TAHSİN KÜÇÜKKARACA - Antalya'da topladığı adaçayı ve yetiştirdiği sebzeyi satarak ailesinin geçimini sağlayan Ayşe Savun, zorluklarla dolu yaşam hikayesiyle yürekleri burksa da kimseye muhtaç olmadan ayakta durmanın sevincini yaşıyor.
Yaşadığı sıkıntılar, ellerinde ve yüzündeki derin çizgilere yansıyan 75 yaşındaki Savun, haftanın iki günü 80 kilometre uzaklıktaki Aksu ilçesinin Kayadibi Mahallesi'nden otobüsle satış yapacağı alana geliyor.
Savun, satacağı ürünleri büyük titizlikle kent merkezindeki Güllük Caddesi'nde plastik kasadan oluşan tezgahına yerleştiriyor.
Kaldırım köşesine kurduğu küçük tezgahında, Toros Dağları'nın yamaçlarından topladığı adaçayı ile akrabalarının verdiği tarlada yetiştirdiği bamyayı satmak için müşteri bekleyen Savun, yaşadığı acıları "Tüm hayatımın acı izlerini bir demet adaçayına gizledim." cümlesiyle özetlemeye çalışıyor.
Yaşadığı zorluklara rağmen kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdüren Savun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1969 yılında evlendiği 81 yaşındaki eşi Ramazan'ın hamallık yaparken 20 yıl önce sebze yüklediği kamyondan düşmesi sonucu yaşamlarının tamamen değiştiğini söyledi.
Beyin ameliyatı geçiren eşinin bir süre hafızasını yitirip bakıma muhtaç hale geldiğini belirten Savun, köyde çıkan yangında ise evlerinin tamamen yandığını anlattı.
Prefabrik bir ev almak için kredi çekince sıkıntılarının daha da arttığını ifade eden Savun, eşinin emekli maaşını kredi borcuna yatırmak zorunda kaldıklarını aktardı.
Savun, üç çocuğuyla çok sıkıntılı dönemlerden geçtiklerini, pazarlarda tezgah açarak iş hayatına atıldığını dile getirdi.
- Hayatla bağını hiçbir zaman koparmadı
Her yaşadığı zorluktan biraz daha güçlü çıktığına değinen Savun, "Trafik kazası geçiren kızım bir ayağını kaybetti. İş kazası geçiren eşim çalışamıyor. Oğlum rahatsızlığı nedeniyle yürümekte zorlanıyor. Beş yıl önce torunumun vefatı ise hepimizi yıktı. Bir tek ben çalışabilir durumdayım. Hayata küsmedik. Akrabalarımızın verdiği bir dönüm tarlaya bamya ekiyorum. Dağlardan topladığım adaçayını ve bamyaları satarak geçiniyoruz. Kendi yağımızda acılar içinde kavrulup gidiyoruz." diye konuştu.
Her şeyin Allah'tan geldiğine inandıklarını, bu nedenle hayatla bağlarını koparmadıklarını vurgulayan Savun, şöyle konuştu:
"Hayatımız boyunca kimseye muhtaç olmamak adına hep mücadelenin içinde oldum. Sabah erkenden topladığım ürünleri poşetleyip, otobüsle Antalya kent merkezine getiriyor ve satıyorum. Buradaki esnafın verdiği kasaları tezgah olarak kullanıyorum. Beni herkes tanıyor. Müşterilerim alışveriş için özellikle beni tercih ediyor. Hiçbir şeyimiz yok ama karnımız doyuyor. Allah bereket versin, helalinden kazanıyoruz. Olduğu kadarıyla geçinip gidiyoruz. Allah kimseye muhtaç etmesin. Sağlığım elverdiği sürece çalışacağım."
Savun, kemik erimesi nedeniyle yürümekte zorlanan oğlunun oldukça masraflı tedavisini kıt imkanlarla yaptırmaya çalıştıklarına işaret etti.
Çeşitli rahatsızlıkları bulunan Savun, eşinin eskisine göre sağlık durumunun iyi olduğunu ancak zaman zaman hastalıklarının nüksettiğini kaydetti.
Tezgahtan alışveriş yapan bazı müşteriler de Ayşe Savun'un çalışma azmi ile kendilerine de örnek olduğunu anlattı.
Savun'un yaşadığı Kayadibi Mahallesinin muhtarı Hüseyin Kun, "Savun ailesi kendi hallerinde kimseye zararları olmadan yaşamlarını sürdürüyor. Yakınlarının gösterdiği tarlalara sebze eken Ayşe Savun'un, acılarına rağmen herkese örnek gösterilecek gururlu ve azim dolu bir yaşam mücadelesi var." ifadelerini kullandı.
'Hayatın Acı İzlerini Bir Demet Adaçayına Gizledim'
Antalya'da Toros Dağları'nın yamaçlarından topladığı adaçayı ve yetiştirdiği sebzeyi satarak ailesinin geçimini sağlayan 75 yaşındaki Ayşe Savun, zorluklarla dolu yaşamına rağmen kimseye muhtaç olmadan ayakta durmanın gururunu yaşıyor Ayşe Savun: 'Trafik kazası geçiren kızım bir ayağını kaybetti. İş kazası geçiren eşim uzun süre çalışamadı. Oğlum rahatsızlığı nedeniyle yürümekte zorlanıyor. Beş yıl önce torunumun vefatı ise hepimizi yıktı. Bir tek ben çalışabilir durumdayım' 'Hayata küsmedik. Akrabalarımızın verdiği bir dönüm tarlaya bamya ekiyorum. Dağlardan topladığım adaçayını ve bamyaları satarak geçiniyoruz. Kendi yağımızda acılar içinde kavrulup gidiyoruz' 'Tüm hayatımın acı izlerini bir demet adaçayına gizledim'