Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde dinlenen müşteki Hacı Aziz Kum, operasyon sırasında C-12 koğuşunda hükümlü olarak kaldığını, silah sesleriyle uyandıklarını ve can havliyle yataklarından çıkmaya çalıştıklarını anlattı.
Kum, tüm mazgallardan ateş açıldığını ifade ederek, ''Aşağıya inmeye çalışırken koğuş kapısı altında sıkışıp kaldık. Gaz bombaları atılıyordu. Ana koridora çıktık. Erol Arıkan adlı arkadaşımız vurulmuş, yerde yatıyordu. Biz de bir yerlere sığınmaya çalışıyorduk. Camları kırıyorlardı. Nefes alamaz duruma gelmiştik. Şu anda hayatta olmamız tamamen şans'' diye konuştu.
Murat Ördekçi'nin, ''teslim ol'' çağrısı yapıldığı sırada vurulduğunu söyleyen Kum, aynı havalandırmada 3 kişinin daha vurulduğunu kaydetti.
Kum, ''En az mağdur olanlar bile ölümle burun buruna geldi. Sorumlulardan şikayetçiyim'' dedi.
Müşteki Süleyman Acar da çatıdan otomatik tüfeklerle ateş edildiğini söyleyerek, ''Ben 6 kişinin öldüğü C-15 koğuşundaydım. 'Teslim olun' çağrılarını duymadık. Balyozların yerleri deldiğini duyduk'' diye konuştu.
Yaşamak için barikat kurduklarını, kurşun ve bomba yağmurundan korunmak için sıra, masa ve dolapları kullandıklarını kaydeden Acar, ''Bu katliamı gerçekleştirenlerden şikayetçiyim'' dedi.
Müşteki Okan Barış Ekinci de olay sırasında C-13 koğuşunda bulunduğunu, vücudunda yaralanmayan yer kalmadığını belirterek, şöyle konuştu:
''Ben 'teslim olun' çağrısını duymadım. Küçük bir yerde 100-150 kişi sıkıştık. Bundan sonra 'teslim olun' çağrısı yapıldı. Yaralıları çıkarmak için havalandırmaya çıktık. Operasyon sırasında bana atılan kurşunlardan dalağımı ve bir böbreğimi kaybettim. Şikayetçiyim.''
Müşteki Fatma Yıldırım ise C-2 koğuşunda kaldığını ve operasyonun başlamasıyla uyandığını dile getirerek, delinen noktalardan gaz bombaları atıldığını, en küçük harekette üzerlerine ateş açıldığını ve hücrelerin alev aldığını söyledi.
Yıldırım, öncelikle C-1 koğuşunda yangın çıktığını, her yeri alevlerin kapladığını ifade ederek, ''Koğuşlardan çıkan arkadaşlarımızın derileri, yüzleri akıyordu. Bize 2-3 saat tazyikli su sıktılar. Her şey bittikten sonra yüzleri maskeli askerler içeri girdi. Şikayetçiyim'' dedi.
-ARA KARAR-
Mahkeme heyeti, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Sağlık Bakanı Osman Durmuş ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan hakkında Bayrampaşa Cezaevine düzenlenen operasyonla ilgili olarak TBMM'ye fezleke gönderilip gönderilmediğinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından sorulmasına karar verdi.
Katılanlar vekili avukat Ömer Kavili ve diğer avukatların, mahkemeye gönderilen harekat planının imzasız olduğunu belirtip, harekat planının kaç kopya hazırlandığını sorduğunu ve yeniden celbini talep ettiğini kaydeden mahkeme heyeti, söz konusu planın resmi yazı eşliğinde gönderildiği anlaşıldığından bu husustaki talebin reddini kararlaştırdı.
Olay tarihinde operasyonun ham görüntülerini çeken televizyon kanallarından bu görüntülerin bir suretinin istenmesine hükmeden mahkeme heyeti, aramalara rağmen bulunamayan er Hasan Köse hakkında yakalama emri çıkartılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, katılanlar vekili Erhan Ergun'un, eski Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir, savcı Fikret Ünalan ve eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'nin tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebini reddetti.
Sanıklar Yusuf Aktepe, Asım Bulut, Abdullah Pala, Bayram Mavi, Murat Yılmaz, Orhan Durgut, Musa Tarhan, Yakup Yağcı, Mustafa Ece ve Mustafa Korkmaz'ın duruşmalardan vareste tutulmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, Bayrampaşa Cezaevi Taktik Harekat Merkezinde görevli harekat temsilcisi, lojistik temsilcisi, muhavere temsilcisi ve istihbarat temsilcisinin isimlerinin bildirilmesi yönündeki taleple ilgili olarak da İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığına müzekkere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, Jandarma Genel Komutanlığının mahkemeye gönderdiği harekat planında adı geçen Tuğgeneral Engin Hoş'un da aralarında bulunduğu 16 subay hakkında, dava sonunda toplanacak delillere göre karar verilmesine hükmetti.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
Hayatta olmamız şans
Bayrampaşa Cezaevindeki ''Hayata Dönüş Operasyonu'' sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına devam edildi.