GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ta kanser hastalığı sebebiyle tanıştığı ve tedavisinde büyük yararını gördüğü solucan gübresinin ticaretini yapan Caner Altuntaş, üretimi artırarak işlerini büyütmeyi hedefliyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumunda (TTK) madende çalışan 35 yaşındaki girişimci Altuntaş'a 2013'te seminom (testis) kanseri teşhisi konuldu. Doktorların tedavi sürecinde organik ürünlerle beslenmeyi önerdiği Altuntaş, solucan gübresiyle üretilen sebze, meyve ve yeşilliklerin doğal olabileceğini öğrenmesi üzerine Antalya'dan organik ürünler sipariş etmeye başladı.
Zaman içerisinde sağlık durumu iyiye giden fakat ürünleri almakta maddi açıdan zorlanmaya başlayan Altuntaş, 'Madem solucan gübresi bu kadar yararlı, ben niye bu işi yapmayayım' diyerek organik solucan gübresi üretmeye başladı.
Yaklaşık 3 yıldır solucan gübresi üreten ve iki kişiye de istihdam sağlayan Altuntaş, 'sihirli bir değnek' olarak tanımladığı gübreyle üretilen doğal ürünlerle hem insanlara faydalı olmayı hem de işlerini büyüterek daha çok kişiye istihdam sağlamayı amaçlıyor.
- 'Yoğun talep oldu'
Caner Altuntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tedavi sürecinde doktorların kendisine doğal ürünlerle beslenmesini tavsiye ettiğini söyledi.
Bunun üzerine Antalya'dan solucan gübresiyle üretilen sebze ve meyveleri sipariş etmeye başladığını belirten Altuntaş, 'Doğal besinler yiyip içmeye başladım. Doktor raporlarında da hücrelerin yenilendiğini, kanserojen hücrelerin yok olduğunu, tedavinin hızlı gittiğini, yediğimiz gıdaların epey yararlı olduğunu doktorlarım bana söyledi. Bununla birlikte ben de bu işe başlamaya karar verdim.' dedi.
Altuntaş, sağlığının düzelmesinde solucan gübresiyle yetiştirilen organik ürünlerin etkisini fark ettiğinde üretim yapmaya karar verdiğini dile getirerek şöyle konuştu:
'Doğal ürünleri almak epey külfetliydi. Organik olduğu için 3 kilo domatese 50 lira veriyordum. Ben de 'Solucan gübresi madem bu kadar insanlara faydası var, biz niye bu işi yapmayalım?' dedim. Böylece merkez ilçeye bağlı Eceler köyünde üretime başladık. Öncelikle tanıdıklarımızdan başladık. Başlangıçta hatır için aldılar. 'Senin hatırın için alıyoruz. Daha tanımıyoruz. Serada zarar olursa karşılar mısın?' diye değişik sorular geldi. Kullanan insanlar memnuniyetlerini 2-3 ay kadar kısa bir sürede bana ifade ettiler. Sonra yoğun bir talep oldu. Bir sene sonraki gübreyi 6 ay önceden sipariş etmeye başladılar. Çok şükür şimdi Türkiye genelinde ve yurt dışına sipariş veriyoruz.'
- Solucan gübresi 'sihirli bir değnek' gibi
Organik beslenmenin hastalıklarla mücadelede önemli olduğunu vurgulayan Altuntaş, organik beslenmenin faydalarını her fırsatta çevresine anlatmaya çalıştığını ifade etti.
Altuntaş, solucanla gübre üretiminin külfetli bir iş olmadığını anlatarak 'Çok yoğun çalışma istemez. Bu vesileyle 2 kişiye istihdam sağlamış olduk. Onlar da bu konuyla alakalı ekmeklerini kazanmış oluyorlar.' diye konuştu.
'Solucan gübresinin değdiği her şey sihirli bir değnek.' diyen Altuntaş, şunları söyledi:
'Tamamıyla toprağı, doğayı, insanları ve hayvanları kendi sağlığına kavuşturucu sihirli, mucizevi bir gübre olduğu kanısındayız. En büyük hedefimiz kendi ürünümüzü kendimiz yetiştirmek, doğal şekilde insanlığa faydalı olmak. Her şerde bir hayır olduğu gibi bu rahatsızlıkta da bir hayır oldu. Solucan gübresiyle tanıştım. Doğaya, insanlığı katkıda bulundum ve bu işin gelişmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım. İnşallah ömrüm vefa ettikçe devam edeceğim.'
Altuntaş, yılda 150 ton solucan gübresi satışı yaptığını dile getirerek bu işe gönül veren herkese kapısının açık olduğunu ve elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağını kaydetti.
Hastalığında Tanıştığı Solucan Gübresi Geçim Kapısı Oldu
Zonguldak'ta kanser tedavisi olurken tanıştığı ve sağlık durumunun iyiye gitmesinde büyük faydasını gördüğü solucan gübresinin üretimini yapan Caner Altuntaş, üretimi artırarak daha çok kişiye istihdam sağlamayı hedefliyor Altuntaş: 'Her şerde bir hayır olduğu gibi bu rahatsızlıkta da bir hayır oldu. Solucan gübresiyle tanıştım. Doğaya, insanlığa katkıda bulundum ve bu işin gelişmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım'