HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Açıklaması

'Gülen cemaatinin en fazla darbesini yemiş, en büyük zararını görmüş olan biziz' ' Ülkedeki yönetimi ne kadar yanlış olursa olsun, yaptıkları ne kadar hatalı olursa olsun, muhalefet olarak eleştirilerimiz ne kadar yüksek olursa olsun, sonuçta beğeniriz, beğenmeyiz, adil bir seçim olmuştur ya da olmamıştır ama görevde olan bir yönetime askeri darbe ile müdahalenin hiç bir makul gerekçesi olamaz'.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Gülen cemaatinin en fazla darbesini yemiş, en büyük zararını görmüş olan biziz.' dedi.

Partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından Ataevler Mahallesi'ndeki bir düğün salonunda gerçekleştirilen dayanışma yemeğine katılan Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de 15 Temmuz gecesi başlayan darbe girişimiyle birlikte vahşet tablolarının ortaya çıktığı günlere tanıklık ettiklerini, bunun bu ülkede ilk olmadığını, geçmişte de buna benzer görüntülerin yaşandığını söyledi.

Demirtaş, geçmişte olduğu gibi bugün de darbenin, cuntanın karşısında olacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

'Halkın iradesini hiçe sayan, sivil, masum insanları tanklarla uçaklarla bombalayan katliamcı zihniyetin karşısında olacağız. Hiçbir gerekçe, mazeret sunmadan 'ama veya ancak' demeden hiçbir şekilde mazerete sığınmadan darbenin karşısında olacağız. İlk saatlerden itibaren de tutumumuz buydu. Çok şükür Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını zaten bu duygu, bu düşünce etrafında birleşti. Ülkedeki yönetim ne kadar yanlış olursa olsun, yaptıkları ne kadar hatalı olursa olsun muhalefet olarak eleştirilerimiz ne kadar yüksek olursa olsun sonuçta beğeniriz, beğenmeyiz, adil bir seçim olmuştur ya da olmamıştır ama görevde olan bir yönetime askeri darbe ile müdahalenin hiçbir makul gerekçesi olamaz. Bizim tavrımız budur. Yarın aynı şey olsun, HDP'nin tavrı yine değişmez.'

- 'Biz bunu daha önce uyarmıştık'

Türkiye'de, Kürt sorununun cumhuriyet tarihinin en büyük sorunu olduğunu, AK Parti hükümetinin de bunu kabul ederek çözüm süreci başlattığını hatırlatan Demirtaş, '2,5 yıl devam eden çözüm sürecinden sonra ülke tümüyle barış sürecine kavuşsaydı, savaş bitseydi, ülkede sivil bir anayasa yapsaydık, PKK da silahlarını bırakmış olsaydı ve bu kadar şehirler yakılıp yıkılmasaydı, bu generaller bu kadar güçlenir miydi? Biz bunu daha önce söylemiş, uyarmıştık.' ifadelerini kullandı.

- 'En büyük zararını görmüş olan biziz'

Demirtaş, cemaatten en fazla zararı kendilerinin gördüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:

'Gülen cemaatinin en fazla darbesini yemiş, en büyük zararını görmüş olan biziz. 10 bin arkadaşımızı 1 yıl içinde tutukladılar bunlar. 2009'da başlayan KCK operasyonlarını hatırlatırım. Bir yıl içinde 10 bin arkadaşımızı tutuklayıp içeri attılar. Dosyayı hazırlayan polis, istihbaratı veren MİT'çi, tutuklamayı yapan savcı, hakim cemaatçiydi. Akşamları televizyonda KCK operasyonlarını ballandıra ballandıra anlatan televizyonlar, gazeteler cemaatçiydi. Televizyon programcıları cemaatçiydi. Valiler, emniyet müdürleri cemaatçiydi. '

Yaşanan sürecin ardından ülkede yapılması gerekenlerin belli olduğunu vurgulayan Demirtaş, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Sivil anayasaya geçişin önü açılmalı. Siyasi liderler gerekirse bir zirvede cumhurbaşkanının başkanlığında toplanmalı. Ya birlikte ya ayrı ayrı bütün siyasi partilerin önerileri alınmalı. PKK ile devam eden çatışmalara son verilmesi için İmralı'daki tecrit son bulmalı. Ailesi ve avukatları hiç zaman kaybetmeden kendisine gönderilmeli. Ailesine ve avukatlarına görüşme izni verilmeli. Belki de yeni bir sürecin önünü açacak bir gelişme olacak, bilemeyiz ama bunu yapmaları lazım. Onun dışında olağanüstü hali uzatmaya bile gerek yok.'

HDP olarak hükümetin darbeye karşı yapacağı her türlü hukuki mücadelenin yanında olacaklarının altını çizen Demirtaş, darbe adı altında yapılacak her türlü hukuksuzluğun da karşısında olacaklarını ifade etti.

- Provokasyon uyarısı

Selahattin Demirtaş, özellikle bu dönemde yaşanabilecek provokasyonlara da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bursa kritik bir kent. Burada şovenizmi, ırkçılığı, provokasyonu tetikleyen güçler zaman zaman olmuştur, yine olabilir. Dikkatli olmanız lazım. Bu dönemde Alevi, Sünni, Türk, Kürt, laik, dinci, HDP'li, AKP'li, kışkırtmalar yapmak isteyen olabilir. Dikkatli olun. Her gece Türkiye'de meydanlarda, alanlarda darbeye karşı olanların hepsi canı gönülden bizim de desteklediğimiz, yürekten yanında olduğumuz insanlardır. Herkesin hakkıdır, meşrudur. Darbeye karşı herkes sivil direniş ortaya koyabilir. Buna saygı duyuyoruz ve onları da kutluyoruz ama bu vesileyle provokasyonlara da izin vermemelidir bu insanlar. Ben bu insanları, bu gösteri yapanları IŞİD'ci olarak değerlendirmedim. Birileri çarpıtıyor ama şunu dedim; 'Bu gösterileri fırsata çeviren IŞİD'çi kafalar var. Bunlar var. IŞİD sevdalıları var. 'Yoktur' demeyin ve yokmuş gibi davranmayın. Birçok yerde var. IŞİD'in hücreleri var. Meydanlarda olan AKP'liler, AKP taraftarları dikkatli olun. Biz de dikkatli olacağız, siz de dikkatli olun. Bizi birbirimize kışkırtmak isteyenler olacaktır.'

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile