Demirtaş, Karayolları Parkı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, seçimlere 3 gün kaldığını hatırlatarak, 3 gün boyunca boş durulmaması ve seferberlik ruhuyla bütün Türkiye'ye güven verilerek, seçim çalışmalarının büyütülmesi gerektiğini söyledi.
Sandık güvenliği için gençlere çağrıda bulunan Demirtaş, "Halkın iradesini, oyunu sandıkta koruyacak olan sizlersiniz. Sandıkları boş bırakmayın. Sandık güvenliğini sağlarsak baraj sorunumuz olmayacaktır inşallah. Bu kritik dönemde oyu sandığa atmak kadar sandıktan çıkarmak da çok önemlidir. Orada da sizlere, Mardin'in gençlerine güveniyoruz" diye konuştu.
- "Seçim tüm Orta Doğu'yu etkileyecek"
Demirtaş, seçimin Orta Doğu için de çok önemli olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi:
"Bu seçim sadece Türkiye'yi değil tüm Orta Doğu'yu etkileyecek. Bütün Orta Doğu'da domino etkisi yaratacak bir seçim gerçekleşecek. Mardin'deki her kardeşim de eminim ki bunun öneminin, bunun tarihi bir fırsat olduğunun farkında. Meydanları dolduran kardeşlerim de bu kritik dönemde partimizin oynayacağı rolün farkında olduğu için meydanlarda. Bizler büyük insanlık şiarıyla yola çıkmış, büyük insanlığın değerlerini burada, Mezopotamya topraklarında, Anadolu'da yeniden ayağa kaldırmaya söz vermiş, ant içmiş insanlar olarak elbetteki heyecanlı olacağız, yüreğimiz kıpır kıpır olacaktır."
"Türkiye'nin 81 vilayetinde, bütün ezilenlere, ötekileştirilenlere, mazlumlara, fakirlere, işsizlere, emekçilere, çalışanlara umut getirdiysek, bu herkesten önce sizlerin başarısıdır. O nedenle sizinle gurur duyuyoruz. Geldiğimiz nokta henüz tam olarak başarı, zafer noktası değildir" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Şu saatten sonra aynı kararlılık, ciddiyet ve disiplinle çalışmaya davet etmezsek, bu bıçak sırtı durum, 'barajı aştık mı aşmadık mı?' net olmayan durum bizi bir başarısızlığa da sürükleyebilir. Rehavete kapılmamak lazım. 'Başardık bu iş bitti', dememek lazım. 7 Haziran akşamı resmi sonuçlar, resmi tutanaklar elimizde oluncaya kadar da heyecanımızdan, disiplinimizden asla taviz vermemiz lazım."
- "Güzelim Suriye toprakları viraneye çevrildi"
Demirtaş, Mardin halkının Suriye'deki gelişmeleri yakından izlediğine işaret ederek, "Suriye'de, Rojava bölgesi dışında neredeyse hiçbir yerde artık inançlar, mezhepler, kimlikler bir arada yaşayamıyorlar. Hiçbir yerde artık Arap, Türkmen, Kürt, Şii, Sünni bir arada yaşayamıyor. Düşman haline getirdiler. Aynı mahalle değil, aynı şehirde yaşayamıyorlar ve giderek aynı ülkede yaşayamaz hale geldiler" şeklinde konuştu.
İnsanların mezheplerinden, anadillerinden ve kimliklerinden dolayı birbirine düşman hale getirildiğini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Güzelim Suriye toprakları viraneye çevrildi. Bir yandan uluslararası güçlerin kendi çıkarı, bir yandan barbar tecavüz ordusu IŞİD'ın katliamları, cinayetleri, soykırımları... Suriye, Irak, Şengal ve Musul'u içinden çıkılmaz hale getirdiler. Böyle bir ortamda bu kadar çok kimliği, inancı, mezhebi eşit olarak, kardeş görerek buraya getirmeye başarmış bir parti olarak sadece seçim yarışı yürütmüyoruz, büyük insanlık davasını da temsil ediyoruz. Mardin'de Asuri, Süryani, Keldani, Araplar, Türkler, Kürtler burada koyun koyuna, kardeşçe yaşamaya ant içmiş, söz vermiş tüm Mardinliler, HDP tam da sizin partinizdir."
- "HDP'yi Türkiye'nin umudu haline getirdik"
Kimlik ayrımı yapmaksızın, Türkiye'nin dört bir köşesinde, barış, kardeşlik, adalet ve eşitlik duygularıyla bir araya geldiklerini kaydeden Demirtaş, "HDP'yi Türkiye'nin umudu, Türkiye'nin aydınlık, özgürlük yarınlarının teminatı haline getirdik" diye konuştu.
Demirtaş, el ele verildiğinde yoksulluğa da çözüm bulunabileceğini ifade ederek, şunları aktardı:
"Biz sadece dilimizin, kültürümüzün, inancımızın sorunlarını yaşamıyoruz. Kürdüz, Arabız, Asuriyiz, Türkmeniz, Ermeniyiz ama aynı zamanda açız, işçiyiz, yoksuluz. Bunu da çözmemiz lazım. Bütün inançlar, kimlikler el ele vermeyi başarırsak, yeni bir düzenin, yeni bir yaşamın inşa etme sözünü kalpten yürekten birbirimize verirsek, Türkiye'de yoksulluğu da çözmek kolay olacaktır. Bu topraklara barışı, huzuru getirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu tarih bu kültür merkezi maalesef işsizlikten, açlıktan, yoksulluktan kırılır duruma gelmiş. Buralarda tarım ve hayvancılık bitirildi. 40 yıldır her gelen hükümet, 'bu bağlar, bostanlar sulanacak' dedi. Yalan üstüne yalanlarla sizlerden oy topladılar. Ankara'ya gidince verdiği bütün sözleri unuttular."
- "Bölgeyi bir turizm merkezi haline getireceğiz"
Mardin'in turizm merkezi olabileceğine işaret eden Demirtaş, UNESCO'nun Mardin'i özel statüyle kapsama alanına aldığını belirtti.
Demirtaş, bölgede turizmin gelişmesi için öncelikle barış, huzur ve güvene ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu ancak biz sağlayabiliriz. Çözüm sürecinin gereğini yaparak, öncelikle kalıcı barışı sağlayacağız. Bizler burada, Gabar'da, Cudi'de silah sesleri değil, kuş sesleri duyacağız artık. Turizmin gelişmesi için bir de yatırım gerekir. Barışı, huzuru sağlarsak yatırımların ve buraya gelmek isteyen işverenlerin önünü açacağız. Hem özel hem kamu desteğiyle bu bölgeyi bir turizm merkezi haline getireceğiz. Bu bizim kaderimiz değil, bunu değiştirmek elimizdedir."
HDP'nin Mardin Mitingi
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Çözüm Süreci'nin gereğini yaparak, öncelikle kalıcı barışı sağlayacağız. Bizler burada, Gabar'da, Cudi'de silah sesleri değil, kuş sesleri duyacağız artık" dedi.