Hanefi Bostan:

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.

Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, eylemlerinin sonuç verdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı`nın vekillere yapılan zammı veto ettiğini söyledi.

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam kamuoyunda büyük tepki görmüştü. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen de Türkiye`nin dört bir yanında yaptığı çeşitli eylemlerle bir gecede emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zammı protesto etmiş, bunun toplum vicdanını yaraladığını vurgulamıştı. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak işçinin, memurun, asgari ücretlinin, emeklinin zamlardan cüzdanıyanarken, işsizlik yıldan yıla artarken, gelir dağılımındaki adaletsizlik büyürken, öğretmenlerin, akademisyenlerin ve diğer çalışanların maaşları yerinde sayarken, çalışanlar yüzde 3`lük zam oranlarına mahkûm edilirken; emekli vekillerin maaşlarında alelacele yapılan düzenlemenin siyasi etikle bağdaşmadığını tüm kamuoyuna ilan etmiştik" dedi

Yazılı açıklama yapan Bostan, eylemlerde Cumhurbaşkanı`ndan meclisten jet hızıyla geçen emekli milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmasını öngören yasayı veto etmesini istediklerini belirterek, "Eylemlerimiz sonuç verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, emekli vekillerin maaşlarını yüzde 100`e yakın oranda artıran düzenlemeyi veto etti. Köşk`ten yapılan açıklamada, zammın gerekçesinin anlaşılamadığı ve zammın kamu vicdanını rahatsız ettiği vurgulandı" diye konuştu

Anayasa Komisyon Raporuna`da değinen Bostan sözlerini şu şekilde sürdürdü;"Söz konusu Anayasa değişikliğine ilişkin Anayasa Komisyonu Raporu`nda, yasama organı üyelerinin, siyaset kurumunun yapısı ve uzun süreci içinde saygınlıklarını emeklilik dönemlerinde de sürdürmek durumunda oldukları ve milletvekilliğinden sonra da toplumsal sorumluluklarının devam ettiği; siyasetin ve milletvekilliğinin sadece ekonomik durumları yüksek düzeyde olanların uğraş alanı olmaktan çıkarılması amacıyla da milletvekillerinin ve emeklilerinin durumlarının bir bütünlük içinde ele alınmasınıngerektiğinin belirtildiğine yer verilen iade gerekçesinde şunlar kaydedildi: "On sene önce yapılan söz konusu Anayasa değişikliğine rağmen bunun gerektirdiği yasal düzenlemelerin gerçekleştirilememesi sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ve hatta Başkanlarının emekli aylıkları arasında önemli farklılıklar oluşmuştur. İncelenen Kanunla 5510 sayılı Kanun`un 43. maddesinde yapılması öngörülen değişikliğin, Anayasanın 86. maddesinde 2001 yılında yapılan değişiklikle yasama organına tanınandüzenleme yetkisi çerçevesinde gerçekleştirildiği ve bu suretle, emekli milletvekillerinin aldığı aylıklar arasındaki eşitsizliğin giderildiği anlaşılmakta ise de çerçeve 16. maddeyle 5510 sayılı Kanun`a eklenmesi öngörülen geçici 38. maddenin birinci fıkrasında, 43. maddede yapılan değişiklikle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve dışarıdan bakanlık görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona erenlere ödenecek emekli aylığının belirlenmesine esas yüzde 42`lik oranın 31 Aralık2020 tarihine kadar yüzde 60 olarak uygulanacağının hükme bağlanmasının gerekçesi anlaşılamamıştır. Yasama organının söz konusu oranların belirlenmesi konusunda takdir yetkisi bulunmakla birlikte, emekli aylığının belirlenmesine esas olan oranın sekiz yıllık bir süre için yüksek oranda artırılarak uygulanmasının kamu vicdanında da rahatsızlığa yol açtığı görülmektedir. Bu sebeple, incelenen Kanunun çerçeve 16. maddesinin yeniden değerlendirilmesinde yarar görülmektedir." Hanefi Bostan, tüm siyasi partilerin konuya artık daha hassas davranmaları gerektiğini ifade ederek, "Şimdi gözler TBMM`de. Umuyoruz ki başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerimiz konuyla ilgili artık daha hassas davranırlar. Milletvekillerinden talebimiz, halkın vekili olduğunu unutmamalarıdır. İnsanlarımız zam sağanağına tutulurken, hayat şartları giderek pahalanırken, çalışanlar kemer sıkarken; milletvekilleri kendi derdine düşmemeli, milletiyle kopuk yaşamamalı, milletin derdine ortakolmalıdır. Devlet adamlığı bunu gerektirir. Öğretmenler açlık sınırında, akademisyenler de yoksulluk sınırının altında bir maaşa mahkum edilmişken, milletvekillerimizin aynı hataya tekrar düşmeyeceğine inanıyoruz" dedi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile