Hdp Eş Genel Başkanı Demirtaş:

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tek bir kişinin bile burnu kanamadan seçim kampanyalarını tamamlamanın boyunlarının borcu olduğunu ifade ederek, "Şimdi bir sosyalist, bir Kürt, bir Ermeni, bir başörtülü kadın aynı masada oturup yemek yiyebiliyorlar. Orada bir Ezidi, bir Süryani, bir Sünni, bir Alevi aynı masada oturabiliyor, yemek yiyebiliyor. Hepsi HDP'nin adayıdır. İşte, böyle bir fotoğrafı kolay oluşturmadık" dedi.

Demirtaş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca Şişli'de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı'ya başarı diledi.

Zor bir seçim sürecine girdiklerini anlatan Demirtaş, seçim beyannamelerini eleştiremeyenlerin tansiyonu yükselterek oy kazanmak istediğini söyledi. Demirtaş, "Bu ülkenin tek bir evladının bile burnu, tırnağı kanamadan, acısını yaşamadan, seçim kampanyasını tamamlamak bizim boynumuzun borcudur. Hangi partiye oy verirse versin, sandıktan da milletvekilliği koltuğundan da daha kıymetlidir insanlarımız canı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seçim döneminde ismini söyleyemediği bir parti için oy istemeye devam ettiğini anlatan Demirtaş, parti olarak 400 milletvekili istemeye devam edeceklerini aktardı.

Demirtaş, "Sayın Cumhurbaşkanı parti ismi veremiyor. Evet. Çünkü Türkiye'yi düze çıkaracak bir partiden söz ediyor. O herhalde HDP'den başkası olamaz. Ülkenin içine düşürüldüğü durumdan HDP'nin dışında hiçbir parti, ülkeyi huzura, barışa doğru götüremez" ifadelerini kullandı.

- "HDP dışında başarabilecek bir parti yok"

HDP'nin 7 Haziran'dan itibaren yeni bir siyaset anlayışı başlatacağına işaret eden Demirtaş, kadınlara siyasette söz hakkının hiçbir zaman yeterince tanınmadığını ve ülkenin hatta dünyanın yarısının kadınlardan oluştuğunu hatırlatarak, siyasette kadın anlayışını değiştirmek içinde ülkenin HDP'ye ihtiyacı olduğunu savundu.

Dünyanın en varlıklı topraklarının Türkiye'de olduğunu aktaran Demirtaş, ülkedeki kaynakların dağıtımında büyük bir adaletsizliğin olduğunu söyledi.

Kaynak yönetimi iyi yapıldığı takdirde ülkede işsizin kalmayacağını iddia eden Demirtaş, şöyle devam etti:

"Asgari ücret bin 800 lira diyoruz. Bu bizim ilk yıl hedefimizdir. Asgari ücret, insanca yaşamın yani yoksulluk sınırının yarısıdır. Fazla bir ücret değil. 'İşçiye bin 800 lira vereceğiz' diyoruz. Beyefendiler, 'Kaynağı nereden getireceksiniz' diyor? Sanki işçiye, emekliye büyük bir servet bahşedeceğiz. Aylık bin 800 Türk Lirası. Bin lira kiraya verse 800 lirayla yaşayacak. Şimdi verdikleri 900 küsur. 'Bunu 2 katına çıkaracağız' dediğimizde, 'Vay sen ülkenin kaynaklarını peşkeş çekip, ülkeyi krize sokacaksın' diyorlar. DİSK'in belirlediği yoksulluk sınırı 3 bin 600 lira. Onun yarısını baz aldık, tamamını da alamadık. 'Emekliye bunu vereceğiz' dedik. Kıyameti koparıyorlar, 'Emekliye nereden vereceksiniz' diye? 'Vergi alırken çok kazanandan çok vergi alacağız' dediğimiz anda bunu oturttuğumuz anda 3 ay sonra bambaşka bir Türkiye görmüş olacaksınız. 3 ay sonra bu ülkedeki kini, öfkeyi, kaygıları, gerilimi, tansiyonu bir anda düşürmüş olacağız. HDP dışında da bunu başarabilecek bir parti yok."

- "Herkes hesabını gelecek Türkiyesine göre yapmalıdır"

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 30, 40, 50 yıllık mücadeleleri olan partilerin oluşturduğu köklü bir mirasın sahipleri olduklarına dikkati çekerek, "Herkes hesabını gelecek Türkiyesine göre yapmalıdır" dedi.

Türkiye'nin bütün halklarının partilerinde buluştuğunu anlatan Demirtaş, bunu da temel ilkeleriyle başardıklarını belirtti. Demirtaş, "Şimdi bir sosyalist, bir Kürt, bir Ermeni, bir başörtülü kadın aynı masada oturup yemek yiyebiliyor. Orada bir Ezidi, bir Süryani, bir Sünni, bir Alevi aynı masada oturabiliyor, yemek yiyebiliyor. Hepsi HDP'nin adayıdır. İşte, böyle bir fotoğrafı kolay oluşturmadık. Biz, bir araya gelmeyelim diye ellerinden gelini yaptılar" değerlendirmesinde bulundu.

- "Din dersi yasaklanacak demedik"

Diyanet ve zorunlu din dersi meselesinin iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:

"Zorunlu din dersini kaldıracağız' dediğimizde, 'Din dersi yasaklanacak' demedik. 'Bir mezhebin veya inancın bütün çocuklara zorunlu olarak anlatılmasına karşıyız' dedik. İsteyen istediği inançta, mezhepte, okulda eğitim alabilir. Ebeveyn ve çocuk hangi dinde eğitim almak istiyorsa en iyi din eğitimini objektif olarak vereceğiz. Ama özellikle, bunu bir Müslüman olarak söylüyorum. Diyorum ki, bu ülkede Müslüman olmayan ailelerin çocuklarına, okulda zorla İslamiyet, Müslümanlık dersi verirsek, bu haksızlık olur. Herkes empati yapsın. Bizim gibi inanmayanlar var bu ülkede."

Devletin din politikası oluşturmasının yanlış olduğunu savunan Demirtaş, din hizmetinin yerel yönetimlere devredilmesini isteyerek "Her yerel yönetimde, belediyede inanç hizmetleri başkanlığı kuralım. Başbakanlık bünyesinde de bu işleri koordine edecek bir merkez kuralım" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendilerinin sadece vatandaşın vekilleri olduğunu anlatarak, baraj sorunlarının olmadığına dikkati çekti. Demirtaş, partililerden barış mesajlarını vatandaşlara anlatmalarını istedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile