Heniye, Gazze'nin batısındaki Filistin Camisinde verdiği cuma hutbesinde, "Yaşananlar, bir halk hareketinden ya da geçici bir çarpışmadan ibaret değil, bilakis gerçek bir intifadadır" diye konuştu.
İslam dünyasına, "Batı Şeria ve Kudüs'teki İntifada'nın" siyasi ve mali anlamda desteklenmesi için bir güvenlik ağı oluşturulması çağrısında bulunan Heniye, "Bu genç nesil öncülüğünde yürütülen bir İntifada. İsrail, Kudüs'ün Yahudileştirilmesi ve Aksa'nın yıkımı için yaptığı planları uygulamaya elverişli bir ortam bulduğunu zannetti ancak bu devrim ve İntifada karşısında hayrete düştü. Batı Şeria ve Kudüs'teki bu başkaldırı, Filistin'in ve esirlerin kurtuluşu, mültecilerin geri dönmesi içindir" ifadesini kullandı.
-"İntifada kurtuluşun tek yoludur"
"Gazze, acı, ambargo ve komplolara rağmen Batı Şeria ve Kudüs'teki İntifada'nın arkasında duruyor" diyen Heniye, "Gazze, İntifada'ya girmek için son derece hazır. Gazze ne stratejik konumunu terk edecek, ne de Batı Şeria'yı yalnız bırakacak, tüm boğmalara rağmen Batı Şeria ve Kudüs halkına desteğini sürdürecek. İntifada, kurtuluşa giden tek yoldur" dedi.
Heniye, Filistin yönetiminden de İsrail ile güvenlik işbirliğini durdurması çağrısında bulunarak, şunları kaydetti:
"Müzakereler İsrail ile ABD kararıyla durduruldu. Öte yandan müzakerelerin durması ve Filsitin halkı ile direnişin kucaklanması için de ortak bir Filistin tavrı olmalı. Hamas, birlik ve beraberliğin, Filistin uzlaşısının güçlenmesi ve bölünmenin son bulması için çalışacak."
Yahudilerin dini günleri nedeniyle İsrail yönetiminin, Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişini bazen tamamen bazen de kısmen engellemesi sebebiyle 13 Eylül'den bu yana Kudüs ve Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinde gerginlik yaşanıyor. Bölgede İsrail askerleriyle Filistinliler arasında çıkan arbedeler zaman zaman can kayıpları, yaralanma ya da gözaltılarla sonuçlanıyor.
İsrail, 1967'den beri Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre buralardaki Yahudi yerleşim yerlerinin tamamı illegal kabul ediliyor.
-1. ve 2. İntifada süreçleri
İsrail'in Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı, Aralık 1987’den 1993 Oslo Anlaşmasının imzalanmasına kadar süren Birinci İntifada Cebaliye mülteci kampında başlamıştı. Gittikçe yükselen tansiyon, ölen Filistinli ve İsrailliler ve son olarak İsrail ordusuna ait bir aracın dört Filistinli’ye çarpıp öldürmesi, ayaklanmayı ateşledi Aracın dört Filistinliye kasıtlı çarptığı söylentisi hızlı bir şekilde Gazze’de, Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te yayılmıştı. Genel grev, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrailli kurumları boykot, ordu emirlerine karşı sivil itaatsizlik, İsrail yerleşkelerinde çalışmamak, İsrail ürünlerini satın almamak, vergi vermemek, Filistinli araçları İsrail ehliyetleriyle kullanmayı reddetmek, grafitiler yapmak, barikatlar kurmak ve Filistin sınırları içindeki İsrail’e ait askeri binalara taş ve molotof kokteyli atmak, ayaklanma sürecinde gerçekleşen eylemlerdi.
İkinci İntifada ise Eylül 2000 sonlarında dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Mescid-i Aksa Külliyesi'ne girmesine tepki şeklinde başlayıp, 2005’te biten, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki şiddetin arttığı, ikinci Filistinli ayaklanması oldu.
Hamas'tan '3'Üncü İntifada' Açıklaması
Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim Başkan Yardımcısı İsmail Heniye , Batı Şeria ve Kudüs'te yaşanan son gelişmeleri, "gerçek bir İntifada" (Başkaldırı) olarak nitelendirdi.



















