HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Ağır koşullar altında cezaevlerinde bulunanların, ayrım yapılmadan mücbir sebep nedeniyle tahliyesini istiyoruz." dedi.
Oluç, ellerinde infaz düzenlemesinde eşitlik isteyen ifadelerin yer aldığı dövizler taşıyan HDP'li milletvekilleriyle Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
İnfaz düzenlemesi teklifine ilişkin hükümete önerilerde bulunmalarına rağmen teklifin komisyondan herhangi bir değişiklik yapılmadan geçtiğini ifade eden Oluç, "Zihniyetleri aynı. 'Biz yaptık oldu' anlayışı ile hareket eden bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar, her yasa teklifinde olduğu gibi günü kurtarma adımları atıyor. Şayet teklif mevcut şekliyle yasalaşırsa bu iktidarın yandaşlarına vadettiği af yasası olarak çıkacaktır." dedi.
Oluç, mevcut infaz yasasının çok sayıda adaletsizliği barındırdığını, çıkarılmak istenen teklifin geçmişten gelen tartışmaları ortadan kaldırması gerektiğini ifade ederek, mücbir sebeple çıkarılmak istenen yasa teklifiyle, yaşanan tartışmalara son verilmesini istediklerini söyledi.
Mücbir sebebin, koronavirüs salgını olduğunu, bu nedenle teklifin eşitlikçi olması gerektiğini savunan Oluç, şöyle konuştu:
"İktidar, bu mücbir sebebi bir kenara itti ve değişiklik yapıyormuş gibi bir hava yaratarak mevcudu daha beter hale getirme gayretinde. Çünkü bu iktidar fırsatçıdır. Mücbir sebebi de kendi yandaşlarına verdiği sözleri yerine getirmek adına fırsat bilmiştir. Bugün 355 cezaevinde toplam 294 bin mahpus vardır. Türkiye tarihinde bu kadar yüksek bir sayıya ilk defa bu iktidar döneminde ulaşılmıştır. Koşullar son derece ağırdır. Kimi koğuşlarda 40-50 kişi, kimilerinde 100 kişi kalmaktadır. Onlarca kişinin bir arada kaldığı koğuşlarda salgın nedeniyle büyük bir tehdit söz konusudur. Bu gayriciddi bir durumdur.
Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yaşam hakkı devletin güvencesi altında olmalıdır. Herhangi bir sorun yaşanması halinde bunun sorumlusu devlet ve iktidardır. Bu evrensel bir kuraldır. Bu getirilen yasa teklifi, despotik bulduğumuz anayasanın en az 4 maddesine, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Bu iktidarın uluslararası sözleşme gibi bir derdi de kalmamıştır. Tamamen kendi bekasını sürdürebilmek için her türlü adımı atmaktadır."
Oluç, teklifte, muhalif hiç kimseye herhangi bir adımın atılmadığını iddia ederek, bu adaletsizliğe ilişkin tutumlarını Genel Kurulda da dile getireceklerini, en sert duruşu sergileyeceklerini belirtti.
HDP'li Oluç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu toplum görmelidir ki hırsızlar, mafya, uluşturucu satıcıları, kadına yönelik şiddet istismarcıları, tecavüzcüler salınırken düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanan siyasiler, belediye başkanları, akademisyenler, öğrenciler, yazarlar, gazeteciler yani muhalif olanlar cezaevinde tutulmaya devam edilecektir. Bu şekliyle bu yasa teklifi geçecek olursa muhalif duruşları nedeniyle cezaevinde bulunanlar ölüme terk edilecektir. Vicdan sahibi tüm yurttaşlara çağrımız; iktidarın bu infaz yasası karşısında suskun kalmayın. Bunun yandaşlarına yönelik bir af yasası olduğunu ifade edin. Koronavirüs salgını nedeniyle ayrımsız tahliye yapılsın, eşitlik ve adalet uygulansın, ağır koşullar altında cezaevlerinde bulunan insanların, ayrım yapılmadan mücbir sebep nedeniyle tahliyesini istiyoruz."
HDP Grup Başkanvekili Oluç, İnfaz Düzenlemesi Teklifini Eleştirdi Açıklaması
'Ağır koşullar altında cezaevlerinde bulunanların, ayrım yapılmadan mücbir sebep nedeniyle tahliyesini istiyoruz' 'Tutuklu ve hükümlülerin yaşam hakkı devletin güvencesi altında olmalıdır. Herhangi bir sorun yaşanması halinde bunun sorumlusu devlet ve iktidardır'