HDP PKK'yı Yine Kınayamadı

HDP PKK'yı Yine Kınayamadı

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Bizim açımızdan Suruç’ta katledilen kardeşlerimizin yaşam hakkı nasıl kutsalsa, Ceylanpınar’da uykudayken cinayete maruz kalan, katledilenler de aynı şekilde yaşam hakkına sahiptir ve kardeşlerimizdir" dedi ama PKK’yı kınayamadı.

TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Şafak Pavey başkanlığında CHP’nin talebi üzerine bugün saat 15.00’te olağanüstü toplandı. Söz alarak kürsüye gelen HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "O gün, akşamına kadar, Suruç’a ve Antep’e ulaşıncaya kadar adeta bu toplumu oluşturan nüfusun neredeyse yüzde 90’ının ’Ya Rabbim, bu bizim son acımız olsun, bu son saldırı olsun’ duaları her evden yükseldi. Ama maalesef, toplumda var olan barış feraseti, toplumda var olan barış arzusu henüz siyasi partilerimizin ortak bir tezahürü, ortak bir çabası olmamıştır" diye konuştu.

Baydemir, "İşte bugün, bu toplantıda, bu tarihi buluşmada tarihi bir kararlaşmaya hep beraber gelin katkı sunalım. Her şeyden önce, Suruç ve Suruç katliamının devamında, Ceylanpınar, Adıyaman ve ülkenin dört bir sathımailine yayılmış olan ateşin yaktığı her yüreğin acısını yüreğimizin derinliğinden hissediyoruz ve bugüne kadar, bu dakikaya kadar yaşamış olduğumuz acının, acıların son acımız olmasının temennisinde, çabasında bulunuyoruz. HDP olarak bugün bu toplantıya dahiliyetimiz, Halkların Demokratik Partisi olarak bugünden sonraki de bütün duruşumuz bir daha asla ve kata bu ülke coğrafyası içerisinde, tek bir insanımızın hayatını çatışma ortamı içerisinde yitirmemesinin pratiği, çabası ve aktivitesi olacaktır" ifadelerini kullandı.

İKTİDARI SUÇLADI

Baydemir’in "Her şeyden önce iktidar olma uğruna, tek başına iktidar olma uğruna bugün Türkiye’nin dört bir yanına cenazelerin bir kez daha gitme tehlikesiyle karşı karşıyayız" demesi üzerine AK Parti sıralarından uğultular yükseldi.

Sözlerine devam eden Baydemir, şöyle devam etti:

"Ama şüphesiz ki bu tek başına seçimle de izah edilmeyecek bir tabloydu. Bir diğer tablo da çözüm ve müzakere sürecinin yok sayılması, Sayın Cumhurbaşkanının Dolmabahçe Deklarasyonu’nu tanımaması. Ama aynı zamanda müzakere heyetinin çalışmaları ve çabalarında gözlemci heyetin oluşumunu özellikle engellemesi ve şüphesiz ki Orta Doğu siyasetinde Türkiye-Suriye politikası ve özellikle de Türkiye-Suriye politikasında Rojava statüsüne, Kürtlerin statüsüne net bir şekilde “kırmızı çizgimdir” diye karşı çıkması yani Suriye’de barbarlığa karşı mücadele eden kardeşlerimizin komşuluğumuz olarak tercih edilmemesi barış sürecini, müzakere sürecini de kesintiye uğratan en önemli politik argümanlardan, nedenlerden bir tanesi olmuştur. Bizim açımızdan Suruç’ta katledilen kardeşlerimizin yaşam hakkı nasıl kutsalsa, Ceylanpınar’da uykudayken cinayete maruz kalan, katledilenler de aynı şekilde yaşam hakkına sahiptir ve kardeşlerimizdir."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile