunda lügatlerimizi yeniden yazmamız gerekiyor.' dedi.

Müziğe olan yeteneği çocukluğunda keşfedilen ve devlet bursuyla yurt dışında müzik eğitimi alan Uğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müziği Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar götürmeyi amaçladığını söyledi.

Uğurlu, sanat üretirken nelerden ilham alındığının çok önemli olduğunu işaret ederek, sanatçıların dünyadan beslenmesi, Türkiye'nin değerlerinden de kopmaması gerektiğini vurguladı.

Sanatta daha verimli olmanın mümkün olduğunu aktaran Uğurlu, 'Yaratıcı ruha ehemmiyet veren, o ruhu destekleyen, taklitçi olmayan, 'Var olanı çok iyi icra ederiz' değil, 'Yeni bir şeyi nasıl yaparız? İnsanlık duvarına bir tuğla da biz nasıl koyarız?' konusunu hedefleyen, bunu başaran bir eğitim sistemi gerekiyor. Bunu, sanatta, ilimde, sporda, her yerde başarmamız lazım.' diye konuştu.

Uğurlu, sanatçıyla halk arasında kuvvetli bağlar olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

'Halkımız, bu ülkede kendini sanatçı zannedenlerin çok önünde gidiyor. Halbuki sanatçı toplumun önünde gider. Sanatçı önderdir. Meşaleyi taşıyan adamdır. Meşaleyi gelecek kuşaklara devreden adamdır sanatkar ama maalesef sanatkarlar halkın çok gerisinde kalmışlar. Yani o 'göbeğini kaşıyan adam' diye gırgır geçtikleri adam var ya insanların yürüyüşünden nereye gittiğini hemen anlıyor. Bizim o gülen arkadaşlar dünyanın farkında değil. Burada bizim, sanatın ve sanatçının ne olduğu konusunda lügatlerimizi yeniden yazmamız gerekiyor.'

- 'Millet, devletine sahip çıktı'

Uğurlu, Türkiye'nin son yıllarda birçok alanda yükselişte olduğu ve bu yükselişin dış güçler tarafından engellenmeye çalışıldığı değerlendirmesinde bulundu.

Tuluyhan Uğurlu, Batı'nın Türkiye ve Ortadoğu'ya yaklaşımının barışçıl olmadığını vurgulayarak, '15 Temmuz sürecini Avrupa da NATO da hiç anlayamadı ve Türkiye'yi kaybettiler. Hükümetler, makamlar, devletler nezdinde ilişkiler devam eder ama gönüllerde iş bitti. Geçmiş olsun. Türkiye görünüşte bir NATO ülkesi ama öyle değil. Halkımız buna şiddetle ve gönülden karşı. Halkımızın son bir sene içinde çok büyük mertebe atladığını ve olgunlaştığını düşünüyorum. 16 Temmuz sabahı, biz yeni bir Türkiye'ye uyandık. O yeni Türkiye'de artık devletin milleti dönemi bitti. Milletin devleti dönemi başladı. Millet, devletine sahip çıktı. 'Ben varsam sen varsın' dedi.' ifadelerini kullandı.

Uğurlu, Türkiye'nin herhangi bir cemiyet veya camia içerisinde yer almadan hareket etmesi gerektiğini savundu. Basın organlarına, yabancı misyon temsilciliklerine ve Avrupa Parlamentosu'na gönderdiği metinden de bahseden Uğurlu, şunları anlattı:

'Yurt içi ve yurt dışı bütün basın organlarına, Türkiye'de görev yapan bütün yabancı misyon temsilciliklerine, kanaat önderlerine, yurt dışında Avrupa Parlamentosu'na ve onun üyelerine, Avrupa Birliği'nin (AB) bütün teşkilatlarına, 55 yıldır Türkiye'ye her gün yapılan bu hakaretin artık bir son bulması gerektiğini söyleyen ve Avrupa'nın ikircikli, yandaş ve maalesef son zamanlarda teröre destek veren tutumunu eleştiren bir metin yolladım. Benim ruhum, gönlüm bunu istedi ve ben bunu yaptım. Bunu yapmasaydım vicdan azabı duyardım.'

Uğurlu, Türkiye'ye yapılanların haksızlık olduğunu ve buna seyirci kalamayacağını ifade ederek, 'Türkiye'deki terör faaliyetlerini isteyerek veya istemeyerek destekleyen, Türkiye'yi yurt dışına şikayet eden, böylelikle kendine pirim yaptıklarını zanneden kişilere niye bu kadar fazla Avrupa Parlamentosu çatısı altında, Avrupa ülkelerinin en üst makamlarında bu kadar fazla söz verildiğini anlamakta zorlandığımı da ifade ettim. Avrupa'nın Türkiye'ye karşı 'farklı seslere de yer veriyoruz' ikiyüzlülüğü adı altında, teröre ve Türkiye'yi bölmeye yönelik faaliyetlerinin de bir an evvel durdurulması gerektiğini anlatan ve bunu talep eden bir yazı da yolladım.' şeklinde konuştu.

- 'Ülkemizin Batı hayranlığı bitmiş'

Uğurlu, AB'nin dağılma sürecine girdiğini ileri sürerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

'Artık ülkemizin Batı hayranlığı, Batı'ya öykünen, her şeyin Batı'dan geldiğini zanneden anlayışı körelmiş ve bitmiş. Buna çok seviniyorum. Avrupa'nın ismi bu topraklarda koyulmuştur. İlk kez burada Avrupa adı verilmiştir o topraklara. Dolayısıyla, Avrupa'nın birçok değerinin kökeni, Endülüs medeniyetinin aydınlanmasını sağlayan Anadolu'dan giden ilim adamları ve düşünce insanlarıdır.'

Düşmana karşı bir ve beraber olmanın önemine değinen Uğurlu, 'Avusturya, çok mümtaz bir ülkeydi. Bundan 20-25 yıl önce herkesin birbirine merhaba dediği bir ülkeydi. Fakat Avusturya'da bugün, faşizm doruklara çıkmak üzere. Bu çok tehlikeli bir şey. Çünkü Avusturya AB'ye katıldığı gün, gece yattı ve sabah kalktığında yüzde 300 fakirleşmişti. Değerlerini ve gücünü kaybetmekten doğan bir hırçınlık da var.' ifadelerini kullandı.

Daha önce 11 albüme imza atan Uğurlu, sevilen eserlerinden derlediği 'Best Of Tuluyhan' albümünü, 2016'nın sonunda müzikseverlerle buluşturdu.

Sanatçı, 14 parça bulunan, DMC etiketli son albümünde 'Senfoni Türk', 'Beyazıt'ta Zaman', 'Akdeniz', 'Dünya Başkenti İstanbul' ve 'Sonsuza Kadar İstanbul' albümünden eserlere yer verdi.

İlerleyen yıllarda yeni 'best of' albümleri çıkarmayı planlayan Tuluyhan Uğurlu, bu yıl içinde yeni bir solo piyano albümü de müzikseverlerle buluşturacak.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile