Partisinin Muş Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Yüksekdağ, bütün Türkiye'ye karşı duydukları sorumluğun ve görevin bir ifadesi olarak çözüm ve müzakere sürecini ilerletme ve sonuca ulaştırma gayretinde olduklarını belirtti.
Yüksekdağ, "7 Haziran günü iktidarlarını sürdüremeyecek ve yaptıkları sarayda oturamayacaklar. Onu başkan yaptırmayacağız. O sarayda oturtmayacağız. Halkının tepesinde saray kuranları o sarayda oturtmayacağız, hiç kusura bakmasınlar" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting konuşmalarını eleştiren Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Sen Cumhurbaşkanı'sın, niye bir siyasi parti genel başkanı gibi davranıyorsun. Ağırlığını, ciddiyetini, saygınlığını bil. Sen ağırlığını bil ki bu halk da sana Cumhurbaşkanı olarak saygı duysun. Nerede kaldı Cumhurbaşkanının tarafsızlığı. Tarafsızlık denilen şeyi sözde bile olsa uygulayamıyorlar. Çünkü neden? Fıtratlarına ters. Onlar tarafsız olamazlar. Şiddetten, sömürüden, baskıdan yana taraflar. Cumhurbaşkanı da işte o tarafın başı olarak konuşuyor ama halkın tarafı bu seçimde kazanacak."
Yüksekdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması talebi tartışmalarına değinerek, "Kendi kullandıkları bir devlet kurumunu kaybetmemek için Diyanet'i savunuyorlar. Onlar halkımızın, Türkiye halklarının mukaddes değerlerini, inanç değerlerini savunacak kadar temiz değiller. Bizim inancımız hırsızlar tarafından savunulacak kadar yere düşmedi. Halkımızın değerlerinden siyasi rant elde etmelerine izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Halkın artık gerçekleri çok iyi gördüğünü dile getiren Yüksekdağ, "Bizler ve bizlerin savunduğu bütün değerler Meclis'e yani hak ettiği yere gidecek. Artık hak ve adalet yerini bulacak. 13 yıl boyunca, uzun yıllar boyunca hak ve adalet adına ne varsa yağmaladılar. Ne varsa yıkıp geçtiler. Adlarına adalet ve kalkınma adını takanlar bugün en büyük adaletsizliğin kaynağı durumundalar" dedi.
- 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in vefatı
Yüksekdağ, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ölümüne de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın bir gün önce 80 darbesinin sorumlusu Kenan Evren öldü. Kenan Evren yargılanmadan öldü. İşlediği suçlarının hiçbirisinin hesabını vermeden, savunmasını yapmadan ve yargılanmadan ölüp gitti. Kenan Evreni'in yargılanmasının önüne geçen kimdi? Tayyip Erdoğan'dı. Erdoğan, Evren'in yargılanmasına izin vermedi. Göstermelik bir mahkeme kurdular. Mahkeme salonuna bile getirmediler. O mahkeme salonunun kapısında bizim acılı analarımız, darbede ve darbe sonrasında yaşamını yitiren evlatlarını arayan analarımız, acı içinde bir umut evlatlarının katilinin gözünün içine bakmak için çırpınırken o darbeci generali mahkeme salonuna bile getirmediler. Bütün darbeci generalleri siyasi iktidar savundu. Yargılanmalarının önüne geçti. Hepsini kendileri yargılanmasın diye yaptılar. Yargılanmadan göçüp gitmek Evren'e nasip olmuş olabilir size nasip olmayacak. Siz hesap vermeden gidemeyeceksiniz. Bunu çok iyi bilin. Biz bu darbecilere karşı halkın siyasi iradesini gasbeden, halkın demokratik iradesine darbe yasalarıyla darbe siyasetiyle karşı duranların önünde en büyük gücü, en büyük direnci gösterdik ve bu güç 7 Haziran günü zafer bayrağını sallayacak."
Bölgeye sadece özgürlüğü ve barışı değil, ekonomik refahı, sosyal hakları ve kurtuluşu da HDP'nin getireceğini iddia eden Yüksekdağ, "Muş'ta inşallah 3 milletvekilini de alarak Meclis'e gideceğiz. Duruşumuzla kendi bağımsız öz gücümüze dayanarak, çok büyük bir zafer kazanacağız. Muş Ovası'nın bereketini kurutanlara karşı, toprağımızın bereketini hep birlikte yeniden canlandıracağız. Sizin yüreğiniz rahat, içiniz ferah olsun" şeklinde konuştu.
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından miting, mahalli sanatçıların verdiği konserle devam etti.
Konserden sonra mitinge katılan partililer polisin uyarılarına rağmen izinsiz yürüyüş yaptı.
Belediye Meydanı'ndan Karayolları kavşağına kadar sloganlar atan grup, HDP Muş Milletvekili adayları ve parti yöneticilerinin uyarısıyla dağıldı.
HDP'nin Muş Mitingi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bizler ve bizlerin savunduğu bütün değerler meclise yani hak ettiği yere gidecek. Artık hak ve adalet yerini bulacak" dedi.