Eğitimcilerin ücretlerinin yetersiz olduğuna ilişkin yazılı bir açıklama yapan Hanefi Bostan, “Ülkemizin geri kalmışlık çemberinin kırılmasında ve geleceğin mutlu, güçlü ve müreffeh, daha saygın Türkiye’sinin inşa edilmesinde bir numaralı belirleyici faktör olan bilim yuvalarının ve mütevazı bilim insanlarının, nasıl geçineceklerini düşünmeyi ön plana çıkarmak zorunda bırakılmaları büyük felaketlerin kapıda olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin Mesleği bilim üretmek ve bilim öğretmek olan, ülkemizin en iyi yetişmiş beyinleri, sürekli olarak düşük tutulan ücretleriyle mahkum edildikleri geçim sıkıntıları dolayısıyla mutlu değillerdir. Bu da onların hem bilim üretmelerinde ve hem de gençlerimizi yetiştirmelerinde tam verimli olmalarını çok ciddî surette engellemektedir” dedi.
Öğretmenlerin düşük ücret almasını eleştiren Hanefi Bostan, “12 yıldan beri iş başına gelen hükümetler; ‘Akademisyeni düşük maaşa mahkûm ederek üniversiteyi hizaya getirme’ politikasını sürdürmektedir. Bu politikalar akademik personeli parasal bakımdan çok büyük, çok derin ve çok ciddî bir bunalıma itmiş bulunmaktadır. Şu anda 'maaş' adıyla ödenen paralar gerçekte ancak 'burs' niteliğindedir. Bu maaşlarla geçinmek ve hele bir de bilimsel çalışma yapmak imkânsızdır. Maaş düşüklüğü, üniversitenin ve üniversite hocalığının saygınlığını çok tehlikeli bir şekilde aşındırmaktadır. Üniversite hocaları, yeni mezun olup işe başlayan talebelerinden daha az maaş alma konumuna getirilmiş bulunmaktadırlar.Daha doğrusu üniversite hocaları sefalet girdabında ölüm-kalım savaşı vermektedir” şeklinde konuştu.
Eğitimcilere verilen ücretlerin yoksulluk sınırı altında olduğunu vurgulayan Hanefi Bostan sözlerini şöyle sürdürdü:
“On iki yıldır akademik personele âdeta kasıtlı olarak düşük ücret politikası uygulayan iktidar, kıdemli profesörler(görev tazminatı ile birlikteki maaşları)dışındaki bütün öğretim elemanlarını yoksulluk sınırının altında, sefalet düzeyinde bir maaşa mahkûm etmiş bulunmaktadır. nNitekim 15 Ağustos 2013 tarihi itibariyle 1 bölü 4’deki en kıdemli profesör 4 bin 729 lira, en kıdemli doçent 3 bin 376 lira, en kıdemli yardımcı doçent 2 bin 706 lira, en kıdemli öğretim görevlisi ve okutman 2 bin 395 lira ve 4 bölü 9’daki en kıdemli araştırma görevlisi de2 bin 331 lira maaş almaktadır”.
Türkiye’deki öğretmen ücretleriyle dünyadaki öğretmen ücretlerini kıyaslayan Bostan, “Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2013 Temmuz ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarına göre ülkemizde dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı (Asgari Geçim Endeksi) 3 bin 600,6 liradır. Görüldüğü gibi profesörlerin dışındaki bütün üniversite hocaları yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Üniversitelerimizdeki hocalar dünyadaki meslektaşlarıyla mukayese edilince; onlardan 3- 5 kat daha az maaş aldıkları ortaya çıkmaktadır. Nitekim Kanada’da bir öğretim elemanı aylık 5 bin 733- 9 bin 485 dolar, Amerika Birleşik Devletleri'nde4 bin 950-9 bin 118 dolar, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 9330 dolar, Suudi Arabistan’da 8 bin 524 dolar, İngiltere’de 8 bin 369 dolar, Malezya’da 7 bin 864 dolar, dolar maaş almaktadır. Ülkemizde öğretim elemanları Brezilya ve Kolombiya’daki meslektaşlarından daha az maaş alır konuma getirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Ücretlerin iyileştirilmesi gerektiğini belirten Hanefi Bostan sözlerini şöyle tamamladı:
“Üniversite Hocalarına reva görülen maaş zulmünün, sefalet boyutuna ulaştığı bilimsel verilerden açıkça ortaya çıkmaktadır. Yardımcı doçentler, öğretim görevlileri, okutman ve araştırma görevlileri bir teknisyenden daha az maaş alır hale düşürülmeleri ayıbı da sorumlu ve yetkililer için yeterli olsa gerekir. Üniversite hocalarına hem statülerine uygun ve hem de bilim yapabilmelerine elverişli bir ortamın sağlanabilmesi için gereken ücret zammı en az yüzde 50 olması gerektiği hâlde, sarı sendikanın öncülüğünde sıfır ek ödemeye mahkum edilmeleri şok etkisi meydana getirmiştir.”
Hanefi Bostan: “Öğretmenlere Maaş Adıyla Ödenen Paralar, ‘burs’ Niteliğinde”
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M.Hanefi Bostan, öğretmenlerin düşük ücrete mahkum edildiğini belirterek, “Şu anda 'maaş' adıyla ödenen paralar gerçekte ancak 'burs' niteliğindedir" dedi.