Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Biçerli'den Açıklama

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, ''Okullar Hayat Olsun Projesi'' kapsamında Avrupa'da ortalaması yüzde 12 olan hayat boyu öğrenme çalışmalarını Türkiye'de birkaç yıl içinde yüzde 2.9'dan yüzde 7-8'e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Biçerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçen yılın aralık ayında başlattığı Okullar Hayat Olsun Projesi'nin yürütülmesi görevini Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'ne verildiğini belirterek, proje kapsamında bakanlık, Türkiye Belediyeler Birliği ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın protokol imzaladığını belirtti.

Proje kapsamında bakanlığın kendisine bağlı seçmiş olduğu okullarda bilgisayar laboratuvarlarını, kütüphaneleri, spor salonlarını ve toplantı salonlarını halka açma kararı aldığını ifade eden Biçerli, şöyle konuştu:

''Proje halk ile okulları buluşturuyor. Zaten bu projenin prototip uygulamalarını bazı belediyeler yapıyordu. Şimdi çalışmalar biraz daha proje formatında yapılmaya başlandı. Bu eğitimleri halk eğitim merkezlerinde vermek istesek sınırlı insan katılabilecekti, şimdi vatandaşlarımız daha yaygın şekilde kendi mahallelerinde bulunan okullara giderek bu kurslara katılabilecek, sosyal anlamda kişisel gelişim sağlayacaklar. Proje kapsamında Orman ve Su işleri Bakanlığımız okul bahçelerimizi daha da yeşillendirerek oturma ve oyun alanları yapacak. Belediyelerimiz de okullar da çalışmalar sırasında güvenlik ve temizlik ihtiyaçlarını karşılayacak. Projeyle bir anlamda okulların duvarlarını kaldırmış olacağız.''

Biçerli, projenin dünyadaki örneklerine bakıldığında, Amerika'da 1910'da başlatıldığını, Avrupa'da da yaygın olarak devam ettiğini belirtti.

Projeyle vatandaş ile devlet birlikteliğinin pekişeceğini ifade eden Biçerli, ''Bu projeyle vatandaş çok rahat bir şekilde okulla bütünleşmiş olacak. Önümüzdeki dönem temel hedefimiz 2.9 olan yetişkinlerdeki hayat boyu öğrenme oranlarını birkaç yıl içinde yüzde 7-8 çıkarmak. Bunun ortalaması Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 12'dir, Danimarka gibi ülkelerde ise yüzde 30-40 civardadır'' dedi.

Biçerli, Türkiye'de 969 halk eğitim merkezi ve 331 meslek eğitim merkeziyle yaygın olarak hem mesleki hem de kişisel gelişime yönelik kurslar verdiklerini, bunların da talepler doğrultusunda açıldığını bildirdi.

Her türlü kurs talebine hazır olduklarını, bunun için yeterli altyapı bulunduğunu ifade eden Biçerli, şöyle konuştu:

''Kurslar sadece örgü, nakış eğitimi olarak algılanmamalı. Mesela Kadıköy'deki vatandaşımız tango kursu talep ediyor ama aynı kursu Şırnak'ta, Batman'da açamazsınız, orada da farklı talepler var. Buralarda aerobikten tangoya, yöresel halk oyunlarından spor kurslarına, fotoğrafçılıktan bilgisayar kullanımına kadar pek çok alanda kurs verilebiliyor. 'Müşterisiz mal zayidir' derler, biz de bu tür kursları dizayn etmek için talep toplamaya çıkıyoruz. Daha sonra da taleplere göre kursları açıyoruz. Keza belediyelerimizin bu anlamda çok güzel çalışmaları var. Belediyelerimizin eğitim merkezleri bu anlamda iyi çalışıyor, onları tebrik ediyorum. Eskişehir'de özellikle merkez Tepebaşı ve Odunpazarı ilçe belediyelerimiz çok özel yaygın hizmet bedeli veriyor. Önümüzdeki dönemde Hayat Boyu Öğrenme katılım oranını yüzde 2.9'dan yüzde 7-8 çıkarmayı hedeflerken sadece kendi genel müdürlüğüme güvenmiyorum, bu sadece genel müdürlüğümüzün başarabileceği bir iş değil. Hayat boyu öğrenme faaliyetleri kamu, özel, belediye ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürümesi gereken müşterek çabayı gerektiriyor. Tekel değiliz, belediyelerle ve diğer kuruluşlarla iş birliğine sonuna kadar açığız. İnşallah bakanlığımızın fiziksel imkanını da kullanarak yetişkinlere öğrenme fırsatlarını sunma noktasında önemli adımlar atacağız.''

-''Projeye yönelik geri bildirimler olumlu''-

Biçerli, projeyi vatandaşların olumlu karşılandığını belirterek, şöyle konuştu:

''Projenin protokolü aralık ayında imzalandı, henüz 3'üncü ayındayız. Geçen günlerde sayın bakanımız Ömer Dinçer'le Antalya'ya gittik ve orada bir okulumuzda akşam düzenlenen 5 kursu ziyaret ettik. İşitme engelliler için tercümanlık kursuna girdiğimizde sınıftaki kurs alan çocuklarımızın gözlerindeki mutluluğu gördükten sonra aslında çok yararlı bir iş yaptığımızı anladım. Projeye yönelik geri bildirimler olumlu. Genel müdürlük olarak özel ekip kurduk. Bu projeyi izleyip değerlendireceğiz. Katılımcıların istatistikleri tutuluyor. Bize gelen veriler oldukça olumlu.' '
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile