Hanefi Bostan'dan 'eşit İşe Eşit Ücret' Talebi

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı M.Hanefi Bostan, hükümete seslenerek, "Öğretmenler, akademisyenler ve diğer çalışanların eşit işe eşit ücret düzenlemesinden yararlanması için bir an önce harekete geçin. Bu konuda düzenleme yapmazsanız Ankara, miting alanı olacak ve eğitimcilerin protesto sesleri ile yankılanacaktır" dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Bostan, 'Türk Eğitim-Sen olarak, ek ödeme adaletsizliğini defalarca kamuoyu gündemine getirdik. Eşit işe eşit ücret düzenlemesinde öğretmenlerin, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, öğretim görevlilerinin, okutmanların, uzmanların ve araştırma görevlilerin yok sayıldığını, bu meslek gruplarının ek ödemelerine artış yapılmayarak, onların mağdur edildiğini her platformda dile getirdik ' ifadelerini kullandı.

Son iki ayda gerçekleştirdikleri eylemlerle seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade eden Bostan, '23 Kasım 2011 tarihinden başlayarak yaklaşık iki ay boyunca her Çarşamba günü Türkiye'nin her yerinde eylem yaptık. Basın açıklamaları ile siyasi erki uyardık. Hükümetin dikkatini kamu çalışanlarının üzerine çekmek için, 14 Ocak 2012 tarihinde 113 Şube Başkanımız ve Şubelerimizin Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Maliye Bakanlığı önünden hükümete güvercinlerle mesaj yolladık. Amacımız, gerçeklerimilletimize anlatmak ve Hükümetin yaptığı yanlıştan dönmesini sağlamaktı. Ancak hükümet bu konudaki inadından bir türlü vazgeçmedi. Her türlü feryada, tepkiye kulaklarını tıkayan, gözlerini kapatan iktidar, açtığı bu adaletsizlik çukurunu kapatmaya hiç yanaşmadı ' dedi.

'Eşit işe eşit ücret, yüksek unvanlılara yüksek ücret haline dönüşerek yine kaymak tabakaya yaradı ' diye devam eden Bostan, 'Öğretmenler, akademisyenler es geçilirken; hizmetli, memur, teknisyen gibi diğer çalışanlara yapılan düşük artışlar da güdük kaldı. Her zaman olduğu gibi cefa çekenler hakkını alamazken; müsteşarlar, daire başkanları, genel müdürler sefa sürmeye devam etti. Kısacası bu düzenlemeyle Hükümetin niyetinin çok farklı olduğunu gördük; belli bir kesimi mutlu etmenin amaçlandığını anladık 'ifadelerini kaydetti.

Emekli milletvekillerine zam yapılması konusunda çok hızlı davranıldığını savunan Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, 'Emekli milletvekillerine zam yapılması söz konusu olunca 15 dakikada kanun çıkaranların, eşit işe eşit ücret düzenlemesinin yeni adaletsizlikler doğurduğunu bas bas bağıran kamu çalışanlarına aynı hassasiyetle yaklaşmaması manidardır. İşine geldiği konuda jet hızıyla davrananların, işine gelmeyen konularda kafasını nasıl kuma gömdüğüne tanık olmaküzüntü vericidir. Soruyoruz: Bugüne kadar öğretmenlerin ve akademisyenlerin ücretlerinde herhangi bir iyileştirme yapılmış mıdır? İğneden ipliğe her şeye zam gelirken, öğretmenler, akademisyenler ve diğer kamu çalışanları komik zam oranlarına mahkûm edilmemiş midir? Bir müsteşarın ek ödeme miktarında 759 TL, genel müdür yardımcısının ek ödeme miktarında 722 TL artış olması; buna karşılık öğretmenin, akademisyenin ek ödemesinde hiçbir artış olmaması hangi vicdana sığar? Kendi öğretmenini,akademisyenini onurlandırmayan, yüceltmeyen, maddi haklarını gözetmeyen bir iktidar adaleti sağladığını nasıl düşünebilir? ' Hükümeti son kez uyardıklarının altını çizen Bostan, 'Gelinen bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak iktidarı son kez uyarmak istiyoruz: Bize artık çıkar bir yol bırakmıyorsunuz. Şayet sesimize ses, ek ödeme adaletsizliğine son vermezseniz, hakkımızı çok daha farklı mecralarda aramak zorunda kalacağız. Haksızlığı, adaletsizliği inşa edenlerden demokratik haklarımızı kullanarak hesap soracağız. Öğretmenler, akademisyenler ve diğer çalışanların eşit işe eşit ücret düzenlemesinden yararlanması için bir an önceharekete geçin. Bu konuda düzenleme yapmazsanız Ankara, miting alanı olacak ve eğitimcilerin protesto sesleri ile yankılanacaktır. Türk Eğitim-Sen, Türkiye'nin dört bir yanından gelecek olan öğretmenler, akademisyenler ve diğer çalışanlarla birlikte cesur, yürekli ve sert adımlarla Ankara'yı inletecektir. Bizler masa başında hak aramıyoruz, makam odalarımızda laf üretmiyoruz. Gerçek sendikacılar, laf ebeliği yapanlar değil; yaptığı eylem ve mitinglerle göz dolduran ve iz bırakanlardır ' dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile