Almanya'nın Stuttgart şehrinde partisinin düzenlediği "dayanışma gecesine" katılan Yüksekdağ, Türk halkının hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "çözüm ve barış masasını tekmelemek" için yetki vermediğini söyledi.
Yüksekdağ, Erdoğan'ın Kürt sorunu karşısında bütün sorumsuzluğuyla çıkıp konuşmakta hiçbir tereddüt etmediğini iddia ederek, "Sanki çözüm masasını cumhurbaşkanı tek başına kurmuş gibi 'çözüm masasını istersem ben dağıtırım' tehdidinde bulunmakta hiçbir sakınca görmüyor" ifadesini kullandı.
Kürt sorununun gittikçe daha fazla çözümsüzlük zeminine, açmaz zeminine çekildiğini belirten Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Biz bütün Türkiye halklarının barış ve çözüm umudunu, beklentisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a emanet etmeyecek kadar, bu basiretsiz hükümete emanet etmeyecek kadar sorumluluk sahibiyiz. Bizim sırtımızda Kürt halkının, Türk halkının, gerilla annelerinin, asker annelerinin vebali, sorumluluğu var. Biz bu sorumlulukla bütün Türkiye halklarının barış ve çözüm umudunu, çabasını geleceğe taşıyacağız."
Yüksekdağ, bütün düzen partilerinin ve siyasi iktidarın halklar için bir çekim gücü olmaktan, bir beklenti merkezi olmaktan çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"Artık AK Parti Hükümeti Türkiye halklarına hiçbir şey vadetmiyor. Tek hesapları, vaatleri başkanlık sistemidir. Cumhurbaşkanını başkan yapmaktır. Şimdi o hesapları da o hevesleri de kursaklarında kalıyor. Çünkü HDP var. HDP olduğu müddetçe onların karanlık hevesleri, onların diktatörlük hülyaları, saraylar kurup saltanat sürme beklentileri boşa çıkacak. Dün de bunu söyledik, bugün de bunu söylüyoruz. 8 Haziran günü sevinenler, yeni bir yaşamın çağrısını yapanlar olacak. Büyük insanlığın gücünü yeniden ayağa dikenler olacak."
Yaşanan bugünlerin unutulmayacağını ve siyasi iktidarla cumhurbaşkanının bunu anlaması gerektiğini ifade eden Yüksekdağ, insanlığın hafızasının bu günlerin gerçeğini şöyle yazacağını öne sürdü:
"Barış, çözüm ve demokrasi mücadelesi ve bunun getirdiği sorumluluk karşısında iki liderin resmini çiziyor tarih. Birisi barış ve çözüm umudunu yıkan, masaya tekme atan, 'masayı tanımam ve sorunu tanımam' diyen bir lider, yani Tayyip Erdoğan'dır. Diğeri İmralı cezaevinde türlü baskı ve engele rağmen, zorluğa rağmen hala masayı korumaya çalışan, hala bütün Türkiye'nin barış isteğine yanıt vermek için çırpınan bir liderdir. Yani Abdullah Öcalan'dır."
Yüksekdağ'ın konuşması öncesinde geceye katılanlar, müzik gruplarının Türkçe ve Kürtçe şarkıları eşliğinde halay çekti.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Almanya'da
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "çözüm sürecine" ilişkin, "Biz bugün dün dediğimiz gibi aynı şeyi aynı kararlıkla ifade ediyoruz. Biz bütün Türkiye halklarının barış ve çözüm umudunu, beklentisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a emanet etmeyecek kadar, bu basiretsiz hükümete emanet etmeyecek kadar sorumluluk sahibiyiz" dedi.