Has Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, Askon‘da Konuştu:

Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anadolu Aslanları ve İşadamları Derneği‘nin Cevizlibağ‘daki Genel Merkezi‘nde işadamları ile buluşarak Has Parti‘nin ekonomi politikalarını anlattı.

Bugünkü neo-liberal politikaların temelinin 24 Ocak kararları ile atıldığını söyleyen Kurtulmuş, "24 Ocak kararları Türkiye‘nin küresel ekonomik sisteme entegre olması açılan bir adımdır. 28 Şubat‘ta benzer sürecin tamamlanması için gerçekleştirilmiştir. İrtica yalanları işin makyaj kısmıdır. Bu darbelerden sonra hem siyasi yapı hem de ekonomik yapı değişmiştir. 2000 ve 2001 krizleri ile de bu süreç tamamlanmış ve Türkiye küresel finans kapitalizmine teslim edilmiştir" diye konuştu.

Mevcut ekonomi sistemini sert bir dille eleştiren ve insanı ihmal ettiğini belirten Kurtulmuş, "Ak Parti hükümetinin uyguladığı ekonomi politikasının adı Derviş-Fischer- Erdoğan modelidir. Bu modelin kötü olduğu bizzat Kemal Derviş tarafından itiraf edilmiştir. Derviş, ‘öyle bir model kurmuşuz ki, insanı unutmuşuz‘ demiştir. Üsküdar‘da sabah oldu biz yıllardır bunu söylüyoruz. Bu sistem sürdürülebilir değildir. İnsanın ihmal edildiğini belirtiyoruz ve ekonomik sistemimizi ne siyasa ne piyasa önce

insan modeli üzerine oturtuyoruz. Komünizm ve faşizmin kalkınması iyiydi ama insanı ihmal etti. Kapitalizm de piyasayı yücelttiği için çökecektir" dedi. Başbakan Erdoğan‘ın "Ben Başbakan olarak herkese iş bulmak zorunda mıyım" sözlerini eleştiren Kurtulmuş, "Biz de diyoruz ki evet bulmak zorundasın. Eğer bulamazsan o koltukta oturmamalısın. Bir Başbakanın öncelikli görevi halkına iş bulmaktır" diye konuştu. Türkiye‘de kamunun birikim aracı olarak kullanıldığını belirten Kurtulmuş, ekonominin önemli bir

kısmının kayıt dışı olduğunu belirterek, ekonomik sistemin bu şekilde kontrol edildiğini söyledi.

CARİ AÇIK TEHDİT EDİYOR

Türkiye‘ye gelen sermayenin yatırıma ve üretime gitmediğini ifade eden Kurtulmuş, "8 yılda 360 milyar dolar dış kaynak, 278 milyar dolar iç kaynak olmak üzere toplam 638 Milyar Dolar ek kaynak kullanılmıştır. Yabancı sermayenin yüzde 80‘i yatırım ve istihdam oluşturmayan alanlara yönelmiştir" dedi.

Cari açık ve bütçe açığının zararlarını anlatan Kurtulmuş, "Türkiye‘de 1950-2002 yılları arasında 46 milyar dolar olan cari açık Ak Parti hükümeti döneminde 167 milyar dolara yükselmiştir. Yılda ortalama 36,8 milyar dolar faiz ödenmiştir. Çok açık söylüyorum. Cari açık hükümetler tarafından yurt dışına verilmiş siyasi rüşvettir. Aman ha hükümetimize dokunmayın rüşvetidir. Bu cari açığı çözeceğini söylemeyen hiçbir siyasetçiye inanmayın. Cari açık milletin kaynaklarının dışarıya, bütçe açığı ise milletin

kaynaklarının içerideki zadegâna az sayıdaki azınlığa kaynak aktarılmasına neden olur. Türkiye bu iki açık arasında sıkışmıştır ve yıllardır milletin kaynakları hem dışarıya hem de içerdeki zadegâna aktarılmaktadır. Has Parti‘nin bu konudaki çözümleri çok açık ve nettir. Bizim iktidarımızda milletin kaynakları milletin kalkınması için harcanacak ve bu kaynaklar adaletli bir şekilde dağıtılacaktır. Bu iki açığın çözümü bizim seçim beyannamemizde açık ve net bir şeklide belirtilmiştir. Biz cari açık ve bütçe

açığı sorununu çözerek hem dışarıya hem de içerideki zadegana kaynak aktarımına son vereceğiz" şeklinde konuştu.

KİMSE UMUT TÜCCARLIĞI YAPMASIN

"Ekonominin ve siyasetin en önemli sorunu iç borç stokundan kaynaklanan Bütçe Açığı ve bütçe içi faiz ödemeleridir. İç borç stokuyla ilgili kalıcı bir çözüm önermeyen herkes umut tüccarıdır" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Rantiyeye yapılan toplam 620 Milyar TL‘ye karşılık AK Parti iktidarlarının toplam sosyal harcamaları 54,6 milyar dolardır. Bu oran rantiyeyi yapılan ödemelerin yüzde 8.4‘üne denk gelmektedir. Halka maalesef bu konuda doğrular söylenmemektedir. Faiz ödemeleri bu dönemde

azaltılamamıştır. 2002‘de 91,7 Milyar Dolar olan iç borç stoku Şubat 2011 itibariyle 224,7 Milyar dolara çıkmıştır" diye konuştu.

İŞSİZLİK EN BÜYÜK SORUN

İstihdam sorunu çözülemediğini ve sorunun kangren haline geldiğini belirten Kurtulmuş, "2002‘de 3.493 bin kişi olan işsiz sayısı 4.859 bin kişiye çıkmıştır. Ekonomi 2003-2010 yılları arasında toplam yüzde 39,5 oranında büyürken işsizlik yüzde 48,4 oranında artmıştır. Genç işsiz oranı yüzde 20,5‘ten yüzde25,3‘e çıkmış, eğitimli işsiz sayısı 290 bin kişiden 852 bin kişiye yükselmiştir. Gelir adaletsizliği bozulmuş ve nüfusun yüzde 16‘sını barındıran 21 Doğu ve Güneydoğu ilinin ulusal gelirden aldığı pay

yüzde 6‘ya inmiştir. Ulusal gelirin yüzde 28‘ine sahip olan İstanbul‘daki kişi başına milli gelir ile Doğu-Güneydoğu‘daki kişi başına milli gelir arasındaki fark üç kattan fazla olmuştur. Eğer Türkiye bugünkü istikrar yalanları ile devam ederse 2023 yılında bütçe gelirinin tamamı iç borç faizine gidecek işsizlik oranı yüzde 55‘e çıkacaktır. Cari açık ise kontrol edilemez duruma gelecektir" dedi.

MAKASI DEĞİŞTİRECEĞİZ

Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye‘nin kişi başına milli gelir sıralamasında 57‘inci, beşeri gelişme endeksinde 83‘üncü sırada olduğunu belirten Kurtulmuş, halkın yüzde 24‘ünün açlık, yüzde 85‘inin de yoksulluk sınırı altında yaşadığını söyledi. Has Parti‘nin en temel vaadinin makası değiştirmek olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Has Parti olarak bizim modelimiz pazar ekonomisidir. Küresel yalanlara teslim olarak Türkiye ekonomisi değiştirilemez. Hakça paylaşımın sağlandığı ve herkesin milli

gelirden adaletli bir şekilde pay aldığı yeni bir ekonomik sisteme ihtiyaç vardır " dedi.

AYRIMCILIĞI ORTADAN KALDIRICAĞIZ

Has Parti‘nin ekonomik programının hedeflerini başlıklar halinde paylaşan Kurtulmuş, bunları "Ayrımcılığı ve yoksunlukları ortadan kaldırmak, sosyal adaleti tesis etmek, özgür ve güvenli bir toplum olmak, çalışmak isteyen herkese istihdam sağlamak, çalışma hayatı koşullarını iyileştirmek, iktisadi süreçleri çevreye uyumlu hale getirmek, Kentleşmenin insanca yaşamaya uygun olmasını sağlamak, Gençleri ekonomik süreçlere dâhil etmek, Sivil toplumu güçlendirmek" şeklinde sıraladı.