Hayfa'da Irkçılığa Karşı Protesto

İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Yüksek Arap Takip Komitesi'nin (YATK) desteğiyle organize edilen gösteriye bazı Yahudi insan hakları dernekleri ile sivil toplum kuruluşları da destek verdi.

Hayfa'nın Kiryat Hayim sahilinde düzenlenen eylemde, göstericiler "eşitlik ve adalet" çağrısı yaptı.

İsrail hükümetinin halkı ırkçılık ve ayrımcılığa teşvik ettiğini belirten göstericiler, üzerinde "Irkçı şiddete hayır", "Kışkırtmacı hükümete hayır" şeklinde ifadelerin yazılı olduğu dövizler taşıdı.

Göstericiler adına bir konuşma yapan Reca Zaatire isimli İsrail vatandaşı Filistinli, ırkçılığa teslim olmayacaklarını ve alışmayacaklarını söyledi.

İsrail vatandaşı Filistinlilerin ülkenin sahipleri olduklarını, kimsenin reayası olmadıklarını ve misafir konumunda da bulunmadıklarını vurgulayan Zaatire, Filistinliler olarak ülkelerinde onurlu ve eşit şekilde yaşama hakları olduğunu ifade etti.

Zaatire ayrıca adalet ve eşitlik yanlısı Yahudiler ve Araplar olarak hep birlikte ırkçılığa karşı mücadele edeceklerini, karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde birlikte yaşamak için hareket edeceklerini vurguladı.

Öte yandan AA muhabirine konuşan İsrail vatandaşı Filistinli Milletvekili ve YATK Başkanı Muhammed Bereket, yaklaşık bir hafta önce Kiryat Hayim sahilinde İsrail vatandaşı 3 Filistinli gencin "ırkçı" Yahudilerce şiddetli şekilde darp edildiğini belirtti.

Bir grup "faşist" Yahudi'nin İsrail vatandaşı Filistinlileri darp etmelerinin arkasında yatan nedenin "Yahudi ulus devlet yasasının" oluşturduğu atmosferin olduğunu vurgulayan Bereket, bunun sorumlusunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olduğunun altını çizdi.

Bereket ayrıca kendilerinin ülkenin öz sahipleri olduğuna dikkati çekerek, nerede Filistinlilere yönelik bir saldırı olursa orada gösteri düzenlemeye devam edeceklerini dile getirdi.

- Yahudi Ulus Devlet Yasası

İsrail Meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi Ulus Devlet Yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır" ifadesine yer verilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği ifade ediliyor.

İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.