Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Ali Alper Saylan'ın hazırladığı iddianame, Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede sanıklar Doğan Haydar Ciritcioğlu (23), Aykut Dinçer (22), Ali Yıldırım (23), İlker Çelen (23) ve Mehmet Alan (23) olarak gösterilirken, HDP tüzel kişiliği ile Umut Rezan Azizoğlu, Ahmet Yavuz, Zülküf Kurt ve Atilla Fırat "müşteki" olarak yer aldı.
İddianamede, "Ülke genelinde son zamanlarda gerçekleşen PKK terör örgütü saldırıları karşısında güvenlik güçlerince girişilen terörle mücadele sırasında görevli asker ve polislerin şehit edildiği" belirtilerek, "Dağlıca Jandarma Taburuna bağlı askeri araca düzenlenen bombalı saldırıda 16 askerin, Iğdır'da servis aracına düzenlenen bombalı saldırıda 13 polisin şehit edildiği" hatırlatıldı.
"Kısa zaman dilimi içerisinde çok sayıda güvenlik görevlisinin terörist eylemlerle şehit edilmesi nedeniyle terör saldırılarını protesto etmek amacıyla ülke genelinde protesto gösteri yürüyüşleri düzenlendiği" anlatılan iddianamede, bunlardan birinin de Ankara'da gerçekleştirildiği ifade edildi.
Olay günü, akşam saatlerinde Ankara'nın değişik bölgelerinden araç konvoylarıyla gelen insanların, Kızılay Güvenpark'ta toplandıkları, toplulukta bir veya iki kişinin konuşma yaptığı aktarılan iddianamede, şehitler için edilen duanın ardından topluluğun Cebeci Şehitliğine doğru yürüyüşe geçtiği kaydedildi. Yürüyüş sırasında topluluktan ayrılan grubun, Karanfil Sokak ve sonrasında HDP Genel Merkezinin bulunduğu Büklüm Sokağa yürüdükleri anlatılan iddianamede, sokağın alt tarafına gelen grubun, yukarıdan gelen başka grupla birleştiği, bu grupların "PKK terör örgütünü desteklediği gerekçesiyle, HDP Genel Merkez binasına taş atarak, saldırıda bulundukları" bildirildi.
Lise yıllarından tanışan sanıkların da otomobille terörü protesto edenlerin konvoyuna katıldıkları belirtilen iddianamede, Kızılay'a giden sanıkların, Güvenpark'ta toplanan gruplara katıldıkları, ardından HDP Genel Merkezine yürüdükleri anlatıldı.
Topluluğun, terörü kınayan sloganlarla parti binasına taşla saldırdığı kaydedilen iddianamede, o sırada polisin HDP binası önünde, sokak giriş çıkışında gerekli tertip ve tertibatı aldıkları ifade edildi.
Görevlilerin müdahalesine karşın topluluğun, parti binasına taş atmayı sürdürdüğü, çevik kuvvet ekiplerinin de gaz ve TOMA'larla müdahale ettiği bildirilen iddianamede, olaylar sırasında şüphelilerden Doğan Haydar Ciritcioğlu'nun topluluktan ayrıldığı ve kırılmış kapı camından parti binasına girdiği aktarıldı.
Ciritcioğlu'nun tek başına, 4. kata kadar çıktığı ve katlarda dolaştığı anlatılan iddianamede, binada bulunan müştekilerin de bina içine giren kişiyle karşılaşmamak için asansör tamir dairesine saklandığı kaydedildi. Ciritcioğlu'nun tekrar birinci kata geldiği, burada etrafta bulunan dosyaları, kağıtları, diğer eşya ve malzemeleri bir araya toplayarak, yanında bulunan çakmakla yaktığına işaret edilen iddianamede, binada yangın çıkartan Ciritcioğlu'nun, binadan, içinde diz üstü bilgisayar bulunan sırt çantası ile ayrıca bir başka diz üstü bilgisayarı alarak çıktığı belirtildi.
- İstenen cezalar
Ciritcioğlu'nun, dışarıda polislerce yakalandığı vurgulanan iddianamede, sanığın bu şekilde "Siyasi partilerin kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında yakarak mala zarar verme, cebir kullanılarak siyasi partilerin faaliyetlerinin engellenmesi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet, hırsızlığa teşebbüs ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal" suçunu işlediği kaydedildi ve toplamda 7 yıl 4 ay 15 günden 24 yıl 7 ay 15 güne kadar hapsi istendi.
İddianamede, diğer sanıkların da "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak suretiyle Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçunu işledikleri savunuldu ve altışar aydan üçer yıla kadar hapisleri talep edildi.
İddianameye göre, sanıklardan Ciritcioğlu dışındakiler, savunmalarında, HDP Genel Merkezi önünde olaylar sırasında polisin gaz atması üzerine kargaşa yaşandığını, bu sırada birbirleriyle bağlantılarının kesildiğini anlattı. Bir süre birbirlerini aradıklarını ve Ciritcioğlu dışındakilerin tekrar buluşarak, onu aramaya başladığını ifade eden sanıklar, Ciritcioğlu'na telefonla da ulaşamayınca mahallelerine döndüklerini, ertesi gün Ciritcioğlu'nun gözaltına alındığını duyduklarını aktardı.
Sanıklar, "Son zamanlarda ülkenin çeşitli yerlerinden gelen şehit haberleri nedeniyle büyük üzüntü içinde olduklarını, şehitlere destek olmak amacıyla konvoya katıldıklarını" belirtti. Ancak kendilerinin şiddet eylemi içinde olmadıklarına dikkati çeken sanıklar, sadece terörü lanetleyen slogan attıklarını kaydetti.
Ciritcioğlu ise HDP Genel Merkezine gelen grubun, terörü kınayan sloganlar atarak taşlarla binaya saldırdığını anlattı. Ancak kendisinin taş atmadığını vurgulayan Ciritcioğlu, o sırada topluluktan ayrılıp, polislerin arasından geçerek, parti binasının önüne gittiğini ve kırılmış kapıdan içeri girdiğini dile getirdi.
İfadesinin devamında, binanın içindeki eylemlerini iddianamede anlatıldığı şekilde aktaran Ciritcioğlu, binadan tam çıkarken, polislerce yakalandığını bildirdi.
Ciritcioğlu, "Günlerdir gelen şehit haberlerine canının çok sıkıldığını ve üzüldüğünü, kalabalıkla beraber galeyana gelerek, öfkeyle binaya girdiğini ve olayı gerçekleştirdiğini" söyledi.
HDP Genel Merkezine Saldırıya Dava
HDP Genel Merkezine 8 Eylül akşamı düzenlenen saldırıya ilişkin 5 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklardan 4'ü için "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" suçundan üçer yıl, parti genel merkezine girerek, yangın çıkardığı kaydedilen bir kişi için ise 24 yıl 7 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi.