'Haluk Dursun'un Örnek Bir Hayatı Oldu'

İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak: 'Haluk Dursun, hep gençlerle beraber olan ve bu gençleri daha büyük şehirlerin kültür merkezlerinde bir araya getiren ve onları geleceğe hazırlayan bir aşk içerisindeydi' Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu: 'Rahmetli hoca Evliya Çelebi'nin izinde yollara düştü, gezdiği gördüğü yerleri not aldı ve bizi de sürükledi' Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık: 'Haluk Dursun, Ayasofya ve tarihi, bilinç ve şuur anlamında çok iyi kavramış bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Eserlerinde, yer yer satır aralarında onu hissiyatıyla görebiliriz'

İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, Haluk Dursun'un Ayasofya ile bütünleşecek şekilde bir çok faaliyeti olduğuna işaret ederek, "Kendisiyle tanışmak ve beraber olmanın gururunu her zaman yaşıyorum. Birçok projede birlikte olduk. Haluk Dursun'un gençlere örnek olacak şekilde çok güzel bir hayatı oldu." dedi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen "Ayasofya: Tarih ve Vakfa Vefa Paneli ve Anma Etkinlikleri" kapsamında “Ayasofya ve Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun" konulu panel düzenlendi.

İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binasında yapılan panele, Ahmet Haluk Dursun'un eşi Gülşen ile kızı Nilay Dursun'un yanı sıra çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.

Mahmut Ak, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan'ın yönetiminde ki panelde yaptığı konuşmada, Ayasofya'nın Türkiye'deki kültürün mihenk taşlarından birisi olduğunu söyledi

İstanbul'un dünyanın bir simgesi, Ayasofya ise İstanbul'un simgesi olduğunu belirten Ak, "Farklı düşünceleri insanlık adına bir arada tutan önemli sembollerden birisi olan Ayasofya üzerinden kurulan müesseseler yine insanlığa bilim, kültür ve sanat sunmuştur. Ayasofya ve Ayasofya dışındaki kültürel zenginliklerimiz bizi heyecanlandıran ve bu heyecan yanında sorumluluklarımızı hatırlatan miraslarımızdır. Bu itibarla Haluk Dursun hocamız sadece son dönemdeki görevinden dolayı değil, esasında mesleğinin başından beri bize bu hedefi gösteren, bunu heyecanla temsil eden değerli bir büyüğümüzdü." diye konuştu.

Ak, Haluk Dursun'un Ayasofya ile bütünleşecek şekilde bir çok faaliyeti olduğuna işaret ederek, "Kendisiyle tanışmak ve beraber olmanın gururunu her zaman yaşıyorum. Birçok projede birlikte olduk. Kendisinin gençlere örnek olacak şekilde çok güzel bir hayatı oldu." ifadesini kullandı.

Türkiye üzerine oynanan birçok oyun olduğunu aktaran Ak, şunları kaydetti:

"Kurtlar sofrasında kendi nimetlerimizi, güzelliklerimizi dünyayla paylaşıyoruz. Bunun da şüphesiz riskleri, tehlikeleri var. Bu vesileyle Haluk hocamız tam ihtiyaç duyduğumuz şekilde birlik ve beraberliğimizin kıymetini öne çıkaracak, kendi sahip olduğumuz kültürü ve geleceğe olan sorumluluklarımızı ortaya koyacak şekilde Türkiye genelinde gençler arasında birlik ve beraberliğimizin hatırlanması adına bunu bir proje haline dönüştürmüştü. Hep gençlerle beraber olan ve bu gençleri daha büyük şehirlerin kültür merkezlerinde bir araya getiren ve onları geleceğe hazırlayan bir aşk içerisindeydi."

- "Haluk hocayla birlikte tarihçiliğimizde değişik bir tarz ortaya çıktı"

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, İstanbul'da üniversite okumaya geldiğinde merhum Haluk Dursun'la tanıştığını dile getirdi.

Tarihçilikte İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere iki tarzın hakim olduğunu aktaran Afyoncu, "Haluk hocayla birlikte tarihçiliğimizde değişik bir tarz ortaya çıktı. Bu, tarihin sadece kütüphaneye ve arşive kapanarak değil özellikle mekanlarla bütünleşerek de yapılabileceği düşüncesiydi." değerlendirmesinde bulundu.

Afyoncu, Haluk Dursun'un çok geniş bir coğrafyada gezdiğini vurgulayarak, "Rahmetli hoca Evliya Çelebi'nin izinde yollara düştü, gezdiği gördüğü yerleri not aldı ve bizi de sürükledi. Tabii bu, bir mekana veya bölgeye gittiğinizde orada kalan beşeri ve fiziki unsurları gördüğünüz zaman, belgelerde gördüğünüz, yazmalarda okuduğunuz bilgiler tamamlanıyor." şeklinde konuştu.

Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık, Ahmet Haluk Dursun'un çok yönlü bir insan olduğunu ve onu anmak için en anlamlı vesilenin Ayasofya olduğunu belirterek, "Haluk Dursun, Ayasofya ve tarihi, bilinç ve şuur anlamında çok iyi kavramış bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Eserlerinde, yer yer satır aralarında onu hissiyatıyla görebiliriz. Haluk hocanın belge ile hissiyatı birleştirmesi dikkat çekiyor." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'nin önemli bir kaybı"

29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feridun Emecen de Haluk Dursun'un İstanbul'a ve Ayasofya'ya çok önem verdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Kültürümüzde Ayasofya'nın yeri neredeyse İstanbul'a paralel olarak gider. İstanbul ve Ayasofya hep birbirinin ayrılmaz birer parçası olarak görülmüştür. İstanbul, tarih boyunca siyasi anlamda mühim bir stratejik merkez haline geldi ama ona en büyük değeri veren, Hristiyan ve Müslümanların bu şehre manevi açıdan biçtiği kıymettir. Hristiyanlığın tarihinde İstanbul ilk Hristiyan başkent olarak bilinir. Bunu da en iyi temsil eden Ayasofya'dır ve Ayasofya'yla beraber bu temsiliyet ön plana çıkmıştır. İslam tarihiyle de dolaylı şekilde ilgisi olduğu açıktır."

Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Mustafa Sabri Küçükaşçı ise akademik hayata başladıktan sonra yetişmesinde Ahmet Haluk Dursun'un büyük etkisi olduğunu söyledi.

Küçükaşçı, Dursun'un muhitlere çok önem verdiğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin önemli bir kaybı. Ben en çok, Haluk hocayla bir çok yere gitme fırsatı varken gidememeye üzülüyorum. Haluk Hoca çok farklı biriydi." yorumunu yaptı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile