Kürkcü, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 12 Haziran'dan bu yana Türkiye'nin "IŞİD'in rehinesi" olduğunu savundu.
Türkiye'nin yüksek bedel ödemeden "bu vesayetten kurtulamayacağını" öne süren Kürkcü, "Hükümet, IŞİD'i öylesine kendine yakın, iç içe, aynı savaşın ferdi sayıyor ki onlardan herhangi bir biçimde kendisine yönelik davranışın geleceğini ummadığı için gafil avlanmıştır" diye konuştu.
"IŞİD, El Nusra ile Türkiye arasındaki ortaklığın, Esad rejiminin kısa vadede devrilemeyeceği ortaya çıktığından beri Kürtlerin özgürlüğünü boğmak için bir aparat olarak çalıştığını" iddia eden Kürkcü, "Yanlış hesap burada Bağdat değil Musul'dan dönmüştür. Cahil, önyargılı ve kibirli dış politikanın batağa saplandığını hep birlikte görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kürtlerin özgürleşmesine eşlik edenlerin, geleceğe güvenle bakacağını ifade eden Kürkcü, HDP'nin dış politika ekseninde "kökten dinci çeteler değil Kürt özgürlüğü olacağını" söyledi.
Musul'da alıkoyulanların biran önce ailelerinin yanlarına dönmelerini istediklerini belirten Kürkcü, AK Parti'nin dış politikasıyla ilgili TBMM'de genel görüşme açılmasını isteyeceklerini bildirdi.
-"Tek bir defa ağzını açmış mı?
"Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı köşkünde görmek istemiyoruz. Hiçbir şekilde halkımızın destek vermesini istemiyoruz" diyen Kürtcü, şunları söyledi:
"İç, dış politikaya, Soma'ya, Geziye bakın, başınıza gelecekleri şimdiden görebilirsiniz. Böyle bir kişinin cumhurbaşkanlığı Türkiye için esenlik kaynağı olmayacaktır. Peki karşısında ne var? Karagöz karakterinin karşısına Hacıvat karakteri çıkarılmıştır. Çok dil bilen, kibar, gözlüklü, ak saçlı, terbiyeli, Hillary Clinton'un kendisini çok sevdiği, letafeti olan bir insan. Peki bütün bu letafet, zarafet, nezaketin arkasında ne var? Bunun arkasında AKP'nin dış siyaseti var. Suriye, Irak siyasetine karşı, İslam İşbirliği Örgütünün başındaki kişi olarak tek bir defa ağzını açmış mı? Demek ki CHP bu siyasete ortak olmak istiyor. Türkiye'de ezilen mezhepler, inanç grupları, milliyetlerin haklarıyla ilgili bir tek kelime söylemiş mi? Hayır. Aslında aynı dünyanın iki kutpu. Hacıvat ve Karagöz oynatıldıkları zaman neden herkesi kahkahaya boğar? Çünkü aynı alemden oldukları halde birbirlerine zıtmış gibi yaparlar, daha başlangıçta gülünçtür bu.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinde söylediklerimizden hiçbir şey anlamamış olduğunu ya da anlamayacak olduğunu bu seçimiyle ortaya koydu. 'Halkların kardeşliğine, eşitliğine, kadınların özgürlüğüne, emeğin özgürlüğüne değer veren, barış ve çözüm için mücadeleye talip olacak, bunu derinleştirecek bir kişiliğe, şahsiyete biz destek veririz, kimin adayına olduğuna bakmayız, biz de aday göstereceğiz, sizinkini de görelim' dedik. Şimdi gördük. Allah'ınızı severseniz bu söylediğinizin hangisine benziyor? Hangi değere ortak olabilir, eşine kötü muamele etmediğini anlıyoruz hakkını yemeyelim, zorla başını kapattırmadığını görüyoruz ama Türkiye bunu mu merak ediyor?
AKP'nin gözden çıkarttığı yarısını alıp onu kendi hareketine eklemleyerek siyaset yapma alışkanlığının CHP'de kök saldığını görüyorum. CHP'nin, Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını belirlerken tutturduğu yol buydu, cumhurbaşkanlığında da aynı yolu tutturduğunu görüyoruz. Şimdiden diyoruz ki Allah selamet versin, yolunuz açık olsun, gidebildiğiniz kadar gidin ama oranın çok uzak bir yer olmadığını göreceksiniz çünkü vermeye çalıştığınız mesajlar zaten AK Parti'de var olan şeyler. Belli ki asıl mesele kısmen de ABD'nin onayını elde etmekle ilgilidir. Bizim içinse bunların hiçbirisi ölçü değil. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için HDP, bir değerlendirme ve seçim yapacak. Kalekolları adayıyla çatının adayı dışında bir iş yapmak, bunun hakkını vermek bizim için tam bir sorumluluk ve görev halini aldı."
Kürkcü, Cumhurbaşkanlığı adaylarını parti kongresinin ardından açıklayacaklarını söyledi.
Hdp Tbmm Grup Toplantısı
HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkcü, CHP ve MHP'nin cumhurbaşkanı adayıyla ilgili, "Allah selamet versin, yolunuz açık olsun, gidebildiğiniz kadar gidin ama oranın çok uzak bir yer olmadığını göreceksiniz" dedi.