HDP Sözcüsü Baydemir Açıklaması

HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, 'Selahattin Demirtaş ve diğer bütün milletvekilleri içerde tutulduğu müddetçe parlamentonun manevi şahsiyeti ayaklar altındadır.' dedi.

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendiren Baydemir, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 295 gündür tutuklu olduğunu anımsatarak, Demirtaş ve diğer HDP milletvekillerinin, tutuklanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etti. Baydemir, şöyle konuştu:

'Selahattin Demirtaş ve diğer bütün milletvekilleri içerde tutulduğu müddetçe parlamentonun manevi şahsiyeti ayaklar altındadır. Milletin seçme ve seçilme hakkı gasp edilmiş demektir. Eş Genel Başkanımızın tutuklanması ülkeyi muhalefetsiz bırakma girişimidir. Halen tutuklu olması da olası bir baskın seçimin hazırlığıdır. Çünkü ülke muhalefetsiz bir şekilde seçime götürülmek isteniyor.'

Son yayınlanan kanun hükmündeki kararnamelere değinen Baydemir, bu kararname ile parlementonun tamamen işlevsiz hale getirildiğini savundu. Baydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Milletvekillerinin Anayasada belirtilen dokunulmazlıkları ortadan kaldırılıyor. KHK, kolluk ve savcıya dilediği zaman milletvekilini sorgulama, yargılama ve onun üzerinde hüküm kurmanın kapısını açıyor. Yani artık parlamentoda dokunulmazlığını kaldırılması prosedürüne gerek olmayacak bir yasa dışı düzenlemedir. MİT Müsteşarlığı direk Cumhurbaşkanına bağlanıyor. Onun sorgulanması, soruşturması yetkisi Cumhurbaşkanına bağlanıyor. Aynı zamanda bir MİT mensubunun sorgulanması ve soruşturulması yetkisi de kurum başkanına veriliyor. Dokunulmazlık getiriliyor. Ama milletvekiline dokunulabiliyor. İşkence istinadından kamu görevlilerine dair savcılıkların taleplerine ilgili mülkü amirleri tarafından soruşturma izni verilmiyor. Ama milletvekillerinin vekilliği düşürülüyor.'

Toplantıda bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin 'Bu referandum Türkiye için gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır.' şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin eylül ayı içerisinde yapacağı bağımsızlık referandumu hakkındaki görüşlerine ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:

'Sayın Bahçeli'nin çıkışı, Sayın Erdoğan'ın çıkışından bağımsız değildir. Sayın Erdoğan'ın politikası, Bahçeli'nin politikasından bağımsız değildir. Kendi kaderlerini tayin etme çabası en meşru demokratik haklarıdır.'