HDP MYK Toplantısı

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, "Suriye'de barış umudunun daha da yükseliyor olması, savaşın sonuna gelinmiş olması hepimiz açısından, bütün insanlık açısından sevindirici, umut verici bir durum." dedi.

Bilgen, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti binasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Soçi'deki Suriye zirvesine ilişkin Bilgen, "Suriye'de barış umudunun daha da yükseliyor olması, savaşın sonuna gelinmiş olması hepimiz açısından, bütün insanlık açısından sevindirici, umut verici bir durum. Sorunun ancak siyaset yoluyla çözülebileceği ve vesayet savaşının bitmesi gerektiğiyle ilgili yaklaşımımızın uluslararası arenada da kabul görmüş olması, Türkiye hükümetinin de, Türkiye devletinin yöneticilerinin de bu noktaya gelmiş olması şüphesiz sevindirici." diye konuştu.

Bilgen, şunları da kaydetti:

"Türkiye, ayda üç kez Rusya'ya gitmek istemiyorsa bunun galiba doğru yolu ve yöntemi, Kürtlerle bir an önce diyalog kurmak, bir komşu halk olarak Suriye'deki Kürt halkıyla iyi ilişkiler, sağlıklı, barışçıl, kültürel, ticari iş birliği mantığıyla hareket etmeyi kabullenmektir. Bu yaklaşım Türkiye'nin de, Kürtlerin de bölgedeki bütün halkların ve devletin lehine olan yaklaşımdır. Elbette ki tersi tutumlar sadece Türkiye'nin iç barışına zarar vermekle kalmayacak, bölgede yeni gerilimleri, yeni çatışmaları beraberinde getirecektir. Türkiye'nin bu konuda artık inat ve ısrarla değil sağduyuyula, akılla, kendi çıkarlarının nereden geçtiğinin farkında olarak hareket etmesi gerektiğini altını çizmek istiyoruz."

MYK'da, "Malatya'da Alevilerin evlerine işaret konulması" yönündeki iddiaların da değerlendirildiğini ifade eden Bilgen, bu konuda ciddi bir soruşturma gerçekleştirilmesi, sorumlularıyla ilgili kamuoyunun aydınlatılması gerektiğini ifade etti.

Bilgen, toplantıda İdris Baluken, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş'ın 6-7 Aralık'ta görülecek davalarına ilişkin değerlendirmelerin de yapıldığını söyledi.

Cenazeler üzerinden yürütülen tartışmaların bulunduğunu aktaran Bilgen, AİHM kararlarının yok sayılamayacağını ileri sürdü. Bilgen, "Bu kararlarda, cenazeye katılmanın terör suçu başta olmak üzere hiçbir suçla ilişkilendirilemeyeceği net bir şekilde ifade edilmiştir. İnsan Hakları Komisyon Başkanı eğer AİHM kararlarını yok sayıyorsa bu, onun tercihidir. Ama bu insani değerler açısından da kabul edilebilir bir durum değildir. Siyasetin görevi cenazelere katılımı tartışmak değil cenazelerin gelişini durdurmak olmalıdır." ifadelerini kullandı.