Havacılıkta Standardizasyon Paneli

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi (THKÜ) işbirliğiyle “Havacılıkta Standardizasyon” paneli düzenlendi.

THKÜ Hayati Yazıcı Fakülteler Binası Konferans Salonu’nda gerçekleşen panelin açılış konuşmasını yapan TSE Başkanı Şentürk, insanın olduğu her yerde standardın olduğunu belirterek, “Günlük hayatta aslında standart her alanda kullanılıyor. Standardizasyon hızlı bir biçimde yayılıyor, gelişiyor ve günümüz dünyasının da en önemli rekabet unsurlarından biri haline geldi. Bugün küresel dünya ticaretinin ekonomik hacminin yüzde 80’i doğrudan standartlar üzerinden işlem görüyor. Günümüz dünyasında standartlara uymadan bir mal almak ya da bir mal satmak artık gerçek dışı olmaya başladı” diye konuştu.

“BİZ STANDARTLARIN BİZE NEYE MAL OLDUĞUNUN HESABINI YAPMAYAN BİR ÜLKEYİZ”
“Biz standartların bize neye mal olduğunun hesabını yapmayan bir ülkeyiz” diyen Şentürk, “Özellikle havacılık sektöründe ve yine demiryolları ya da denizcilik sektörü gibi güvenlik seviyesi çok üst seviyelerde belirlendiği sektörlerde standartlar aslında aynı zamanda ülkelerin sömürülmesinin de en önemli araçları haline geliyor. Kullanım açısı itibariyle havacılıkta sektöründe bu kadar hızlı gelişme kaydeden Türkiye bunun ne yazık ki üretim süreçleriyle alakalı ve bunların uluslar arası geçerliliğinin milli otoriter tarafından kabulünü sağlamayla ilgili gerekli adımları, yeterli adımları atamadık. Bugün hala Türkiye’de uluslar arası ağ içerisinde yeterliliği ve yetkinliği onaylanmış, belgelendirme ve test kuruluşu bulunmamaktadır. Ne üretmeye kalkarsak kalkalım sonuçta bunu yurt dışındaki kuruluşlara onaylatmak onlardan icazet almak zorundayız. Türkiye artık standartların ekonomik bir savaş olduğu bilincine ermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“STANDARTLARI BELİRLEYEN OLMAK ZORUNDAYIZ”
Havacılık sektörünün bu kadar hızlı gelişirken havcılıkla ilgili yan sanayinin aynı oranda büyümediğini söyleyen Şentürk, şöyle devam etti:
“Elbette küresel dünyada savaş her alanda sürüyor ama standartlar da önemli savaş alanlarından biri ve biz, bunun bilincinde olarak hareket etmek zorundayız. Bunun bedelini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Havacılık sektörü 10 yılda bu kadar gelişirken havacılıkla ilgili yan sanayimiz aynı oranda büyümedi. Havacılık sektörü 10 yılda 10 kat arttıysa yan sanayimizin de en az 10 kat büyümesi gerekiyordu ama aynı büyümeyi sağlayamadı. Standartlara dahil olamadığımız, uluslararası standartları kullansak bile bu standartlara uygunluğumuzu tescilde gerekli otoriteleri inşa edemediğimiz için. Standartları belirleyen olmak zorundayız. Türkiye önce standartlara uygun seviyeye çıkmalıydı. Buna çıktık. Şimdi üst aşama olarak standartları belirleyen ülkeler arasında yer almalıyız. Bunun iki yolu var. Uluslar arası standardizasyon faaliyetlerine etkin katılmamız gerekiyor. Uluslar arası standartların bizden istediği güvenlik seviyesini ve uyumluluk şartını karşılamak üzere, biz kendimize özgü tasarımlar geliştirebilmeliyiz. Bu tasarımların o güvenlik kriterini ve uyumluluğu sağladığını ispatlamalı ve kendi özgün ürünlerimizle kendi sanayimizi geliştirebilmeliyiz. Bunu başardığımızda biz kendi standartlarımızı koymaya başlarız.”
Konuşmanın ardından panelin oturumlarına geçildi