'Hava Kirliliği Astım Ataklarını Arttırıyor'

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çetinkaya: 'Özellikle kış aylarında grip, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyonlar astımın en belirgin tetikleyicilerinden olmasının yanı sıra kış mevsiminin gelmesiyle soğuk ve kirli hava, sigara dumanı, ev tozu, küf, hamam böceği gibi alerjenler astım ataklarının artmasına neden olmaktadır' 'Özellikle sanayileşmenin artması ve her geçen gün trafiğe daha fazla sayıda araç çıkmasıyla egzoz dumanı ile fabrika dumanlarının oluşumu artmaktadır. Bu durum, hava kirliliğini giderek daha da önemli bir sorun haline getirmiştir. Hem iç hem de dış ortamdaki hava kirliliği astımı etkiler' 'Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla bulunmaktan, ağır egzersiz yapmaktan kaçınılmalı, evlerin pencereleri kapalı olmalı ve gerekmediği sürece dışarıya çıkılmamalıdır'

HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Çetinkaya, özellikle kış aylarında grip, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyonların astımın en belirgin tetikleyicilerinden olduğunu belirterek, "Bunun yanı sıra kış mevsiminin gelmesiyle soğuk ve kirli hava, sigara dumanı, ev tozu, küf, hamam böceği gibi alerjenler astım ataklarının artmasına neden olmaktadır." dedi.

Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, astımın, tekrarlayan hışıltı, öksürük ve nefes darlığı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir solunum yolu hastalığı olduğunu söyledi.

Dünya genelinde kronik solunum yolu hastalıklarının başlıca nedeni olan astımın, günümüzde 360 milyon kişiyi etkilediğini aktaran Çetinkaya, çalışmaların astımın her 10 yılda bir görülme sıklığının yüzde 50 oranında arttığını gösterdiğini bildirdi.

Prof. Dr. Çetinkaya, "Özellikle kış aylarında grip, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyonlar, astımın en belirgin tetikleyicilerinden olmasının yanı sıra kış mevsiminin gelmesiyle soğuk ve kirli hava, sigara dumanı, ev tozu, küf, hamam böceği gibi alerjenler astım ataklarının artmasına neden olmaktadır." ifadelerini kullandı.

Havaya karışan birçok gaz ve parçacığın hava kirliliğine neden olduğunu dile getiren Çetinkaya, şöyle devam etti:

"Özellikle sanayileşmenin artması ve her geçen gün trafiğe daha fazla sayıda araç çıkmasıyla, egzoz dumanı ile fabrika dumanlarının oluşumu artmaktadır. Bu durum, hava kirliliğini giderek daha da önemli bir sorun haline getirmiştir. Hem iç hem de dış ortamdaki hava kirliliği astımı etkiler. Havadaki ani nem ve ısı değişikliklerinde, mevsim değişikliklerinde, soğuk ve yağışlı havalarda astıma bağlı şikayetler artar. Ozon, sülfür dioksit ve partikülleri içeren dış ortam hava kirliliği, aynı zamanda iç ortam havasının kalitesini bozarak astım bulgularına neden olur.

Ayrıca, özellikle sigara dumanı, gaz ocağı, odun veya kömür sobaları, şömine, formaldehit salan mobilyalar, radon gazı, deterjan, çamaşır suyu gibi temizlik malzemeleri, parfüm ve deodorant gibi kozmetik ürünler iç ortam kirliliğinin diğer nedenleridir. Havada bulunan tahriş edici maddeler astım hastalarını sağlıklı kişilerden daha fazla etkiler, hastalık belirtilerini başlatır, hastalığı ağırlaştırabilir ya da astım atağına neden olabilir. Her geçen gün iç ve dış hava kirliliğinin artması ile astım hastalığının, ataklarının ve hastaneye başvuruların arttığı görülmektedir."

- "Astım ilaçları doktora danışılmadan kesilmemeli"

Prof. Dr. Çetinkaya, iç ve dış hava kirliliğinin neden olduğu etkilerden korunmak için astım hastalarına önerilerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Hastalar hava kirliliği olmayan yaşam ortamları seçmeye çalışılmalıdır. Evlerde veya iş yerlerinde, tüm kapalı ortamlarda kesinlikle sigara içilmemeli ve içirtilmemelidir. Bu hastalar sigara içmemelidir. İçiyorsa mutlaka bırakmak için yardım alınmalıdır. Bacalı sobalar kullanılıyorsa bacalar sık temizlenmelidir. Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla bulunmaktan, ağır egzersiz yapmaktan kaçınılmalı, evlerin pencereleri kapalı olmalı ve gerekmediği sürece dışarıya çıkılmamalıdır. Boya, cila, böcek ilacı ve temizlik maddeleri dikkatli kullanılmalı ve kullanım sonrasında ortam iyice havalandırılmalıdır. Hastaların alerjisi olduğunu bildiği, önlenebilir alerjenlerden uzak durulmaları çok önemli. Güçlü kokulardan, parfümlü sabun, şampuan, losyonlar ve tütsülerden kaçınılmalıdır."

Astımlı kişilerin yaşadıkları iç mekanlarda, özellikle yatak odalarında özel düzenlemeler yapılmasının önemli olduğuna işaret eden Çetinkaya, toz tutacak halı, kilimlerin kaldırılması, tüylü koltuk, minder ve fazla yastık kullanılmaması gerektiğini ifade etti.

Çetinkaya, "Yatak takımları için toz geçirmeyen nevresim takımları seçilmelidir. Çarşaf ve nevresim takımları sık sık, çok sıcak suda yıkanmalı ve güneşte kurutulmalıdır." dedi.

Hastalara, hekim ile belirlenen astım eylem planlarına mutlaka uymaları, ilaçlarını sürekli olarak düzenli kullanmaları konusunda öneride bulunan Çetinkaya, astım ilaçlarının doktora danışılmadan kesilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile